HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlan...

By eylulayazzz

7.3M 212K 17.6K

Canından çok sevdiği kadını bir anlık şehvete kapılıp aldatan bir adamdı Ege. Güvendiği, hayatımın aşkı dediğ... More

1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
KUTLAMA (Elif'ten)
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
44. BÖLÜM
45. BÖLÜM
46. BÖLÜM
47. BÖLÜM
BALLARIM :)))
48. BÖLÜM
49. BÖLÜM
50. BÖLÜM
51. BÖLÜM
TATLILARIM :))
ALINTI
52. BÖLÜM
53. BÖLÜM
ALINTI
54. BÖLÜM
55. BÖLÜM
56. BÖLÜM
MÜJDEEEEE :)))
ALINTI
57. BÖLÜM
ALINTI
58. BÖLÜM (Part I)
ALINTI
58. BÖLÜM (PART II)
ALINTI
59. BÖLÜM
60. BÖLÜM (Melif Çifti)
61. BÖLÜM
62. Bölüm
63. BÖLÜM
Final
İmkansız'ım

43. BÖLÜM

77K 2.6K 205
By eylulayazzz

URAZ'DAN



Neden? Neden? Neden?

Günlerdir düşünmekten kafayı yiyecektim. Adelina'yla yedi aydır bir kez bile korunmamıştık ve hala hamilelik haberini alamamıştık. Tamam bu benim için tabi ki sorun değildi ama ailem için olacaktı. Benden erkek çocuk isteyeceklerdi. O zaman ne yapacaktım? Aslında yapacağım şey belliydi, ağalığı bırakacaktım ama bu kolay mıydı? Ağalığı bırakmak demek memleketimi bırakmak demekti. Ağalığı bırakmak demek paramı bırakmak demekti. Ağalığı bırakmak demek anamı, babamı bırakmak demekti. Ağalığı bırakmak demek sahip olduğum çoğu şeyi bırakmak demekti. Peki ya bırakmamak? Ağalıktan vazgeçmemek kuma getirmek demekti. Ağalıktan vazgeçmemek Adelina'yı üzmek demekti. Ağalıktan vazgeçmemek kendimi yeryüzündeki cennetimden kovdurmak demekti. Ağalıktan vazgeçmemek Adelina'dan vazgeçmek demekti. Peki değer miydi? Adelina'yı kaybetmek ağalığımı kaybetmemeye değer miydi? Adelina'yı kaybetmemek ailemi kaybetmeye değer miydi? Adelina'yı kaybetmemek her şeyimi kaybetmeme değer miydi?

Yanlış. Adelina'yı kaybetmek demek zaten her şeyimi kaybetmek demekti. Adelina'yı kaybetmek ölmek demekti. Adelina'yı kaybetmek nefes alamamak demekti. Adelina'yı kaybetmek cehennem azabı demekti. Adelina'yı aybetmek yok olmak demekti.

Değerdi. Adelina'yı kaybetmemek için her şeyi yapardım. Adelina her şeye değerdi. Adelina aşktı, Adelina candı, Adelina hayattı. Ve ben aşkımı kaybetmeyecek, hayatımdan vazgeçmeyecektim. Hiçbir şey umrumda değildi. Umrumda olan tek şey Adelina'ydı.


...


Dosyalara gömüldüğüm sırada kapı çaldı ve içeri Banu Hanım girdi. Her zamanki gibi dizlerinde, vücut hatlarını belli etmeyecek bir elbise giymişti. Personel müdürümün bu huyunu çok seviyordum. Kendini bana sunmuyordu sadece işini yapıyordu hepsi bu. Ama sanki durgundu uzun zamandır ya da bana öyle geliyordu bilmiyordum. Ne de olsa onu tanımıyordum.

"Uraz Bey istediğiniz personeller işe alındı. Hepsinin sigortası yapıldı ve ilk maaşları hesaplarına yattı."

"Teşekkür ederim Banu Hanım."

"Görevim efendim."

Arkasını dönüp çıkarken durgunluğunun nedenini sormak istedim. Sadece merak etmiştim.

"Banu Hanım?"

Anında arkasını döndü. Gözlerime bakmıyordu. Hep mi böyleydi yoksa yeni mi dikkatimi çekmişti?

"Sizi dinliyorum efendim."

"Oturur musunuz?"

Gözlerime baktı. Ela gözlerinin titreştiğini hissettim.

"Tabi efendim. Buyurun?"

"İyi misiniz?"

Şaşkın şaşkın baktı yüzüme. Ne vardı ki bunda şaşıracak?

"İ..iyiyim efendim."

"Ciddi anlamda iyi misiniz? Birkaç aydır oldukça durgunsunuz. Bir sıkıntınız var gibi geldi bana?"

"Ha..hayır efendim."

"Emin misiniz?"

"Evet efendim."

"Bana pek öyle gelmedi ama neyse. İstediğiniz zaman anlatabilirsiniz, iyi bir dinleyici olduğuma eminim."

Cümlem bittiği an kapı açılmış sevdiğim kadın tüm asaletiyle kapıda görünmüştü.

"Aşkı.. Ah böldüm mü?"

"Hayır sevgilim gelebilirsin."

Adelina bakışlarını Banu Hanım'ın üzerinde gezdirirken içeri girdi. Masamın önündeki tekli koltuklardan birine oturduğunda Banu Hanım ayaklandı.

"İlginiz için teşekkür ederim efendim. Ben artık işimin başına döneyim."

Başımla onu onaylayıp kadınıma döndüm. Banu Hanım çıkar çıkmaz keskin bakışlarını bana odakladı.

"Ne ilgisi Uraz? Hangi konuda ilgi gösterdin sen bu kadına?"

"Birkaç aydır sıkıntısı vardı sanki. Ben de nedenini sordum."

"Sana ne nedeninden Uraz. Bu seni ilgilendiren bir şey değil."

Güzel karım beni kıskanmış mıydı?

"Sen beni kıskandın mı?"

Ben itiraz etmesini beklerken minik burnunu havaya dikti.

"Tabi ki kıskandım. Kıskanamaz mıyım?"

"Kıskanırsın tabi. Sen kıskançken daha mı güzelsin ne? Gel bakayım kucağıma."

"Yok canım öyle. Banu Hanım'a yaklaşmanı istemiyorum."

Eğer Adelina bir konuda bu kadar ısrar ediyorsa kesinlikle bir şey var demekti.

"Neden?"

"O kadın seni seviyor Uraz."

"Ne? Saçmalama."

"Saçmalamıyorum ciddiyim. Senin dışında herkes bunun farkında."

"Herkes mi? Anlatsana şu işi bir."

"İlk geldiğim zamanda aramızda konuşurken bir arkadaşa sizi çok yakıştırdığımı söylemiştim ve o da bana Banu Hanım'ın seni sevdiğini söylemişti."

"Bizi yakıştırmak mı? Benim gözüm senden başkasını görmezken sen bir başkasını mı yakıştırıyordun bana?"

"Ne bileyim işte. Bir anda öyle gelmişti."

Elimle kalbimi gösterdim.

"Buraya senden başkası yakışmaz."

Cümlem hoşuna gitmiş olacak ki seke seke geldi kucağıma.

"Yakışmaz mı?"

"Yakışmaz."

Elini gömleğimin yakasında gezdirip düğmeleriyle oynuyordu. Üstten iki düğmeyi açıp parmaklarını içeri yönlendirdiğinde nefes alışverişimin hızlandığını hissettim. Gömleğimi kenara çekip tam kalbimin üstüne bir öpücük kondurduğunda işte dedim, işte benim kadınım.

"Yapma."

Dilini göğsümün ucuna değdirirken 'neden' diye fısıldadı. Sıcak nefesini tenimde hissedince titrememe engel olamadım.

"Eğer durmazsan çok kötü şeyler olacak."

İşveli işveli güldüğünde ben çoktan ayağa kalkıp kapının kilidine ulaşmıştım.

"Olsun o zaman."

Tekrar kucağıma tırmandığında ensesinden çekip hızla dudaklarına yapıştım. Aşinası olduğum kiraz tadını alınca inlememe engel olamadım. Dillerimiz aşk savaşına girince ellerim hızla gömleğinin düğmelerine ulaştı. Gömleğini çıkardığımda kucağımdan kaldırıp masaya oturttum kadınımı. Eteğini beline kadar sıyırdığımda hızla bacaklarının arasına girdim. Benim gömleğim de yeri boylayınca dudaklarımı boynuna yönlendirdim. Sayısız ısırıklarımı bıraktığım sırada miniğimin eli erkekliğimi buldu. Hırlamaya benzer sesim dudaklarında kaybolurken, kemerimi çözüp pantolonumu indirdi. Boxerımı da indirip önümde diz çöktüğünde arzuyla gözlerimi kapattım. Ne yapacağını anlamıştım.

Aşık olduğum dudaklarını erkekliğimde hissettiğimde tüm kanımın kasıklarımda toplandığını hissettim. Dili devreye girdiğinde inledim. Ellerim dalgalı saçlarının içine karıştığında kasıklarıma bastırdığımı hissettim. Erkekliğimi ağzına aldığında vücut ısımın arttığını hissettim.

"Ağzın çok güzel, sen çok güzelsin."

Dudaklarımdan dökülen kelimelere engel olamadığımda onun daha da hızlandığını hissettim. Ağzının içinde gel git yaparken yaklaştığımı hissettim. Kafasını geri çektiğimde itiraz mırıltılarını duymak gururumu okşadı.

"İstiyorum." dedi.

"Seni tatmak istiyorum Uraz."

Bu tüm direnişlerimin yok olmasına neden olan cümlesiydi. Kafasını tekrar erkekliğime bastırdığımda zevkle uyum sağladı. Sıcak ve ıslak dilinin yanı sıra dişlerini de hissettiğimde kendime engel olamadım ve kadınımın ağzına boşaldım. O gözlerimin içine bakarak spermlerimi yutarken bundan inanılmaz derecede zevk aldım. Tanrım bu harikaydı!

Onu kucağıma kaldırdığımda bacaklarını belime doladı. İç çamaşırını kenara çekip hızla içine gömüldüğümde boğuk çığlığını duymak egomu oldukça tatmin etti. Ona bu kadar zevk verdiğimi bilmek tüm hücrelerimi tatmin ediyordu. İçinde biraz hareket ettikten sonra daha deminki boşalmamın da etkisiyle dizlerimin güçsüzleştiğini hissettim ve masaya yatırdım. İçindeki hareketlerimi daha da hızlandırırken ellerim göğüslerini buldu. Kadınımın minik iniltilerini duyarken ellerimin yerini dudaklarım aldı. Göğüs ucunu emerken birden ısırdığımda saçlarımdaki elleri canımı acıttı. Dudaklarımı dudaklarına yönlendirdiğimde kendi tadımı almak ilginçti. İlginçti ama bir o kadar da zevk vericiydi. Kadınım benden tiksinmemişti.

İçindeki hareketlerim son hız devam ederken vücudunun yükselmesinden yaklaştığını hissettim. Parmağımı kadınlığında gezdirerek gelmesine yardımcı oldum. Erkekliğimi saran kadınlığının kasıldığını hissetmek boğazımdan bir hırlama kaçmasına neden oldu. Son birkaç hamleyle daha içine girerken kasılan kadınlığı benim de sonumu getirdi ve ben bir kez daha içine boşaldım.

Sık nefeslerimiz birbirine karışırken karımı göğsüme çektim ve saçlarını koklayarak soluklandım. O da benim gibi derin nefesler alırken bu akşam onunla konuşmamız gerektiğini aklıma not ettim.

"Yoruldum."

"Eve gidelim, dinlenirsin."

Kendimize çeki düzen verip şirketten çıktığımızda arabayı kullanamayacak kadar yorgun olduğumu hissettim. Şoför arabayı kullanırken arka koltuğa geçip kadınımı tekrar kollarımın arasına aldım. Saçlarını okşarken yolculuğumuza devam ettiğimiz sırada cevap vermemesinden uyuduğunu anlamıştım. Onu göğsüme sıkı sıkı bastırırken onsuz olamayacağımı iliklerime kadar hissettim. O olmazsa ben ölürdüm.

Eve geldiğimizde kadınımı kucağımda odamıza çıkarmış, ben de yatağa yanına girmiş uyuya kalmıştım.


...


Saatler sonra uyandığımda odanın karanlık olmasından akşam olduğunu fark etmiştim. Ellerimle yatağın diğer tarafını yokladığımda kadınımı fark edemedim. Banyoda olduğunu düşünüp oraya yöneldim ama kapıyı açtığımda hayal kırıklığına uğradım. Kadınım burada yoktu. Duşumu alıp aşağı indiğimde salonda cips yiyen karımı gördüğümde hızla ona yöneldim. Kasenin içinden bir cips alıp ağzıma attığımda Adelina'nın minik elinin koluma vurduğunu hissettim. Gıcık gıcık gülüp göz kırptığımda onun tatlı homurtularıyla ödüllendirildim. Duymamış gibi koltuğun arkasından dolanıp önünde diz çöktüğümde kaseyi elinden alıp ortadaki sehpaya bıraktım. Koltuğa oturup dizime vurduğumda Adelina yüzümdeki ciddi ifadeyi fark edip aynı ciddiyetle kucağıma oturdu.

"Konuşalım mı biraz?"

İstemesem de sesim gergin çıkıyordu. Çünkü önemli bir konuyu konuşacaktık. Tek istediğim Adelina'yı da germemekti.

"Meleğim biz kaç aydır evliyiz?"

"6 aydır."

"Peki kaç aydır birlikte oluyoruz?"

"7 ay olmuştur sanırım."

"Hiç korunduk mu?"

"Korunmadık."

Kafamı salladım.

"Şimdiye çoktan bebek haberi almış olmalıydık."

Bu sefer kafasını sallayan Adelina'ydı.

"Doktora gidelim."

"Neden?"

"Bizde bir sorun olabilir."

Adelina'nın yüz ifadesi anında değişince kendimi kötü hissettim. Onu geriyordum.

"Ama henüz çok yeni evliliğimiz. Biraz daha beklesek?"

"Bir an önce gidelim. Bak Elif'in hamileliği altıncı ayına girdi ve biz hala bekliyoruz. Ertelemeyelim."

"Pe..peki sorunumuz varsa?"

"Tedavi oluruz."

"Ya ol..mazsa?"

"Şşt böyle düşünme. Tıp ilerledi."

"Olmazsa ne olur Uraz? Açık konuşmanı istiyorum."

"Benim ağa olduğumu biliyorsun. Aşiret erkek bebek isteyecektir. Eğer olmazsa benim tekrardan evlenmemi isteyecekler."

"Na...nasıl yani? Benden boşanacak mısın?"

"Hayır hayır kesinlikle öyle bir şey olmayacak."

"Kuma mı getireceksin üstüme?"

Adelina'nın gözlerinden bir damla yaş düştüğünde nefes alamıyorum sandım. Onun ağlaması benim ölmem demekti.

"Asla. Senden başkası bana haram demiştim, unuttun mu?"

"Unutmadım."

Fısıltısını duyduğumda alnına sıcak bir öpücük kondurdum. Ellerini boynuma doladığında konuşmaya başladı.

"Peki ne yapacaksın?"

"Ağalığı bırakacağım."

"Ağalığı bırakmak mı? Bu kadar kolay mı? Ağalığı bıraktım deyince her şey hallolacak mı?"

"Hayır meleğim. Ağalığı bırakmak demek ailemi, memleketimi, geçmişimi bırakmak demek."

"Üzülürsün Uraz. Benim için böyle bir şey yapmana gerek yok."

"Hayır var. Benim yerimde sen olsan sen de aynısını yapardın. Hiçbir şey senden daha önemli değil. Hem belki de sorun bendedir."

"Hayır hayır kötü şeyler düşünmeyelim. Yarın hemen randevu alıp doktora gideriz."

"Gidelim meleğim."

Kadınımla bu önemli konuşmayı yaptıktan sonra omuzlarımdan büyük bir yük kalkmıştı. Derin bir nefes alıp kadınım kucağımda merdivenlere yöneldiğimizde bu kötü konuşmanın izlerini sabaha kadar sileceğime yemin ettim.


...


Doktorun ofisine geldiğimizde derin bir nefes aldım. Adelina'nın avucumdaki eli titrerken ben de ondan farksızdım. İçeri girdiğimizde beni sevindiren tek şey doktorun kadın olmasıydı. En azından kıskançlık yapmayacaktım.

"Hoş geldiniz."

Gülümseyip koltuğa oturduğumuzda kadınımı ellerini tekrardan avcuma aldım.

"Sorun nedir? Hamilelik şüpheniz mi var?"

Adelina'nın cevap veremeyeceğini anladığımda ben doktora döndüm.

"Hayır. Biz test yaptırmak istiyoruz."

"Ne testi?"

"7 aydır bir kez bile korunmadık ve hala bebek haberi alamadık. Sağlık sorunumuz olduğundan şüpheleniyoruz."

Doktor başını salladığında Adelina'ya dönüp gülümsedim. Bir sorun yoktu, rahat olmasını istiyordum.

"Hemen testleri yapalım ama sonuçlar üç gün sonra çıkar."

"Hayır bugün."

Doktor şaşkınca bana baktığında umursamadım. O sonuçlar bugün çıkacaktı ve Adelina bunun stresini yaşamayacaktı.

"A..anlamadım?"

"Uraz Atalar olarak o kağıtların bugün çıkacağını düşünüyorum."

Belki ukalaydım ama yine de umrumda değildi.

"Tabi. Bugün çıkması için elimden geleni yaparım."

Soğuk bir tebessümle doktora baktığımda testlerin yapılması için ayaklanmıştık.


...


İşimiz bittiğinde ve sonuçlar çıktığında tekrar doktorun odasına girdik. Kadın bizi gördüğünde gülümseyince iyi diye düşündüm bir sorun yok. Ama yanıldığımı doktor başını elindeki sonuçlara çevirdiğinde anlamıştım. Kadının gülen yüzü yavaş yavaş solarken ben heyecandan titredim. Allah'ım lütfen kötü bir şey olmasın diye dua ederken doktorun konuştuğunu hissettim.

"Üzgünüm...."







Continue Reading

You'll Also Like

557K 23.2K 43
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
1.2M 55.3K 61
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
1.8M 30.3K 52
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
1.3M 41.8K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...