Kadınımın kıyafetlerini hazırladıktan sonra yavaşça yaklaştım yatağa.

"Melih uyan." diye fısıldadım.

Tabi bizim öküzün uyanmaya niyeti yok gibiydi.

"Melih uyan lan sıçtırtma ağzına."

Şaşkın bakışlarla açtı gözlerini.

"Ne oluyor abi?"

Tam bir salaktı. uykudan uyandığında hep böyle olurdu.

"Kalk. Git elini yüzünü yıka kendine gel. Kahvaltı edip yola çıkacağız. Elif seni yanında görürse hoş olmayabilir. Ben senin odadayım."

Bir süre boş boş yüzüme baksa da kafasını sallamasından beni anladığı belli oluyordu. Sonra gözleri Elif'i bulduğunda ona çok farklı baktığını gördüm. Şefkat miydi vicdan azabı mıydı? Bu bakış ne anlama geliyordu çözemedim.

"Elif'i kim uyandıracak?"

"Oğlum kıza kendini affettirmek istemiyor muydun? Bir yerden başlamak lazım artık. Sen uyandır."

"Abi burada uyuduğumu anlarsa kendini kötü hisseder, olmaz."

Bu çocuk harbi maldı.

"Kız uyku ilacıyla uyuyor oğlum saatlerdir. Burada uyuduğunu nereden bilecek. Yeni gelmiş gibi yap. Ne bileyim işte bul bişeyler."

"Tamam abi."

Ellerinin hafif hafif titremeye başlamasından aslında hiç de iyi olmadığını anlamıştım. Sanırım o da fark etti ki bir ellerine bir bana baktı.

"Şimdi napıcaz?"

Derin bir of çekip ellerimi saçlarımda gezdirdim. Dert bir değildi ki anasını satayım. Bir yanda Elif, bir yanda Melih..

"Kahvaltıyı yapana kadar sabret. Farklı arabalarla gideriz. Ben bir bahane bulurum. Kızlar Adelina'nın kullandığı arabada olur. Bizim arabayı ben kullanırım sen de kendini zehirlersin. Mardin'e kadar normale dönmüş olursun."

Minnetle bakıyordu. Ama ben böyle olmasını istemiyordum. Kardeşimin her geçen gün daha da yok olmasını istemiyordum.

"Çabuk olalım ama. Fazla dayanabileceğimi sanmıyorum Uraz. Kızların, özellikle Elif'in beni öyle görmesini istemiyorum."

"Tamam başımın belası. Hadi ben gidiyorum."

Odaya döndüğümde Adelina da üzerindeki bornozla banyodan çıkmıştı. Bu haliyle nefes kesici görünse de halletmemiz gereken sorunlar vardı. Dostlarımızın bize ihtiyacı vardı.

"Sana giyecek bişeyler getirdim meleğim. Çabuk hazırlan da kahvaltıya inelim."

"Tamam canım, hemen hazırlanıyorum."

Adelina üzerini giyindiğinde araba olayını nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Ama sonrasında sevdiğim kadına yalan söylememeye karar verdim.

"İki farklı arabayla gideceğiz meleğim."

Arkasını döndüğünde kaşları çatık bir Adelina beklesem de o bu olaydan memnun gibiydi.

"İyi düşünmüşsün aşkım. Elif Melih'i görmek istemeyebilir."

Haklıydı. Ama nedense ben bunu düşünememiştim.

"Arabanın birini sen birini ben kullanacağız olur mu?"

Bu sefer biraz şaşırmış gibiydi.

"Neden öyle bişey yapıyoruz ki? Elif bizimle gelirdi işte, Melih de tek dönerdi."

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin