THE OTHER SIDE

47. Bölüm: Yoldaşlık Toplantısı

12.01.1979

HOGSMEADE'E BASKIN!

11 Ocak gündüz saatlerinde Hogsmeade köyüne Ölüm Yiyen'ler tarafından baskın düzenlendi. Bakanlık, henüz kimliği tespit edilemeyen on iki Ölüm Yiyen'nin izini bulmak için çalışmalar başlattı. Elimize ulaşan bilgilere göre herhangi bir can kaybı yok ancak altı yaralı var. Görgü tanıkları, Ölüm Yiyen'lerin etrafa zarar vermediklerini, sadece talihsiz birkaç kişiye lanet atıp eğlendiklerini gördüklerini söylediler. Cumartesi günü baskında Hogwarts öğrencileri köye ziyarette bulunmuştu. Bu baskının tam da bugüne denk gelmesi tesadüf mü yoksa planlanmış bir kumpas mı henüz belli değil. Sihir Bakanı Millicent Bagnold*, tedbir amaçlı birkaç Ruh Emici'yi köye göndereceğini açıkladı. İşte yaralanan öğrencilerin isimleri...

Defalarca kez okuduğu haber yazısından başını kaldırdı Sirius. Sinirden titreyen elleriyle gazeteyi katlayıp kayıtsızca masanın üzerine attı ve dirseklerini ahşap yüzeye yasladı. Dün sabah vakitlerinde Hogsmeade'e bir baskın düzenlenmişti ve Capella ona bir mektup bile yazmamıştı.

Sirius, bu baskını olay gününde öğrenmişti ve yaralananların arasında Capella'nın ismini görmediği için rahatlamıştı ancak yine de Capella'dan iyi olduğuna dair bir mektup yazmasını beklemişti.

Fakat onun yerine Bennet Roy tarafından yazılan bir mektup ulaşmıştı ellerine. Saldırıda Capella ile birlikte köyde olduklarından bahsetmişti mektupta. Üç Süpürge'de beraber Kaymakbirası içmiş ancak daha sonra o ve Leda diye bir kız Capella'yı orada yalnız bırakarak ayrılmışlardı. Üstelik Barty Crouch ile!

Yazdığına göre Capella ve bir Ölüm Yiyen düello etmişti. Hem de kimse müdahale etmemişti. Sirius'u asıl çıldırtan da buydu. Her şeye rağmen bundan dolayı kardeşiyle gurur duyuyordu ama Hogsmeade'de hiç mi düello kabiliyeti olan bir yetişkin yoktu? Onlarla savaşacak cesarete sahip kimse mi yoktu? Peki ya onlara eşlik eden Hogwarts görevlileri... O dükkan sahipleriyle hanların sahipleri köşelerine çekilirken on yedi yaşındaki bir kız, kardeşi Capella Lord Voldemort'un köpekleriyle düello etmişti.

Ve en ilginç olanı, Capella'nın düello ettiği kişinin Rodrigo De Souza denen baş Ölüm Yiyen'lerden birinin olmasıydı. Bu adam tam bir cinayet makinasıydı ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı aylardır bu herifin peşindeydi. Ama ne var ki adam çok iyi gizleniyordu. Tıpkı bir gölge gibiydi.

Homurdanarak kafasını ellerinin arasına alarak parmaklarını uzun saçlarının arasından geçirdi. Masada oturan arkadaşlarının tedirgin bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu.

"Neden ona bir mektup yazmıyorsun?" diye sordu James sessizliği bozarak. Kolunu yanında oturan nişanlısının omzuna atmış, gerginliğini ortadan kaldırmaya çalışıyordu.

Sirius, James'e boş bir bakış attı. "Umrumda değil, yazmayacağım." Ama orada olan herkes, iki gündür Sirius'un umrunda olan tek şeyin bu konu olduğunu biliyordu. "Kendisi bana bir mektup yazmaya bile tenezzül etmemişken ona yazabileceğim tek satırım bile yok."

"Belki de seni telaşlandırmak istememiştir." dedi Alice ortaya işe yaramaz bir fikir atarak. "Sonuçta senin onun üzerine ne kadar titrediğini biliyor. Mektubu yüzünden okula geleceğinden korkmuştur."

Frank, nişanlısının kulağına sessiz olması gerektiğiyle ilgili bir şeyler fısıldarken Sirius alayla gülüp kollarını masaya yasladı. "Capella aptal bir kız değil, asla olmadı. Elbet o olaydan haberimin olacağını biliyordu. Bu yüzden, tam tersi, okulu basmamam için beni sakinleştirebilecek bir mektup yazmalıydı..." Başını üzüntüyle salladı. "Ama yazmadı. Anlaşılan beni eskisi kadar umursamıyor."