Capella Black, ağabeyi Sirius Black ile birlikte Grimmauld Meydanı 12 numaradan kaçarak James Potter'ın evine sığınırlar. Fakat Capella her ne kadar annesinden kaçmayı başarsa da, hoşlandığı bu çocuktan kaçabileceğini pek sanmıyordu.
*
the marauder...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
05.07.1978
Yaz akşamının ılık havasında Black kardeşlerin yepyeni evlerinde düzenlenen parti gittikçe daha eğlenceli bir hâl alıyordu. Onlar için Muggle'ların arasında yaşamaktan daha zevkli bir şey varsa, o da Muggle tarzında bir parti düzenleyerek onları da davet etmekti.
Capella, gözleriyle etrafı kontrol ederken partiye davet ettiği yeni komuşları Dawe ve Agnola'ya el salladı. Yeni insanlarla tanışmayı seviyordu ve bu parti kesinlikle yeni insanlarla tanışmak için mükemmel bir fırsattı.
Arka bahçeden ön bahçeye geçtiğinde sokaktaki iki kızı fark ederek kolunu kaldırıp elini salladı. Lily ve Alice ona doğru ilerlerken kolunu indirdi. Hogwarts'tan arkadaşlarını da davet etmişlerdi ve gelebilme şansı olan herkes gelmişti.
Kızlar yanına vardığında ilk önce Lily'e sarıldı. Okulun son günlerinde Lily her ne kadar tuhaf davranmış olsa da Capella bunu boş vermişti çünkü altında farklı sebepler vardı. Lily'nin kardeşi Petunia evden kaçmıştı ve annesi bunu bir mektupla ona haber vermişti. Lily de buna üzülmüş, üzüntüsünü yansıtmamaya çalışırken tuhaf davranışlar sergilemişti.
En azından Capella böyle olduğunu düşünüyordu. Tuhaf davranışlarının altında başka sebepler vardıysa da Lily bunu söylememekte, Capella da sormamakta kararlıydı.
Lily'den ayrıldığında bu sefer Alice'e sarıldı. "Marlene'nın gelememesine gerçekten üzüldüm," dedi geri çekildiğinde. "Ülke dışına çıkmak için mükemmel bir zamanlama cidden." Birlikte kıkırdayarak evin arka bahçesine ilerlemeye başladılar.
"Eviniz gerçekten çok güzelmiş." dedi Lily evi inceleyerek. "Ve çok tatlı. Sirius gibi 'kötüçocuk' tarzında takılan birinin bu denli şirin bir evde yaşaması komik."
"Değil mi?" diyerek kıkırdadı Capella. "Partiden önce siyah deri ceketle onu gördüm. Sanırım bana görünmeden evden çıkmaya çalışıyordu. Tanrım, çok utanç verici."
Birlikte kahkahalarla gülüşürken bu sırada arka bahçeye varmışlardı. Lily ve Alice etrafı beğeniyle süzdüler. Aşırı derecede kalabalık olmamasına rağmen birçok kişi vardı ve herkes eğleniyor gibi görünüyordu.
Capella onlara, kıyafetlerini değişsinler diye odasının yerini tarif ettikten sonra havuza doğru ilerlemeye başladı. Muggle'lara ait bir ses sisteminden bir Muggle şarkısı çalıyordu. Hogwarts'tan gelen birkaç cadı ve büyücü dışında geri kalan herkes yeni taşındıkları bu mahalledeki komşularıydı. Hemen hemen hepsiyle yaşıtlardı.
"Bu Muggle içkileri bizi aşar, dostum, bence içme." diyordu James, Sirius'a. Fakat Sirius onu dinlemeden küçük shot bardağını eline aldığı gibi kafasına dikti. "Aptal." Yüzünü buruşturan Sirius dengesini koruyamadığında James'in omzuna yapışarak ona tutundu ve elini midesine yasladı. "Bir bildiğim var da seni uyardım, değil mi Pati?"
