Adamla buluştu, gezdi tozdu. Göz yumdum. Çünkü sevda nedir ben biliyordum. Zehra'nın kapısında sabahladım aylarca, çıkar da yüzünü görürüm belki diye. Bir keresinde o da beni gördü, dur dedim ama durmadı.

Neyse işte doğumda öldü o kadın. Ölmese de seninle kalmayacaktı, gidecekti. Konuşmuştuk. Zehra sana annelik edecekti, o da sevdiği adamla kaçacaktı. Ama hiçbir şey planladığımız gibi olmadı. O öldü, sevdiği adam çekip gitti. Nerede bilmiyorum. Zehra'yla evlendim ben de.  O sana analık yaptı oğlum. İnan bana gerçek annen bunu yapmazdı."

Doğruydu, sevdiği adamla gitmek için beni bırakan bir insan kesinlikle bana annelik yapamazdı.


...


Düğün tam gaz devam ederken bakışların Adelina ve benim aramda gidip geldiğini hissediyordum. Yeni yetme delikanlıların çaktırmadan karıma bakma çabaları beni delirtiyordu ama yapacak bir şey yoktu. On altı on yedi yaşlarında çocuklarla uğraşacak halim yoktu ya!

Bir yandan da mutluydum. Normal giyim tarzı dışında Adelina Mardin'e geldiğimizde daha kapalı kıyafetler tercih ediyordu. Onun bu anlayışlı hali sevgimi kat kat artıyordu. Gerçi benim karım her kıyafetle mükemmeldi.

"Aşiretin geleceğini düşünmek lazım."

Babamla yanımdaki ağalardan birinin konuşmasına odaklandığımda omuzlarımı dikleştirdim. Neyden bahsediyordu bu adam?

"Hayırdır, bir sorun mu var?"

"Haddim değil ama ağam hala bebek haberini alamadık. Gelin ağada bir sorun olmaya? Kuma için aray..."

Benim de bir sabrım vardı ama.

"Senin de dediğin gibi haddin değil. Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma!"

Bir daha sesini çıkarmayacağını biliyordum. Ben her zaman serttim, insanlar karşımda konuşamazlardı. Her ne kadar Elif'e, Melih'e, anneme ve babama karşı yumuşak olsam da bunun da bir sınırı vardı. Ben sadece kadınıma karşı sert olamazdım. O bana istediğini söyleyebilirdi. Diyorum ya her şey bir yana o bir yana.

"Sıkma canını bıremın. (kardeş)"

Yan tarafımdan gelen sese çevirdim kafamı. Kemal gerildiğimi anlamıştı. Kemal benim buradaki çocukluk arkadaşımdı.

"Duymuyor musun ne dediğini? O kim oluyor da benim karıma laf ediyor."

"Umursama. O densiz ne dediğini bilmiyor."

Minnetle gülümsedim. Her ne kadar Kemal, Melih'ten sonra en sevdiğim ikinci arkadaşımda olsa, ona anlatamazdım. Hoş Melih'e de anlatmayı düşünmüyordum ya neyse.

"Ee söyle bakalım, kim bu alık bakışların nedeni?"

"Nereden anladın?"

"Yok bir de anlamayayım bıremın."

"Bir kadınla tanıştım Uraz. Ya tanışmak bile denmez aslında. Altı ay önce bir gece kulübünde gördüm."

"Lan Kemal ne kulübü? Ne yapacaksın oradaki kızı?"

"Öyle değil be. O kızlardan değildi. Hem ağlayıp hem içiyordu, dertliydi belli. Çok güzeldi lan."

"Ee sonra?"

"Bir baktım yanına gitmişim. Mavi gözleri yaşlarla parlıyordu. Ne olduğunu sordum. Sarhoş olduğu belliydi, sevdiği adamın evlendiğini söyledi. Bir an kalbim acımıştı sanki. Sonra içmeye devam ettik. Sabah bir baktım bilmediğim bir evdeyim, o da yanımda. Sevişmişiz lan."

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015On viuen les histories. Descobreix ara