9- Panda Zamanı

4.7K 360 145
                                    

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 9

Jongin, dolabına ulaşmak için kalabalık koridorda ilerlerken öfkeden mosmordu. İnsanlar kenara çekilmişti, birileri nadiren yoluna çıkarsa onları kenara itiyordu. Neden öfkelendiğini idrak edemiyordu bile, sadece öfkeliydi. Bir an dans salonundan çıkmışken sonraki an ise Kyungsoo ona hamile olduğunu söylüyordu. Hamile.  

Bunun boktan bir şaka olması için dua etmişti fakat Kyungsoo onun koluna asılıp da gözlerindeki ifadeyi gördüğünde, Jongin bunun şaka falan olmadığını biliyordu ve bu onu sinirlendirmişti. Kyungsoo'nun sırf hamile olduğu için ondan kaçmasına sinirlenmişti. Kyungsoo'nun onu öpmesine sinirlenmişti, sanki hayatını bugün mahvetmeye karar verdiğinin boktan bir habercisiymiş gibiydi ve o da buna balıklama atlamıştı.

En çok da bu kadar salak olduğu için kendine öfkeliydi. En baştan Kyungsoo ile yatmamalıydı. Bu tamamen, sadece basit bir etkilenmeye, şehvete ve sarhoş cesaretine dayanan bir şeydi. 

Bu konuda düşündüğü zaman, Kyungsoo'yu daha yeni yeni tanıyordu. Elbette Chanyeol'ün onun hakkında söylediği temel şeyleri biliyordu. Ama büyük olanı ciddi anlamda tanımıyordu. Anne babasının ne yaptığını, neleri sevip neleri sevmediğini, liseden sonra ne yapmak istediğini, bilmesi gereken önemli şeyleri bilmiyordu. Lanet girsin, Kyungsoo'nun ondan Allah rızası için hoşlanıp hoşlanmadığını bile bilmiyordu.

Jongin Kyungsoo'dan hoşlandığını biliyordu, ama şimdi bundan o kadar emin değildi. Büyük olana o kadar öfkeliydi ki gerçek nedeninin ne olduğunu artık söyleyemiyordu bile. Bir noktada Kyungsoo'nun sevgilisi olmasını hayal etmişti, bu fikir olması gerekenden daha çok geliyordu aklına. Ama çocuğunu taşıması? Jongin böyle bir şeyi asla düşünmemişti.

Daha on altı bile değildi. Jongin çoluk çocuk düşünmezdi. Dans dersinde öğrenip daha yeni mükemmelleştirdiği hareketi sağlamlaştırmak konusunda endişeleniyordu. Gelecek sefere başarısız olmaya cesaret edemeyeceği matematik sınavını düşünüyordu. Aklında bir sürü şey vardı. Ne çocuk, ne evlilik, hatta ne de mevcut bir üniversite fikri vardı beyninde. Buna rağmen buradaydı ve tek gecelik ilişkisi kalkmış ona bebek beklediğini söylüyordu. Onun bebeğini. 

Ne halt etmesi gerekiyordu şimdi?

Dolabına yumruğu geçirdi, gürültülü şaklama oradan geçenlerin ona endişeli ve korkulu bakışlar atmalarına sebep olmuştu ancak bu gerçekle rahatsız olamıyordu. Sehun'un endişeyle ona baktığının farkına varamamıştı bile.

"Kanka, iyi misin?"

Ne kadar salak salak sorular bunlar. Acıyan yumruğunu dolabına geçiriyorsa bu iyi olduğu anlamına mı geliyordu yani?

"İyi gibi mi görünüyorum salak?!" Kendini kaybetti ve Sehun ile Tao'nun gözleri pörtledi. Jongin asla kolay kolay sinirlenecek biri değildi. Eğer üzgünse, tek kelime etmezdi. Onun bağırması, ne sık ne de görmeyi sevdiği bir şeydi. 

"Bana o boktan sesini yükseltme." Sehun, Jongin'in de karşılık verdiği bir bakış atarak çemkirdi. Tao, ikili arasındaki gerilimden rahatsız olarak yer değiştirdi. 

Göz temasını ilk bozan, arkasını dönüp dolabına yaslanarak bıkkınlık içinde elleriyle tüm yüzünü sıvazlayan Jongin oldu. Tüm bu saçmalıklar için çok fazla erkendi, daha zil bile çalmamıştı ve sonraki on beş dakika içinde de çalmayacaktı. Kafasının içinden Kyungsoo'ya küfür ediyordu. Hayatını mahvetmek için neden okuldan sonraya kadar bekleyememişti ki?

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Where stories live. Discover now