Capella Black, ağabeyi Sirius Black ile birlikte Grimmauld Meydanı 12 numaradan kaçarak James Potter'ın evine sığınırlar. Fakat Capella her ne kadar annesinden kaçmayı başarsa da, hoşlandığı bu çocuktan kaçabileceğini pek sanmıyordu.
*
the marauder...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oy sınırı: 100 -
06.11.1977
İskoçya'yı ele geçiren yağmur Hogwarts'ta da etkisini gösteriyordu bir kasım günü. Kimilerine göre yağan bu yağmur berbat bir durumdu çünkü onlar ıslanmak ve yağmur sesini duymak istemez, dışarıya rahatça çıkamadıkları için bu durumdan rahatsız olurlardı.
Kimileri ise yağmur yağıyor diye mutlu olurlardı. Deli gibi yağmurun altında ıslanır, kollarını açar ve yüzlerini göğe çevirirdi.
Belki de Capella'nın en büyük hayallerinden biriydi sevdiği çocuk ile yağmurun altında yürümek. Kendini bildi bileli yağmura aşık bir kızdı, bir de yağmurun altında aşık olduğu çocukla birlikte yürüse kim bilir neler hissedecekti.
Karanlık bir gecenin ucra köşelerinde, yasak saatini çiğneyen Capella duruyordu. En az gece kadar koyu saçlarını omuzlarından geriye atmış, gökyüzünden boşalan yağmura seyre dalmıştı.
"Capella'nın nerede olduğunu bilen var mı?" diye sordu Lily ortak salona inerken. "Yatakhânede yok."
"En son akşam yemeğinde görmüştüm." dedi Sirius şöminenin içindeki alevlerin dansını izlerken.
Lily başını aşağı yukarı salladı. "Evet, yemekten sonra erkenden ortak salona geldi diye düşünmüştüm." Endişeyle gidip şöminen önündeki minderlerden birine oturdu. "Yasak saatinde nereye gitti böyle?"
"Hey, ne hakkında konuşuyorsunuz?" James, yatakhânenin merdivenlerinden inerek yanlarına geldi.
"Capella'nın ortadan kaybolması hakkında." dedi Remus elindeki Muggle kitapından başını kaldırarak. "Akşam yemeğinden beri yok."
James kaşlarını çatarak "Ne demek akşam yemeğinden beri yok?" dedi.
Yanlarına yaklaşarak üstten üstten arkadaşlarına baktı. "Capella yasak saatinde olmamıza rağmen ortalıklarda yok ve hepiniz neden bu kadar sakinsiniz? Başına bir iş gelmiş olabilir!"
Sirius ofladı ve arksına yaslandı. "Capella'dan bahsediyoruz Çatalak. En fazla ne olmuş olabilir?"
James kaşlarını havaya kaldırarak en yakın arkadaşlarına baktı. "Siz burada oturmaya devam edebilirsiniz ama," Arkasını dönerek yatakhâneye ilerledi. "Ben bu kadar rahat olamam."
"Nereye Çatalak?" Sirius arkasından seslense de James cevap vermeyip erkekler yatakhânesine, oradan da odalarını bulup içeri girdi. Hızlıca kendi yatağının önünde diz çökerek ellerini yatağın altına soktu ve altındaki bavulu çıkardı.
