51. Bölüm: Madalyonun Laneti

350 51 27
                                    

50. bölümü okumayı unutmayın.

14.08.1979 | 7 Ay Sonra

Malfoy Malikânesi'nden ayrılırken Regulus'un yüzünde memnun bir gülümseme vardı. Biraz önce, Lord Voldemort'un yaptığı bir toplantıdan ayrılmıştı ve tek kelimeyle şahane hissediyordu. Çünkü Lord'un bir isteğini yerine getirecekti ve onun gözünde güzel bir konuma kavuşacak, diğer Ölüm Yiyenler arasında biraz daha ünlenecekti.

Grimmauld Meydanı 12 numaraya cisimlendiğinde siyah gömleğinin yakasını düzeltti ve sırtından sarkan siyah cüppesini havalandırdı. İnce, uzun parmaklarını kıvırıp birkaç defa ahşap kapıya tıklattığında çok geçmeden aralandı.

"Hoş geldiniz, Efendi Regulus," diyerek yerlerek kadar eğildi ev cini Kreacher. Kapıyı sonuna kadar açarken eğilmeye devam ediyordu. Regulus, ev cinine kibarca gülümseyip içeriye girdi. Loş holde ilerlerken ayakkabıları ahşap parkede gıcırtı sesleri bırakıyordu.

"Anne." dedi salonda oturan annesini görünce. Walburga, okuma gözlüğünün üzerinden içeriye giren oğluna bakınca gözleri özlemle parıldadı. Birkaç gündür Regulus bir takım işlerinden dolayı eve uğramıyordu.

Okuduğu sihir teoristi yazarının sıkıcı kitabını kapatarak gözlüklerini çıkardı. "Regulus. Demek geldin." Regulus, yorgunca kanepeye oturduğunda orta yaşlı kadın bir elini çenesinin altına yaslayarak onu izledi. "Nasılsın? Neler yaptın?"

"Haberler iyi. Karanlın Lord'un gözüne girmek için ondan bir görev aldım." dedi Regulus keyifli bir sesle. Annesinin gözü şeytanî bir ifadeyle parıldadı.

"Ahh, seninle gurur duyuyorum." dedi Walburga kulaklarına kadar ulaşan bir sırıtma ile. "Her zaman başarılı ve yetenekli bir çocuk olacağını biliyordum, oğlum. O diğer ikisinin aksine sen hep en doğru kararları verdin."

Regulus, gülümsemeye çalışarak cüppesini çıkardı. Kanepeye indirerek ayağı kalktı ve, "Sana iyi okumalar." diyerek salondan ayrıldı. Sessiz ve karanlık evin mutfağına girdiğinde yemek hazırlamakta olan Kreacher onu fark ederek irkildi.

"Efendi Regulus'un bir isteği, bir emri mi var?" diye sordu ev cini.

"Buraya gel Kreacher." dedi Regulus mutfak adasının yanındaki tabureye oturarak. Kreacher, çekingen adımlarla efendisine yaklaşarak önünde durdu. "Senden bir şey istiyorum, Kreacher." Sesi her zamanki gibi kibardı. Evdeki diğerlerinin aksine o hep ev cinine kibar ve nazik davranırdı. "Bir konuda sana güvenebilir miyim?"

"Her konuda, efendim, her konuda!" diye ciyakladı ev cini sevinçle. Efendisi Regulus'un ondan isteyeceği her şeyi büyük bir onurla, tutkuyla yapardı.

"Karanlık Lord'un bir ev cinine ihtiyacı var." dedi Regulus. Toplantıda Lord, bir işi için ev cinine ihtiyacı olduğunu belirtmişti. Ve Regulus da bu fırsatı kaçırmamak için hemen Kreacher için gönüllü olmuştu. Fakat onu henüz ne için istediğini bilmiyordu. "Ve ben, senin ona yardım etmeni istiyorum, Kreacher. Ne konuda olursa olsun."

Kreacher, büyük gözleriyle ve melun bir ifadeyle efendisine baktı. Demek Karanlık Lord'un bir ev cinine ihtiyacı vardı ve Efendi Regulus'u onun için gönüllü olmuştu... Bu bir onurdu! Kreacher için hem Lord'a hizmet etmek hem de efendisini kırmamak büyük, çok büyük bir onurdu!

"Efendi Regulus ne derse o." dedi başını hızlı hızlı sallayarak. Uzun kulakları aşağı yukarı oynarken zıpladı birkaç defa. "Kreacher onur duyar efendim! Kreacher seve seve yapar!"

Regulus'un dudaklarında geniş bir gülümseme peyda oldu. Kreacher da kabul ettiğine göre, Lord'un gözüne girmeye bir adım daha yaklaşmıştı.

THE OTHER SIDE Where stories live. Discover now