36- Canım Annem

2.4K 144 49
                                    

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 35

16 Aralık Cumartesi, 16. Hafta

Kyungsoo ayakta dikildi ve Jongin annesiyle çene çalmaya başlarken gözlerini devirmemeye çalıştı. Güzelmiş diye düşünüyor ve Jongin daha ziyade babasına benzemesine rağmen kadının yüzünde Jongin'in hatlarını kolaylıkla görebiliyordu. Kadın, Yoojin, oğlunun saçlarını karıştırıp yanağını çimdiklediğinde gerçekten gözlerini devirmişti.

Dikkatini dağıtmak için telefonunu çıkararak tüm manzarayı görmezden geldi. O Jongin gibi değildi, biraz bile. Annesi veya babası onu evden kovmuş olsaydı eğer, bir daha onu kesseler onlarla konuşmazdı. Haşin bir karakteri vardı ve bunu biliyordu, dahası o kindar biriydi. Ve Baekhyun'un onu kazanması dört yıl sürmüşse, Jongin'in annesinin, sevgilisine vurduğu için ona kendini affettirmesi iki katı zaman alacaktı.

Kadın ona okuldaki salak çocuklar gibi bakıyor, onu sessizce ayıplıyordu ve Kyungsoo bundan nefret ediyordu. Okuldaki geri zekâlı ergenler yeterince bakıyordu zaten, daha fazlasına ihtiyacı yoktu. Muhtemelen benden nefret ediyordur, diye düşündü. Hamile kalan sürtük kendisi olduğundan, bunu beklemeliydi. Herhalde öyle düşünüyordu kadın. Kyungsoo'ya bunu diyen ilk kişi o olmayacaktı.

Okuldakiler onun dinlemediğini sandıkları zamanlarda onun arkasından konuşuyorlar, ona basit ve kendini bilmez diyorlardı. Bunu ne Jongin'e ne de bir başkasına anlatmıştı çünkü bu sadece olması gerekenden daha fazla tantana yaratırdı. Bu yüzden karnına baktığı için kadına çıkışmamış, söylemek istediği gibi ona siktirip gitmesini söylememiş, bunun yerine çenesini kapalı tutmuştu.

"Ah! Neredeyse unutuyordum!" Jongin cümlesinin ortasında durdu ve gülümseyerek arkasını döndü. Kyungsoo ona dik dik baktı ve sevgilisinin açık bir biçimde kendisinin de orada olduğunu unuttuğunu kabullendiğinde kalbi acıdı. Bunun hamile olmasıyla falan alakası yoktu. "Anne bu Kyungsoo hyung!"

Annesi ona gülümsedi ama salak sevgilisinin lafından sonra ona karşılık vermeye ne isteği ne de hevesi vardı. Bu yüzden kadına ifadesizce bakmış, sade bir merhaba demeden önce yarım bir biçimde eğilmişti.

"Yemeğe gideceğiz, gelmek ister misiniz?" Ona teklif etmiş ve kadın Jongin'i yanına çektiğinde Kyungsoo ona neredeyse dik dik bakmıştı. Dişlerini sıktı ve ellerini ceplerine soktu.

"Aç değilim." Sahte bir tebessümle söyledi.

"Emin misiniz?" Kadın alakadar bir ifadeyle üsteledi, Jongin onun ifadesini taklit etti. Kyungsoo kaba bir yanıt vermemek için dilini ısırıyordu.

"Eminim."

"Hyung cidden aç değil misin? Çoktan yedin mi?" Jongin ona sorular yağdırıyor ama annesinin yanından ayrılma girişiminde bulunmuyordu.

Bir anlığına onlara baktı ve bir anneye sahip olmanın bu mu demek olduğunu merak etti. Her şeye rağmen onun yanından ayrılmamak. Gerçi bunun üzerinde fazla düşünmemişti.

"İyiyim ben. Sadece eve gideceğim."

"Seninle gelmemi ister misin?" Jongin ona sormuş ancak başını sallamıştı. Gerçekten gitmek istiyormuş gibi görünüyordu ve burada söz konusu olan annesiydi. Kadını sevmese bile sevgilisini zorlayacak değildi.

"Yok, hayır. Sen ailenle git. Ben eve gidiyorum. Yorgunum Jongin-ah."

Kaygılı sevgilisine yalandan gülümsemek için elinden geleni yaptı, rol yetenekleri ortaokuldan bu yana gelişmişe benziyordu zira Jongin ona cıvıldamış, onu yanağından öperek hayal kırıklığına uğramış bir biçimde yalnız bırakmıştı. Arabaları otoparktan çıkarken el salladı.

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now