38- Çiğ Köfte Ruhun Gıdasıdır

2.6K 137 54
                                    

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 37

18 Aralık Pazartesi, 16. Hafta 2. Gün

"Püskevit getirdin mi?" Jongdae'nin evinin önünde beklerken Kyungsoo Chanyeol'e sordu. Sağ elinde birkaç şalgam, solunda da bir paket çiğköfte duruyordu, Jongdae'nin en sevdikleri. Büyüğe yaptıkları ayrılık sonrası ziyaretinde Chanyeol püskevitler ve eğlenceden sorumluydu.

"Şu balık krakerden aldım, seviyordu değil mi?"

"Aynen!" Kyungsoo cıvıldadı ve zili çaldı. "Unutma, büyük ihtimalle darmadağın hâlde olacak, o yüzden bok gibi görünse de bir şey deme. Sadece sarıl." Yanındaki deve hatırlattı.

Sadece ikisi vardı, sevgililerini de getirmenin kalbi kırılmış oğlana dışlanmış hissettirerek onu sadece daha çok kıracağı kanaatine varmışlardı. Kapı açıldı ve Jongdae başını uzattı, gözleri kıpkırmızı ve saçları darmadağındı.

"Selam hyung." Hüzünle gülümsedi, kapı ikili için daha geniş açıldı. Jongdae onları yukarıdaki ufak odasına götürüp yatağına çöktü ve zavallıca burnunu çekti.

"Sana ellerimle çiğköfte yaptım." Gülümsedi, yanına uzanmadan önce yiyeceği masanın üzerine koydu.

"Aç değilim." Jongdae hırıldadı, sesi tarazlı ve güçsüzdü.

"Hyung yemek zorundasın, lütfen, benim için?" Diye yalvardı, en iyi arkadaşının yatağında ne kadar ufak göründüğüne bakmak bile ağlamak istemesine neden oluyordu.

"Of tamam." Jongdae iç çekip doğruldu, Chanyeol de onlara katılmadan önce ona paketi uzattı. Sessizce yediler, Jongdae arada bir burnunu çekiyor, yüzünde daimî bir somurtmayla parmaklarını lavaşa geçiriyordu.

"Iıı, hava da ne güzel." Chanyeol başını hafifçe olumlu anlamda sallayarak belirtti. Kyungsoo kafasını iki yana sallamadan önce büyüğe bir bakış attı.

"Avradına kardan adam yaptırdığımın havası buz gibi ve kar yağıyor." Jongdae surat astı.

"Hadi ama Jongdae dünyanın sonu değil ya." Dedi Chanyeol, Kyungsoo ona dik dik bakıyordu çünkü daha yeni aşk acısı çeken birine söylenmesi gereken şey bu değildi.

"Tabii ya. Yani sizin durumunuz da benden iyi değil sonuçta." Jongdae ifadesiz bir suratla başladı. "Baekhyun seneye üniversiteye gidip seni geride bırakacak, partilerde dut gibi sarhoş olup düz bir adam veya bir travesti olacak ve sen farkına bile varmadan siz de ayrılmış olacaksınız."

Chanyeol'ün omuzları acınası bir biçimde çöktü, zihni bunların yaşanma ihtimalini ölçüp biçiyordu. Kyungsoo esmer olana bakmadan önce sırtını sıvazladı.

"Jongdae üzgün olduğunu biliyorum ama bunu yapman için bir sebep yo-"

"Ve sen!" Jongdae yüzüne güldü. "Sen hepimizden daha kötüsün! Her şey bitmeden evvel seninle Jongin'e bir yıl ömür biçiyorum. Tüm bu saçmalıkların üstesinden gelebileceğinizi falan mı sanıyorsun gerçekten? Siz ikiniz birbirinizle daha şimdi başa çıkamıyorsunuz, bebek olduğunda nasıl iyi geçinebilirsiniz ki?" Jongdae bir kahkaha tufanına kapılmadan önce küçümseyerek söyledi.

En az Chanyeol kadar kötü olmadan önce Kyungsoo'nun gözleri büyümüş, omuzları çökmüş ve suratı asılmıştı. İkili yatağın üzerinde somurttular, durup dururken kırılmışlardı. Jongdae tekrar ağlamaya başlayana kadar kahkahalarla güldü.

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now