26. Bölüm: Animagus Fikri

1.6K 166 37
                                    

05

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

05.03.1978

İnsanlar bazen yapmak istemedikleri ya da yapmakta zorunlu tutuldukları şeyleri yapmak istemezler ama buna zorunlu oldukları için bir şey de diyemezler çünkü buna zorunludurlar.

Tıpkı Capella'nın, James'e olan aşkını gizlemesinde zorunlu olduğu gibi. Aşkını gizlemekte zorunluydu, öyle bir zorunluydu ki bunu öğreniklerinde alacağı tepkiden deli gibi korkuyordu.

Capella'nın, James'e aşkını itiraf etmesinin ve ona son kez sarılmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti. Ve bu bir ay, Capella için o kadar ıstıraplı ve o kadar rahatsız edici geçmişti ki tekrar bir ay öncesine dönmek ve James'in ona olan aşkını bilmeden önceki günlere kavuşmak istemişti.

İşin iyi yanları da vardı tabii, James'in ona karşı olan tavırları hepten değişmişti. Eskisi gibi yakın davranmıyordu ama uzaklaşmamıştı da ondan, James nasıl ondan uzaklaşırdı ki zaten?

Capella, James'den bir istekte bulunmuştu. Lily ile olan aşklarını gözünün önünde yaşamalarını ve sevgilerini hep Capella'nın önünde göstermelerini istemişti. James bunun çok acınası bir istek olduğunun farkındaydı elbet ama onu anlıyordu ve James insaflıydı.

Capella'nın isteğinin tam tersinde hareket etmişti. Lily ile aşklarını yaşıyordular, ama Capella'nın gözünün önünde değil. Lily ile birbirlerini öpüyordular, ama Capella'nın gözünün önünde değil. Lily ile sarılıyordular, ama Capella'nın gözünün önünde değil.

Kaç defa Lily, Capella'nın bulunduğu ortamlarda, normal bir şekilde sevgilisi ile ilgilenirken, James göz ucuyla Capella'ya bakar ve Lily ile arasına küçük bir mesafe koyardı. Hatta bu yüzden Lily ile tartıştıkları bile olmuştu.

Şimdi Capella, dalgınca sabah kahvaltısını yaparken arkadaşları arasında dönen muhabbetlere bir türlü katılamıyordu. Çünkü aklı bir türlü şu anda kalamıyor, sürekli bir ay öncesine gidiyordu. 10 Şubat gününde yaşananlar bir film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp geçiyor ve artık James'in onu tüm gerçekleriyle bildiğini hatırlıyordu.

Kahvaltı daha yeni başlamıştı ki ansızın baykuşlar Büyük Salon'a giriş yaptı. Evcil baykuşlar, aileden gelen baykuşlar ve Sihir Bakanlığı'a ait küçük baykuşlar salonda dört dönüyor, teslim edecekleri şeylerin sahiplerini arıyordular.

"Grey," diye mırıldandı Capella gözüne çarpan baykuşla. Onun mırıltısı Sirius'un dikkatini çekmişti belli ki. Gri gözlerini kardeşinin baykuşuna çevirdi ve birkaç saniye sonra gri baykuş hemen önlerine kondu. Gagasındaki gazeteyi masaya bıraktıktan sonra ayağına bağlı mektubu Capella'ya uzattı.

THE OTHER SIDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin