15- Auu

6.7K 334 360
                                    

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

Ç.N: Bu bölüm biraz bol küfürlü arkadaşlar. Keyifli okumalar. :)

BÖLÜM 14

Jongin kütüphanenin uzak köşesinde bir yere otururken iç çekti. Zil birkaç dakika önce çalmıştı, öğrenciler hâlâ koridorları dolduruyorlardı ve kütüphanede kitapları geri veren veya hafta sonu için ödünç alan öğrenciler vardı.

Saat yedide maçı vardı ve şu an dört buçuktu, bu yüzden altıya kadar kütüphanede beklemesi gerekiyordu. Normalde takım arkadaşlarıyla yemek yer ve ardından hep beraber maça giderlerdi fakat bugün aklı tepeleme doluydu.

Bugün tek düşünebildiği Kyungsoo ve bebekleriydi. Bebeklerle ilgili rüyalar bile görüyordu. Muhtemelen ultrason resmini yastığının altına sakladığı gerçeğiyle ilgiliydi. Ya da Kyungsoo'nun bebekliğini çektiği fotoğrafa uyumadan önce bakıp durmasıyla.

Takıntılıydı ve ne yapacağını bilmiyordu.

O yüzden yemek yemeye karar verdi.

Çantasından öğlen yemeği olması gereken şeyi çıkardı ve yemeye başladı. Çok fazla değildi ama belki daha sonra cüzdanından biraz bozuk para yürütüp yiyecek otomatından bir şeyler alabilirdi.

Sessizce sandviçini yedi ve mavi enerji içeceğini içti, tek gürültü nacho peynirli Doritos paketinden geliyordu. Birtakım homurdanmalar ve akabinde ağız dolusu bir küfür duyunca parmaklarındaki peynir tozunu yalamanın ortasındaydı.

Bıkkınca koltuğundan kalktı ve bu kadar çok gürültü yapan çocuğu aramak için rafların arasına yöneldi.

Kim olduğunun homurdanarak parmak uçlarına kalkıp yüksek bir rafa ulaşmaya çalışan ancak yine de fazlasıyla kısa kalan Kyungsoo olduğunu anlaması için fazla uzaklaşmasına gerek yoktu.

Çocuk oflayıp ayaklarını yere sertçe vurdu, ağzından insanoğlunun bildiği her tür küfür dökülüyordu. Böylesine minyon bir oğlandan bu kadar çok küfrün gelebiliyor olması oldukça etkileyiciydi.

Jongin dudaklarını ısırarak zor durumdaki oğlana doğru yürüdü.

"Um, yardıma ihtiyacın var mı?"

Kyungsoo olduğu yerde zıpladı, etrafında döndü, ahu gözleri şaşkınlıkla bakıyordu. Göğsünü tuttu, neredeyse kalp krizi geçiriyordu.

"Iıı, yok iyiyim böyle ben." Diye yalan söyledi.

Bu kadar kısa olmaktan nefret ediyordu. Birinin onun için o kitabı almasını reddediyordu. Bu utanç vericiydi. Neden Jongin, Chanyeol veya babası gibi uzun olamıyordu? Neden bu kadar boktan DNA'lara sahip olmak zorundaydı ki?

Burnunu çekti, öfke gözyaşları göz kapaklarından dökülmekle tehdit ediyordu. Kısa olduğu için bugün neden bu kadar üzülmüştü? Suçu yorgunluğuna ve açlığına attı.

Jongin, kızarmış gözleri gördüğünde panikledi ve Kyungsoo'nun ağlamasına engel olacağını umarak kitabı almak için acele etti.

"İstediğin bu mu?" Diye sordu. Kısa oğlanın ağlamaması için dua ediyordu.

Lütfen ağlama, ağlama lütfen, ağlamasana ulan.

Kyungsoo başıyla onayladı, Jongin'in önünde haykırmaya başlayacak veya aptalca bir şey yapacak gibi oluşundan utanmıştı. Allah'ın belası kısa boyu bu zamana kadar hiç umurunda olmamıştı ki.

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now