4- Nutella

5.8K 366 77
                                    

Knocked Up

Yazar: jjokkomi

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 4

Kyungsoo ve çetesi, öğlen yemeğinin işaretini veren zili duymaya son anda yetişmişlerdi. Öğrenciler sıkıcı sınıflarından koşarak uzaklaşıyor ve kafeteryanın aşırı kalabalık koridorlarına doğru yol alıyorlardı. Kyungsoo'nun ise tek yapabildiği, dolabının önünde dikilip Kim Jongin'in hasta falan olması için dua etmekti çünkü nihai yüzleşmeleri için kesinlikle hazır değildi.

Sadece kendisi ve Jongdae vardı, Yixing onu şakacı çocukla baş başa bırakarak gidip dans hocasıyla dersi ekmesi hakkında konuşmak zorunda kalmıştı.

Jongdae konuşmayı bırakmıyordu ve dürüst olmak gerekirse bu, Kyungsoo'nun başını ağrıtıyordu fakat Joonmyun hakkında aşk sarhoşu ergen kızlar gibi konuşmaya başladığı zaman, ona çenesini kapatmasını söyleyecek cesareti yoktu.

Jongdae, böylesine şapşirik ve ponçik olabilmesiyle, daima onu şaşırtıyordu. Dolayısıyla Yixing'in geri gelmesini beklerken öylece dinliyordu ve bu aslında oldukça rahatsız ediciydi çünkü Jongin'in, koridorun karşısındaki kendi dolabına doğru yürüyor olduğunu fark etmekte başarısız olmuştu.

"Oh hey bak, bebeğinin babası." Jongdae işaret etti ve Kyungsoo diğer çocuğun kıpırdamasına vakit bırakmadan hızlıca bir elini ağzına vurdu. Tek duyulan sesli bir tokat ve bir sızlanmaydı.

"Kes sesini ! Seni duyabilir !" Kyungsoo cırladı, gözleri normal boyutunu şu an ikiye katlıyordu ve ölmeliymişçesine kalbinin göğüs kafesinde son sürat attığını hissedebiliyordu. Jongdae konuşmaya çalışıyordu fakat Kyungsoo'nun eli hala ağzını bağladığından tek duyulan sarsak mırıldanmalardı.

Kyungsoo, bulunduğu noktadan koridorun karşısındaki gence bir bakış fırlatmış ve buna hunharca pişman olmuştu çünkü Jongin acayip mutlu görünüyordu, hunharca güldüğünden gözleri sadece küçük hilallerden ibaretti ve Kyungsoo'nun kalbi taklalar atıyordu.

Tüm yapabildiği öylece bakmaktı çünkü o an, Jongin'in hala yalnızca orada arkadaşlarıyla dikilip aptalca şakalara gülen bir çocuk olduğu gerçeği ona vurmuştu ve bunu batıran kişi kendisi olmak istemiyordu.

Jongdae mevcut durumunu kullanıp, genç olanın yüksek sesli bir çığlık atıp herkesin kendilerine bakmasına sebep olarak dilini dışarı çıkıp Kyungsoo'nun halen dudaklarını kapatan elini yaladı.

"Ne yapıyorsun ulan ?!"

Kyungsoo bakışları görmezden geldi, Jongdae'nin dilini eline değdirdiği gerçeğinden tamamen iğrenmişti ve tüm düşünebildiği mikroplar, mikroplar ve mikroplardı.

Bir temizleyici aramak için aptal şakacının kahkahalarını reddederek dolabını karıştırmaya başladı. İntikamını sonra alacaktı. Yixing çıkagelip neler olduğunu sorarken temizleyici soğuk sıvıyla ellerini köpürtüyordu.

"Onu yaladım." Jongdae sırıtarak cevapladı, başarısıyla gurur duyuyordu ve Yixing sormamanın daha iyi olduğunu biliyordu.

"Hey Kyungsoo."

"Ne istiyorsun ?" Kyungsoo, el losyonu kuruyalı çok olmasına rağmen hala ellerini ovalıyordu fakat büyük olana hoşnutsuzluğunu kanıtladığından emin olmak için ona bir bakış attı.

"Jongin buraya bakıyor."

Kyungsoo anında donmuş ve nefes almayı bırakmıştı. Jongdae'nin sadece dalga geçiyor olduğundan korkarak ona bakmaya cesaret bile edemiyordu ve o kelimeleri duymaya hevesliymiş gibi görünmek de istemiyordu, çünkü ne zamandan beri Jongin'in ona bakmasını umursar olmuştu ki ?

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin