"En yakın arkadaşının oteline de rezervasyonla gidecek değil ya?"

Gururlu bir ifadeyle arkama yaslanırken karımın bana büyüyen gözlerle bakmasını seyrediyordum. Hayır bu kesinlikle paramla hava atmak değildi, Adelina'nın benimle gurur duymasını istiyordum. Yaptığım tüm işleri ona anlatmak istiyordum. 'Ne kadar başarılı bir kocam var.' ifadesini okumak istiyordum gözlerinden.

"Senin yer altı otelin mi var?"

Merakla parlayan gözlerine bakarak kendisini annesine beğendirmek isteyen küçük bir erkek çocuğunun gülümsemesini oturttum yüzüme. Sadece başımı sallayarak onayladım.

"Çok şanslıyım ha?"

"Neden?"

"Neden olacak? Milyoner bir kocam var. İyi bir evlilik yapmışım, her genç kıza nasip olmaz bu."

Adelina'nın şaka olarak söylediğini bildiğim cümleyi duyunca ben de gülümsedim. Bir yandan da şükrediyordum Tanrı'ya. Gönlüme düşen kadın beni param için değil de ben olduğum için sevdiğinden.

Havadan sudan konuşarak yemeğimizi bitirmiştik. Adelina'nın lavabodan dönmesini beklerken kapıda magazincilerin olduğuna dair bilgi almıştım mekan sahibinden. Bu tarz mekanlarda her zaman gazetecilerden kaçmak için kullanılan ikinci bir kapı olurdu ve genelde müşteriler orayı kullanırdı ama benim öyle bir niyetim yoktu. Önemli olmayacağına dair birkaç cümle kurmuş, bana doğru gelen karımın güzelliğiyle bir kez daha mest olmuştum. İş toplantısı olduğunu tahmin ettiğim kalabalık masadaki birkaç erkeğin çaktırmadan karıma bakmaya çalışmasını şimdilik es geçmiştim çünkü kötü bir olayla daha  adımızı duyurmak istemiyordum.

"Çıkalım mı aşkım?"

"Çıkalım güzelim."

Adelina'nın elini sıkı sıkıya kavramış çıkışa doğru yürürken saçma bir soru sormamalarını diliyordum. Hakkımızda çıkan haberler malumdu.

Kapıdaki gazeteci ordusuyla karşılaşınca gerilsem de dik duruşumdan taviz vermeyerek daha da sıkı tutundum sevdiğim eline. Avucumdaki minik eller gerginliğimi almaya yetiyordu.

"Evlendiğiniz  doğru  mu  Uraz  Bey?"

"Neden  gizli  bir evlilik  yaptınız  Uraz  Bey?"

"Eşinizin  yanınızda  çalışan  bir mühendis olduğu  doğru mu?"

"Adelina Hanım'ı dövdüğünüz doğru mu?"

"Bebeğinizi mi kaybettiniz Uraz Bey?"


Saçma sapan sorular da geldiğini duymaya başlayınca artık cevap verme zamanının geldiğini anlamıştım.

"Evet arkadaşlar evlendim. Gizli bir evlilik değildi, düğünümüz İstanbul'da değildi sadece. Ve evet eşim mühendis."

"Bebek haberleri doğru muydu? Eşinizi dövdünüz mü?"


"Tabi ki öyle bir şey yok. Bebeğimizi kaybetmedik daha doğrusu henüz bebeğimiz yok. Yalan haberlerdi."

"Evlilik nasıl gidiyor Adelina Hanım?"


Adelina'nın gerildiğini avucumun içindeki ellerinin terlemesinden anlasam da her zamanki zarafeti ve asilliğiyle kendisine yöneltilen soruları cevapladı.

"Çok güzel her şey yolunda."


Birkaç tebrik cümlesinin ardından arabamıza binip evimizin yolunu tutmuştuk. Adelina Elif'e eve gitmeyeceğine dair bir mesaj atmıştı.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Where stories live. Discover now