Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]

16- Şamara Baba Diyeceksin, Biliyorsun Değil mi?

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 15

29 Ekim, 9. Hafta.

Güneş parlıyor, kuşlar ötüşüyor ve Kim Jongin, başı ikiye ayrılıyormuş gibi hissediyordu. Güneşe ve lanet çenelerini kapamayan dışarıdaki kuşlara küfretti. Bir kere en başta perdeleri neden açıktı ki?

Bir saniye. Dün gece eve ne zaman gitmişti?

Bir gözünü açtı ve kesinlikle kendi odası olmadığını fark etti. Tanıdık olmayan siyah bir çalar saat, yine tanıdık olmayan siyah bir komodinin üzerinde on buçuğu gösteriyordu. Gözlerini kırparak uykusunu açıp doğrulmaya çalıştı ancak kolunun, üstündeki ağırlık yüzünden tamamen uyuştuğunu fark etti.

Aşağıya baktı ve bir adet uyuyan Do Kyungsoo manzarası onu selamladı. Dün gecenin anıları hızlıca aklından geçerken baş ağrısına rağmen gülümsedi. Yatakta eğildi ve Kyungsoo'ya sokuldu. Kyungsoo'suna.

Tabii ki ondan sevgilisi falan olmasını istememişti ama bu da bir şey değil miydi? Beraber bir bebek sahibi olacaklardı ve birlikte olmaları da mantıklı bir şeydi, değil mi? Uyandığı zaman Kyungsoo'ya soracaktı.

Jongin, uykusundan yavaşça ayılarak geniş odaya bir göz attı. Kendisininkinden çok daha büyüktü, bu kesindi. Odanın karşısında bir masa, bir gardırop ve büyük bir düz ekran televizyon vardı. İki adet kapı bulunuyordu, banyo ve gömme dolap olmalı diye farz etti.

Kyungsoo'nun odası hoş ve düzenliydi, yerde tek bir toz yoktu. Büyük olan kendi odasını görse korkudan rahmetli olurdu herhalde.

İç çekti ve Kyungsoo'yu göğsüne yaklaştırdı, uyuyan oğlan memnunca mırlayarak ona sokuldu.

Kyungsoo uykusundan uyanana kadar bir süre öylece yattılar. Homurdanarak gözlerini açtı ve esmer tenle karşılaştı. Şok içinde sürünerek duvara gerilemeden önce hızla gözlerini kırptı çünkü her gün yatağında bir oğlanla uyanmıyordu.

Tekrarlıyorum. Yatağında. Bir. Oğlanla.

Jongin sıcaklığın yok olmasıyla kaşlarını çattı ve gözlerini tekrar açtı. Kyungsoo'nun pörtlek gözleri doğrudan ona bakıyordu.

"Günaydın." Uykulu bir biçimde tarazla çıkan sesiyle homurdandı, baş ağrısı tam gaz sürüyor ve boğazı kavruluyordu.

Kyungsoo bir şey dememiş, sadece uykulu görünen oğlana bakmıştı. Jongin akşamdan kalma da olsa iyi görünüyordu. Kendi günaydınını söylemeden önce birkaç kez göz kırptı, Jongin'in göğsündeki konumuna geri döndü ve genç olan göğüs geçirip onu daha yakınına çekti.

Kyungsoo gülümsedi ve Jongin'in onu kollarına almasına izin verdi. Jongin'in kollarında olmanın gelmiş geçmiş en iyi şey olduğunu söylerken ciddiydi.

Minseok ve Jongdae onları görselerdi havayı yumruklarlardı. Jongin ve kendisinin kimseye bir şey demeden yatak odasına gittiklerini hatırladığında küfretti. Minseok ve Luhan muhtemelen sabahlamışlardı. Chanyeol ve Baekhyun da öyle.

Luhan'ın zillerini nasıl da bozduğunu gördüğü zaman babası kıyameti koparacaktı. Ya da salonu nasıl çingene çarşısına çevirdiklerini gördüğünde. Veya Jongin'i gördüğünde.

Sırf oğlunu hamile bırakan çocukla tanıştığında babasının neler yapabileceğini düşünmekle omurgasından bir titreme geçmiş ve Jongin'in üşüyüp üşümediğini sorarak örtüyü üzerlerine çekmesine sebep olmuştu.