Capella Black, ağabeyi Sirius Black ile birlikte Grimmauld Meydanı 12 numaradan kaçarak James Potter'ın evine sığınırlar. Fakat Capella her ne kadar annesinden kaçmayı başarsa da, hoşlandığı bu çocuktan kaçabileceğini pek sanmıyordu.
*
the marauder...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oy sınırı: 100 -
07.09.1977
Hogwarts'ta yeni bir dönemin başlaması üzerine yalnızca bir hafta geride kalmış ve bütün öğrenciler derslerine ve yeni arkadaşlıklara adapte olmuşlardı. Çapulcular'ın yapacakları dönemin ilk şakasından habersizlerdi.
Daha doğrusu şakanın kurbanı olan Slytherin öğrencileri habersizdi bundan.
Sirius, Slytherin ortak salonun duvarlarına kükreyen aslan görselleri koymayı düşünmüş ve James heyecanla yemyeşil dekore edilmiş salonu kırmızı boyaya bulamayı teklif etmişti.
Lily ve Remus dışında herkes bu şaka için oldukça heyecanlıydı. Çünkü yıllardır süre gelen bir düşmanlık vardı Slytherin ile Gryffindor arasında. Ve düşmanlarını alt etmek onlar için onur vericiydi.
Eh, yıllardır süre gelen Gryffindor-Slytherin düşmanlığını devam ettirmeliydiler.
Çapulcular, bu düşmanlığı en sonuna kadar, seve seve devam ettirebilirlerdi.
"Çok öfkelenecekler." Capella kıkırdayarak bacaklarını kendine çekti ve oturduğu kırmızı koltukta bağdaş kuru. "Ama çok komik gözükecekler. Yüz ifadelerini görmek için sabırsızlanıyorum!"
Peter kahkaha atarak, "Evet, umarım suratlarını görebiliriz." dedi.
"Sizi bilmiyorum ama benimle Görünmezlik Pelerini'nin altında olan kesinlikle görecek!" dedi James sırıtarak. Pelerinini kimseye vermeyecekti ve bir- iki kişi onunla orada gizlenerek tepkilerini göreceklerdi.
"Ben geliyorum." dedi Sirius hemen. "Bu fırsatı asla kaçırmam, o sarı civcivin surat ifadesini görmek için can atıyorum, dostum." Yüzünü buruşturdu. "Rezil herif..."
"Başka kim geliyor?" dedi James arkadaşlarına bakarak. Ortak salonda onlar dışında kimse olmadığı için bu kadar rahat konuşuyorlardı. Gerçi, birileri olsa ne olacaktı sanki, tüm Gryffindor onların arkasındaydı.
"Ben—"
"Ben!" dedi Capella, Peter'dan daha hızlı davranak. "Üzgünüm Pete, ama senden daha çok görmek istiyorum onların ifadelerini. Ama meraklanma, Sümsükus'un ifadesinin tıpatıp aynısını sana yapacağım."
"Sorun değil." Peter arkasına yaslanarak sırıttı. "Alınma ama, onun ifadesini yapman asla onun gibi hissettiremeyecek."
Capella kıkırdadı. "Evet, evet. Asla aynısı olmayacak. Ama sana söz! Yanında Sümsükus'a bir şaka yapacağım ve onun tepkisini canlı göreceksin."
Peter kahkaha atarak "Onu ağacın tepesine asarsan çok iyi olur Capella!" dedi.
"O zaman," dedi James oturduğu koltuktan ayağı kalkarak. "Hazır olun! Yarın akşam o mahlukları öfkeden köpürteceğiz!"
