56. Bölüm: Her Şeyin Başlangıcı (FİNAL)

462 57 34
                                    

FİNAL BÖLÜMÜ

01.08.1981
1 Yıl Sonra

"Duydunuz mu? James'in annesi ölmüş." Sirius'un salona girerken söylediği cümleyle herkesin başı ona döndü. Sirius, mutsuz bir ifadeyle koltuklardan birine gömülerek arkasına yaslandı. "Babasını daha yeni kaybetmişti. Üstüne bir de annesi..."

Remus'un yüzü üzüntülü bir ifadeyle buruştu. "Bu çok kötü. Zaten bir yıldır saklanıyorlarlar. Acaba Peter onlara haber vermeye gitmiş midir?"

"Sanmıyorum." dedi Sirius başını iki yana sallayarak. "Peter bu sıralar ortalarda pek görünmüyor. Jamesler'in evine de gittiğini düşünmüyorum. Biz ona söylemesek, gitmek aklına bile gelmez." Sıkıntılı bir nefes aldı. "Bu böyle ne kadar devam eder bilmiyorum. Ayrıca Karanlık Lord sessizleşti. Bunun altından büyük bir şey çıkacak. Benden söylemesi."

"Kötü konuşmayı kes Sirius." Capella, elinde bir tepsi tatlıyla salona girdiğinde abisine ters bir bakış attı. "Biliyorsun, olumsuz düşüncelerden ve ihtimallerden nefret ediyorum." Tepsiyi sehpaya bıraktı. "Bu konuları da konuşmayın evimde."

"Capella haklı. İçimiz karardı." Bennet, sehpaya doğru uzanarak bir tabağı kaptı ve kaşığıyla tatlısını yemeye başladı. Bu yıl altıncı senesine geçmişti ve yakında mezun olacaktı o da. On altı yaşında genç bir delikanlı olmuştu.

Remus ve Sirius da tatlılarını aldıklarında bugün onlara eşlik eden biri daha vardı. Marlene McKinnon. Kendisi Sirius ile tuhaf bir ilişki içindeydi ve Capella hâlâ onları çözememişti. Bazen birer sevgili gibiydiler, bazen de birbirlerine düşman gibi davranıyorlardı.

Konu değişip farklı bir sohbete daldıklarında kapı zili çaldı. Capella oturduğu yerden kalkarak seri adımlarla kapıya doğru ilerledi. Bir eline asasını almıştı. Her an tetikte gezmek gibi bir alışkanlığı olmuştu.

Kapı deliğinden dışarıyı kontrol ettiğinde kısa boylu, sarışın adamı fark etti. Geri çekilerek kapıyı açtı ve gülümsedi. "Peter," Onu burada görmeyi beklemiyordu. Geriye çekilerek içeriyi gösterdi. "Girsene."

"Merhaba," diye mırıldandı Peter ve içeriye girdi. Capella arkasından kapıyı kapatıp peşinden içeriye ilerledi.

"Peter! Nerelerdesin dostum?" Sirius, ayağı kalkıp Peter'a sarıldı. "Geçen hafta olan toplantıya katılmayınca başına bir iş geldiğini düşündüm. Aptal herif, niye haber vermiyorsun?" Homurdanarak geri çekildiğinde Peter ensesini kaşıyarak beceriksizce gülümsedi.

"Ailemi ziyaret etmiştim." dedi ve bu sefer Remus'a da sarılarak geri çekildi. "Sizi telaşlandırdığım için afedersiniz. Bir şey kaçırdım mı?"

"İlginç bir durum yok." dedi Sirius geri yerine oturarak. Ayakta kalanlar da otururlarken Sirius dudaklarını büzdü. "James'in annesi vefat etmiş. Haberin var mı? Muhtemelen James henüz bilmiyor bunu. Gidip ona söylemen lazım."

"Ah," diye mırıldandı Peter. "Ah, yazık olmuş." Boğazını temizleyerek başını salladı. "Olur, evet. Bugün onlara gidip haber veririm."

Bir yılı aşkın bir süredir James ve Lily, Fidelius büyüsü sayesinde saklanıyorlardı. Oğulları dün bir yaşına basmıştı. Önemli durumlar dışında saklandıkları evlerinden çıkmıyorlardı ve Peter dışında kimse nerede olduklarını bilmiyordu. Aslında teknik olarak biliyorlardı ama Fidelius büyüsü sayesinde bu hafızalarında farklı bir yer olarak belirmişti.

Capella, mutfaktan Peter'a bir tatlı tabağı getirdi. Peter'a verdikten sonra aklına gelen fikirle arkasını dönerek salondan çıktı ve üst kata çıkarak yatak odasına girdi. Balkonun kapısı açıktı ve içeriye temiz hava giriyordu.

THE OTHER SIDE Where stories live. Discover now