"Hani o kızlardan değildi bıremın?"

"Değildi diyorum işte. Uyanınca utançtan yüzüme bakamadı. Kendini direkt banyoya attı. Ben de senin düşündüğün gibi düşündüm. Üstümü giyip gidecektim, ama yataktaki kanı gördüm. İlk defa benimle birlikte olmuştu lan."

Şaşırmıştım. Tamam kulübe giden kızları küçümsemiyordum ama sonuçta ne oldukları belliydi bizim ortamın kızlarının.

"Gitmeseydin lan keşke."

"Yok gidemedim zaten. Pantolonumu giyip gömleğimi elime alıp banyoya gittim. Utançtan nasıl da küçücük kalmıştı görmen lazım. Ya da görme lan niye göresin ki?"

Kahkahama engel olamadım. Kıskanç lavuk seni!

"Gömleğimi giydirdim ona, ağlıyordu. İşte biraz konuştum falan sakinleşti. Sonraki zamanlarda her ne kadar istemese de görüşmeye ikna ettim. Aylarca arkadaş gibi takıldık. Sevdiği adamı, karısını falan anlatıyordu bana. Zamanla o da beni sevmeye başladı. Hatta kendi isteğiyle benimle sevişti. O adamı artık sadece patronu olarak gördüğünü söyledi."

"Patronu mu? Ne iş yapıyor ki kız?"

"Personel işlerinden sorumlu bir holdingde."

"Hangi holdingmiş?"

"Sizin holding bıremın."

Kal gelmişti bir an. Bu herif Banu Hanım'dan mı bahsediyordu? Patron dediği ben miydim lan?

"Ba..banu Hanım mı?"

Kafasını salladı. Bir an utandığımı hissettim. Kemal'in gözlerine bakamadım.

"Saçmalama oğlum lan, unuttu diyorum. Hatta sevmek değil de hayranlık olduğunu fark ettim zamanla. Sana hayranmış sadece aşık falan değil."

Derin bir nefes verdim. Adelina hissetmişti de mi beni kıskanmıştı acaba?

"İyi bari. Ee ben n yapayım şimdi? Nasıl rahat edecek için? İstersen işten çıkarayım ama çok memnunum performansından."

"Sakın ha! İşini çok seviyor. Ve tabi beni de seviyor."

"Bir ay kadar önce canı çok sıkkındı. Seninle bir alakası var mı?"

Ensesini kaşırken bir yandan da sırıtıyordu.

"Ya kıskançlık işte. Hemşirelerden biriyle beni öpüşürken görmüştü."

"Oha. Aldatıyor musun lan kızı?"

"Saçmalama bıremın ne aldatması? Kaşar geldi beni kendisi öptü. Banu'm da görünce dellendi işte."

İyi bari aldatmamıştı. Vay be! Kemal'le Banu ha!


...



ADELİNA'DAN



"Hiç korkmuyor musun?"

"Neden korkacakmışım, anlayamadım Berfin?"

"Hala hamile kalamadın? Ya bebek için başka bir gelin arayışına girerlerse?"

"Korkmuyorum, çünkü öyle bir şey olmayacağını biliyorum. Hem olsa bile bu seni neden ilgilendiriyor ki? Ah tabi ya yeni gelin sen olabilirsin diye düşünüyorsun değil mi? Ama üzgünüm tatlım öyle bir şey olmayacak. Ne olursa olsun Uraz benden vazgeçmeyecek. Kalbinde sadece ben olacağım. Sen her zaman istenmeyen taraf olacaksın. Çocuk konusuna gelince... Kocam yaşımın henüz çok genç olduğunu düşünüyor. İsteyerek şimdi yapmıyoruz yani. Günü gelince bebeklerimizi kucağımıza alacağız canım, merak etme sen."


Berfin'e gereken cevabı verip morarmasını sağladıktan sonra bacağımdaki titremeyi hissettiğimde kafamı çantama çevirdim. Ekrana baktığımda Elif'in ismini gördüğümde yüzümdeki gülümsemeyle sessiz bir köşeye geçip telefonu

açtım.

"Efendim güzellik?"

Hıçkırık sesleri miydi o?

"Ne oluyor Elif, neden ağlıyorsun?"

"A..Adelina.."

"Ne oldu?"

"Ça...buk gelin. Me.. Melih'e bi..şey oldu. N'olur ça..buk gelin."







Beklettim farkındayım. O yüzden özür diliyorum. Acaba Melih'e ne oldu dersiniz?

Yorumlarınızı bekliyorum :))



bir de whatsapp grubu kurulacak arkadaşlar. Katılmak isteyenler @papatya502 adlı okuyucuya ulaşsın :D

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Where stories live. Discover now