Capella Black, ağabeyi Sirius Black ile birlikte Grimmauld Meydanı 12 numaradan kaçarak James Potter'ın evine sığınırlar. Fakat Capella her ne kadar annesinden kaçmayı başarsa da, hoşlandığı bu çocuktan kaçabileceğini pek sanmıyordu.
*
the marauder...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oy sınırı: 100 -
04.11.1977
Grimmauld Meydanı 12 numara, her zaman uğursuzlukların kol gezindiği bir evdi. Öfke dolu bakışların yanı sıra tek bir duygu belirtisi barındırmayan ve daima alttan verilan imalarla kurulan sohbetler bu evden yükseklen tek sesti.
Black kardeşler, kendilerini bildi bileli bu evde yaşıyorlardı ve bu üç kardeşten ikisi artık bu evde yaşamaya, bu evde yaşananlara katlanamamaya başladıklarında artık onları bu eve bağlayan bir şey yoktu. Anneleri Walburga, oğluna bir lanet attığında bu bağı tamamen yok etmiş ve Sirius ile Capella'yı ev terk etmeye meyillemişti.
Capella, yazın başından beri bir daha bu kasvetli eve gelebileceğini hiç mi hiç düşünmemişti. Fakat şimdi o evden içeriye girerken, evin duvarlarına tünemiş tozlu anılar havaya kalkıyor ve ona bu evde neler yaşadığını hatırlatıyordu.
Evin, dışı bile iç karartan kapısını birkaç kez tıklattı ve geriye çekilerek kapının açılmasını bekledi. Biraz sonra kapı yavaşça açıldı. Capella başını eğmeden sadece gözlerini aşağıya indirerek ev cini Kreacher'a baktı.
Ev cini Kreacher, onu burada görmekten hoşlanmadığını belirten bir ses çıkardı. "Siz mi geldiniz Bayan Black?" Buruş buruş yüzünü daha da buruşturarak Capella'yı inceledi. "Bayan Walburga sizi bu evde istemediğini Kreacher'a söyledi. Giremezsiniz."
Capella bıkkın bir nefes aldı ve gözlerini devirerek "İnan bana Kreacher, bu hiç umrumda değil. Şimdi çekil önünden." dedi. Yarım açılı kapıyı eliyle içeriye doğru tamamen aralayarak Kreacher'ı ittirip yanından sıyrıldı.
Capella evin içinde ilerlerken Kreacher koştura koştura arkasından "Bu evden derhal gidin. Anneniz sizi görürse çok fena olur!" diye tiz sesiyle ciyaklayıp peşinden ilerledi.
Fakat Capella onu umursamadı.
Evde ne bir ses, ne de bir hareketlilik vardı. Kimse yoktu anlaşılan, ya da sadece her zaman ki gibi sessizlik üzerlerine çökmüştü.
Kasım ayı gelmiş, havalar soğumaya başlamıştı. Sirius ile Capella ise evlerini terk ederken yalnızca yazlık kıyafetlerini almışlardı yanlarına, hâliyle de okula yazlık kıyafetlerini götürmüş, soğuk ayları hiç düşünmemişlerdi. Bu yüzden Capella, Albus Dumbledore'a giderek evden kaçtıklarını ve diğer şeyleri anlatarak kıyafetlerinin tamamını almak için izin istemişti.
Dumbledore onu anlayışla karşılamıştı. Bizzat kendisi onu evine götürmek istese de işleri olduğundan dolayı Capella'yı, okul bekçisi Hagrid ile evine dönüp kıyafetlerini alması gerektiğini söylemişti.
