54. Bölüm: Kardeş Bağı

306 52 12
                                    

10.11.1970

Sevgili günlük,

Bugün çok mutsuzum. Hatta ağlamak üzereyim. Ama Capella çok mutlu. Sevinçten havalara uçuyor. Çünkü bugün Hogwarts mektubu geldi. On dokuz gün sonra on bir yaşına girecek ve ben hâlâ dokuz yaşımdayım. O da gidecek. Tıpkı Sirius gibi. Beni bu evde yalnız bırakacaklar. Bensiz birlikte aynı okulda okuyacaklar ve beni unutacaklar. Sence unuturlar mı? Lütfen, unutmasınlar.

09.08.1972

Artık sevgili günlük diye başlamak çok komik geliyor. Çünkü ben büyüdüm, artık on bir yaşımdayım ve Hogwarts mektubumu aldım. Ama sevinemiyorum çünkü bugün çok kötü bir şey yaşandı... Yaz tatilindeyiz, Sirius ve Capella okuldan döndü. Annem onları zorla bir misafirliğe götürdü ama beni götürmedi, küçükmüşüm. Geri döndüklerinde annem çok sinirliydi. Kavga ettiler, Sirius anneme karşı çıktı ve Capella sessizce, ağlayarak onları izledi. Ve annem en sonunda deliye döndü. Abime lanet ettı, Sirius korkunç bir çığlık attı. Capella bağırarak annemi durdurmaya çalıştı ama onun gözü dönmüştü. Korkuyorum... Annem bana da işkence etmez, değil mi?

15.06.1977

Onları asla affetmeyeceğim. Capella ve Sirius'u asla affetmeyeceğim. Onları seviyorum ama nefret de ediyorum. Gittiler. Sonsuza kadar gittiler ve evi terk ettiler. Annem deliye döndü. Aile soyağacından ikisinin üzerini karaladı ve bana onların adını ağzıma almamı yasakladı. Ona hak veriyorum, ikisi bu sefer çok ileriye gitti. Evi terk ederek beni bu koskoca evde, sonsuza kadar yalnız bıraktılar. En azından, bu boğucu ev onlarla birlikte biraz daha çekilebilir bir hâl alıyordu. Ama artık yoklar. Şimdiden boğulduğumu hissediyorum. Tanrım, neden her şey böyle olmak zorundaydı?

04.11.1977

Babam, bir hasmıyla düello etti ve St. Mungo'ya kaldırıldı. Bu sırada annem de hasta olduğu için Dumbledore'dan benim için izin aldı ve babamın yanına refakatçi olarak gittim. Salonda otururken sesler duydum ve Sirius'un odasına çıktım. Capella'yı görmeyi beklemiyordum. Bana kış için hiç kıyafetlerinin olmadığını ve izin alarak eşyalarını almaya geldiğini söyledi. Onu anlıyordum, evden kaçtıkları zaman yazdı ve hiç kışlık giysi almamışlardı. Konuşurken aramızda soğukluk vardı... Bana ağlayarak bir soru sordu. Trende ona dediklerimin gerçek olup olmadığını. Ona 'aileden ayrıldığınız için mutluyum' dedim ama ciddi değildim, asla olmam. Sadece biraz üzülsün ve hissettiklerimi hissetsin istedim. Ama sonra pişman oldum ve bunun için çok geçti. Ve iki ay sonra bana söylediklerimde ciddi olup olmadığımı sorduğunda gözyaşlarına dayanamadım. Ben ona kıyamazdım. Bu yüzden ciddi olmadığımı söyledim ve gözlerinde gördüğüm mutluluk her şeye bedeldi.

01.08.1979

Bir Ölüm Yiyen olarak yaptığım işten gurur duymam gerekirdi, değil mi? Hayır. Kesinlikle, hayır. Bazı tereddütlerim var. Bu sıralar kafamı kurcalayan şeyler beni yiyip bitiriyor. Rahatsız oluyorum, kolumdaki işaret beni huylandırıyor. Bazen düşünüyorum da, Ölüm Yiyen olarak doğru bir şey mi yaptım?

14.08.1979

Tereddütlerimde ve kuruntularımda haklıydım. Lord Voldemort korkunç bir yaratık. Şu anda aceleyle yazıyorum. Halletmem gereken büyük bir iş var. Kreacher hâlâ arkamda ağlıyor, sinirden kaslarım seğiriyor ve intikam almak istiyorum. Bu yüzden onun ölümsüzlüğe kavuşmasına engel olacağım. Arkamda bir iz bırakmak istiyorum. Sirius ve Capella'nın beni korkunç bir Ölüm Yiyen olarak hatırlamasını istemiyorum. Bir efsane olarak ölmek istiyorum.

THE OTHER SIDE Where stories live. Discover now