Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

35- Jonggöt

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 34

16 Aralık Cumartesi, 16. Hafta

Kyungsoo'nun, Jongin'i okula bıraktıktan sonra, saat beşten önce gerçekten öldürecek bir sürü vakti vardı ve yapacak hiçbir şeyi yoktu. Bu yüzden herhangi bir ergenin yapacağı şeyi yapmış, alışverişe gitmişti.

Babası daha öncesinde, muhtemelen şu Jaejoong meselesi için teşekkür etmek amacıyla onu aradığında ona fazlasıyla para göndermiş, böylece o da Seul'daki çarşı pazara gitmişti. Hava buz gibiydi ama büyük beden bir mont ve bir kap sıcak çikolata ile her şey yolundaydı.

Öğle yemeği yemeye karar verdiğinde yığınla giysi ve Noel hediyesi almıştı, iyi bir sosisçi aramaya başlamadan önce her şeyi arabasına koydu, gerçekten canı çok fena yağlı bir şeyler istiyordu. Ellerini iki kez el losyonu ve mendille temizlemeden evvel acılı peynirli sosis aldı ve ellerine bulaştırdı.

Sokaklarda gezindi ve bir müzik mağazası aradı, Chanyeol Noel için bir CD istemişti ama sanatçının adını mümkün değil hatırlamıyordu. Bir havlama duyduğunda dikkati dağıldı. Başını kaldırıp satılmayı bekleyen birkaç yavru köpekle bir kadın gördü, her zaman köpekler için deli divane olmuştu.

Kahverengi minicik bir kaniş kuyruğunu sallayarak ona doğru hopladığında kendinden geçmişti. Onu yerden aldı ve yüzü kahkaha atmasını sağlayarak anında saldırıya uğradı.

"Onu almak ister misin?" Ufakça hanım teyze sordu ve pekâlâ, babası zaten tavşan hayallerini yerle bir etmişti, yavru köpek hayallerini de yıkmasına izin verecek değildi. Böylece evet dedi ve köpeciği yakınlardaki bir evcil hayvan dükkânına götürerek ona tasma ile birkaç oyuncak aldı çünkü onları Monggu ile paylaşamazdı, hayır Kyungsoo bunu yapmayacaktı.

Telefonu çaldığında çoktan arabasına yönelmişti, küfretti. Jongin'e öğle yemeği götürmesi gerektiği aklından tümüyle çıkmıştı. Arabasına koştu ve en yakın fastfood dükkânına koşup içinde tavuk olan ilk yemeği sipariş etti.

Okula varır varmaz isimsiz köpeciğini ve yemeği aldı. Arabasını kilitleyip dans stüdyosuna yöneldi. Jongin'e mesaj atıp yere oturdu ve yeni köpeciği ile oynadı.

Genç oğlan arkadaşlarıyla çıkageldi ve şaşkınlıkla başını yana eğerek durakladı. Çünkü yemin billah olsun Monggu bu sabah ne bu kadar ufaktı ne de bu tonda bir kahverengindeydi.

"Hyung? Köpeğimi mi küçülttün sen?" İleri yürüyüp sordu ve sonrasında bunun onun köpeği olmadığını, tamamen yeni bir köpek olduğunu fark etti.

"Hayır!" Kyungsoo somurtarak sızlandı. "Bu ııı... Janggu! Jongin bu Janggu, Janggu bu da yeni babişin." Büyük olan ona cıvıldadı, gülüşü öyle parlaktı ki Jongin kendisinin babiş olmasına sızlanamamıştı bile. Veya köpeğe sanki evladıymış gibi davranmasına. Garipti.

"Ayy! Köpecik mi aldın sen?!" Taemin ciyakladı ve hemen onların hizasına çökerek ellerini Janggu'ya uzattı ama Janggu ona öylece bakıyordu. Taemin somurttu ve ona seslenmeyi denedi ama sonuç yoktu.

"Seni sevmedi." Sehun güldü.

"Ama tüm köpekler beni sever! Belki de zekâsı geridir." Taemin kaşlarını çattı ve sırt çantasından yemeğini çıkarıp didikleyerek yere oturdu.

"Zekâsı geri falan değil, sadece senden hoşlanmadı!" Kyungsoo sertçe belirtip yeni yavrusuna ciyakladı ve ona köpek maması verdi. Jongin yavru köpeğe baktı ve somurtarak yemeğini alıp oturdu.