23. Bölüm: Gryffindor'un Prensesi

1.6K 165 17
                                    

10

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.

10.02.1978

Onlarca duyguyu insan bir anda yaşadığında neler olurdu? Acı, üzüntü, öfke, sevgi ve nefret... Bunlar aynı anda kendini gösterdiğinde korkunç hisler yaşamıştı Capella. Kalbi sürekli atıyordu ve asla yavaşlamıyordu çünkü o asla lanet bir sakinliği yaşayamıyordu.

Ya bir olay patlak veriyor ya da aklından bir olsun çıkmayan kişi yüzünden kalbi asla yavaş atmıyordu. Aksine, çıldırmış gibi kalbi göğüs kafesine sertçe vuruyordu.

Üzüntü vardı içinde; en büyüğü buydu çünkü Sirius'un yanındaydı. Yaralı olan Sirius'un yanında...

Acı vardı; onun kanlar içindeki hâli hiç ama hiç aklından çıkmıyordu. Sirius'un o hâline içi acıyordu...

Öfke vardı; öfkesi kendineydi. Çünkü her zamanki gibi her şeyin sorumlusu olarak kendini görüyordu...

Üzüntüsü, acısı ve öfkesi iç içeyken kendisini sakinleştirmeye çalışıyor, bir yandan da Sirius'u yatağına uzanmasında yardımcı oluyordu. "Yavaş ol biraz." dedi Capella Sirius'un aceleci tavrına karşı.

"Boş versene." dedi Sirius yatağına sırt üstü uzanırken. Karnındaki sargıya dikkat etmeye çalışarak ellerini göğsüne koydu ve kocaman sırıtarak "Yatağımı çok özledim." dedi.

Capella gözlerini devirse de dudaklarında küçük bir tebessüm oluşmuştu. Sirius'un yanına oturdu ve "Rahat mısın?" diye sordu ilgiyle. "Bir yerin ağırıyor mu?" Sirius'un bu ilgiler sayesinde şımardığının farkındaydı elbet ama elinden başka bir şey gelmiyordu.

Sirius, tüm bu ilgi alakadan memnun bir şekilde başını aşağı yukarı sallarken "Niye rahat olmasın?" diye homurdandı James. Kollarını göğsünde bağlamış ve bir omzunu duvara yaslamış bir vaziyette onları izliyordu. "Bakın hele şuna, nasıl da sırıtıyor! Tüm ilgiyi kendine topladı ya..."

Sirius yattığı yerden omuz silkerek "Hiçte bile." dedi. "Her zaman bana davrandığı gibi davranıyor, Çatalak. Kıskanma."

James, gereksiz bir telaşla "Kıskanmıyorum!" diye çıkışınca Capella alt dudağını sertçe ısıtarak gülme isteğine güçlükle karşı koydu.

"O hâlde sen dinlenmene bak Sirius." dedi Capella ayağı kalkarak. Odanın içinde onları sessizce dinleyen diğer arkadaşlarına dönerek "Biz Büyük Salon'a gidelim." dedi.

Sirius hemen kaşlarını çattı. "Niye? Durun burada işte ya da beni de götürün. Kaç gündür yatıp dinleniyorum zaten."

"Olmaz Sirius." Capella, Sirius'un üzerini örtüp diğerlerine baktı ve "Hadi," dedi. Peter ve Remus son kez Sirius ile bir şeyler konuşurlarken Capella James'in kolundan tuttu ve birlikte dışarı çıktılar.

"Sonunda..." diye mırıldandı Capella. Kapının ardındaki Sirius'un söylenmelerini duyabiliyordu hâlâ. "Birazcık sessizlik istiyorum, çok mu?"

THE OTHER SIDE Where stories live. Discover now