43. Bölüm: Tekrardan Yaşamak

395 61 12
                                    

42. bölümü okumayı unutmayın.

29.11.1978 / 4 ay sonra

Sert bir rüzgâr esti tekrar. Bu beşinciydi. Rüzgâr normal, sakin bir şekilde esiyor ve ardından bir anda şiddetleniyordu. Evet, bu beşinciydi. Saymıştı. Elleri siyah kabanının ceplerindeyken sonbaharın soğuk havası onu hasta etmek üzereydi. Burnunun ucu kıpkırmızı olmuştu.

Ama umurunda değildi. Çünkü önemli değildi. Ne de olsa, üşüttüğü zaman revire gider ve bir iksir alıp hemen iyileşirdi. Bir süre önce olsa bu riske atmazdı kendisini. Çünkü o zaman arkadaşları yanında olmuş olurdu ve kendine dikkat etmediği için ona kızarlardı.

Şimdi ise ona kızacak arkadaşları yoktu yanında.

Oturduğu bankta ileriye uzattığı bacaklarını düzelterek rüzgârın sayfalarını savuşturduğu yanındaki kitaba baktı. Okumak için beraber getirmişti ancak hiç içinden okumak gelmemişti. Aslında daha önce bu kitabı okumuştu. Belki aynı şeyi tekrar okumak onu sıkmıştı.

Rüzgârın şiddeti arttığında ve sayılamayacak uzunluğa ulaştığında bu sefer kemiklerine kadar üşüdüğünü hissetti. Buna rağmen kılını bile oynatmadı. Bunun yerine, düşüncelerinin de rüzgârla birlikte savrulup gitmesini diledi.

"Aklını mı kaçırdın sen? Bu soğukta, burada ne işin var?" Etrafta kimsenin olmadığına göre bu cümleler onaydı. Başını yana çevirerek omzunun üzerinden arkasına baktı. Ve kendisine öfkeli adımlarla ilerleyen Bennet Roy'u gördü. "Seni okulda arayıp durdum ama hiçbir yerde yoktun. Tesadüfen biri senin dışarıya çıktığını gördüğünü söyledi." Yanına vardığında ellerini ceplerinden çıkararak çatılı kaşlarıyla ona baktı. "Merlin! Ne duruyorsun? Kalk hadi de okula gidelim Capella."

Capella, sağ omzunu silkerek gözlerini karşıdan çekmeden mırıldandı. "Ben biraz daha duracağım. Sen git. Üşütme."

"Ben üşütürüm ama sen üşütmezsin yani? Öyle mi?" Bennet alayla güldü. "Nesin sen? Batman falan mı?" Capella, bunun ne demek olduğunu bilmediği için yorumda bulunmadı. Ama oturduğu yerde durmaya devam etti. "Tanrı aşkına! Beni çıldırtmak mı istiyorsun? Kalk hadi!"

Bennet, Capella'nın kolunu çekiştirip onu ayağa kalkmaya zorlayınca Capella homurdanarak yerinden kalktı. Bennet gözlerindeki zafer ifadesiyle onu izlerken dönüp bankın üzerindeki kitabı aldı ve öbür elini cebine sokup ilerlemeye başladı. "Hey, beni bekle!"

Bennet, Capella'ya yetiştiğinde birlikte okula doğru yürümeye başladılar. Capella'nın donuk bakışları ilerledikleri yoldayken, Bennet kaçamak bakışlarla onu izliyordu. Henüz bir yıl önce tanıdığı, kendisinden büyük olmasına rağmen yakın arkadaşı olan ve hayatının bir parçası hâline gelen bu kızın gün gün çöküşüne kendi gözleriyle şahit oluyordu. Capella Black bir ölüydü. Ama yüzü maskeliydi.

"Nasılsın?" diye sordu ona. Belki de birinin ona nasıl olduğunu sormasına ihtiyacı vardı.

Capella, ona küçük bir bakış atarak geri önüne baktı. "İyiyim ama biraz karnım ağrıyor." Yüzünü buruşturdu. "Üşüttüm galiba." Cümlesini bitirir bitirmez hapşurunca "Harika." diye söylendi.

Bennet kendisini tutamayarak kıkırdadı. "Batman olmadığını biliyordum."

"Batman de ne oluyor?" diye sordu Capella kaşlarını çatıp ona bakarak.

Bennet dudaklarını büzdü. "Muggle dünyasında yaşıyorsun ama bunu bilmemen ilginç." İç çekti. "Mugglelar'ın dünyasında hayali, süper kahraman. Çok güçlü ve yenilmez."

THE OTHER SIDE Where stories live. Discover now