PORTOLA VALLEY ∣ Tamamlandı ♕

By bsrarikan_

1.8M 101K 20.9K

" Her doğum içimizdeki sancının sesidir. " " Değerli sağlık çalışanları , Portola Valley kasabasında çalışaca... More

♕Tanıtım♕
♕1.bölüm♕
♕2.bölüm♕
♕3.bölüm♕
♕4.bölüm♕
♕5.bölüm♕
♕6.bölüm♕
♕7.bölüm♕
♕8.bölüm♕
♕9.bölüm♕
♕10.bölüm♕
♕11.bölüm♕
♕12.bölüm♕
♕13.bölüm♕
♕14.bölüm♕
♕15.bölüm♕
♕16.bölüm♕
♕17.bölüm♕
♕18.bölüm♕
♕19.bölüm♕
♕20.bölüm♕
♕21.bölüm♕
♕22.bölüm♕
♕23.bölüm♕
♕24.bölüm♕
♕25.bölüm♕
♕26.bölüm♕
♕27.bölüm♕
♕28.bölüm♕
♕29.bölüm♕
♕30.bölüm♕
♕31.bölüm♕
♕32.bölüm♕
♕33.bölüm♕
♕34.bölüm♕
♕35.bölüm♕
♕36.bölüm♕
♕37.bölüm♕
♕38.bölüm♕
♕18 Mart ♕
♕39.bölüm♕
♕40.bölüm♕
♕41.bölüm♕
♕42.bölüm♕
♕43.bölüm♕
♕44.bölüm♕
♕Yürek Mürekkebi Karahindiba Tozuna Damladı♕
♕ 45.bölüm♕
♕ 46.bölüm♕
♕47.bölüm♕
♕48.bölüm♕
♕49.bölüm♕
♕50.bölüm♕
♕51.bölüm♕
♕52.bölüm♕
♕53.bölüm♕
♕54.bölüm♕
♕55.bölüm♕
♕56.bölüm♕
♕57.bölüm♕
♕58.bölüm♕
♕60.bölüm♕
♕61.bölüm♕
♕62.bölüm♕
♕63.bölüm♕
♕64.bölüm♕
♕65.bölüm♕
♕Karahindiba Tozu Satırlara Bulandı♕

♕59.bölüm♕

5.5K 413 74
By bsrarikan_

Portola Valley'de bir cinayet masası dedektifi olarak yerine getirmek zorunda olduğu görevleri arasında Brendan'ın en sevmediği iş kasvetli otopsi binasını ziyaret etmekti.

Kurbanların yarı çıplak ve çoğunlukla dağılmış bedenlerine gözünü kırpmadan bakmayı öğrenmişti. Cesetlerin insanları hipnotize eden bir etkisi vardı. Ama şimdi, kamyonetinin içinde öylece otururken göreceklerine hiç de hazır hissetmiyordu kendini.

Gece boyu yağan kar tamponun üzerini kaplamış, endişe midesinde düğümlenip kalmıştı.Araçtan inerek kapıyı var gücüyle çarptı.Aralığın aydınlığı soluk ve bir o kadar da soğuktu. Genç adam ciğerlerini temiz havayla doldurdu. Portola Valley'de her mevsimde manzara nefes kesiciydi. Kasvetli tuğla binaya baktı, adımlarını hızlandırdı.

Dün gece Darrow'la beraber Los Angeles'tan döndükten sonra, bugün için Calvin'i de plana dahil ederek otopsi binasında buluşmak üzere sözleşmişlerdi. Dakik adamların içeride onu beklediklerine adı kadar emindi.

Dar ve uzun koridorda yürürken morgdan yayılan soğuk hava iliklerine vurmuş gibiydi. Alışkın olduğu üzere kaçınılmaz şeyle yüzleşmeden önce otopsi biriminin soyunma odasına girip beyaz önlük,  galoş, eldiven ve başlık giydi. Redwood City, Portola Valley, Los Angeles arasında mekik dokumaktan terleyen bedeni rahatlatıcı duşun sersemletici etkisinden mahrum kalmıştı.Dün gece bir şey de yememişti midesi bulanıyordu eliyle şakaklarını ovarak krampları savuşturmayı diledi.

Otopsi odasının pirinç kapı kulpuna dokunurken defalarca girdiği bu oda şimdi ona adeta yabancı geliyordu.Kapı gıcırdayarak aralandığında adli tıp uzmanı Ashton onu içeri davet ederek "Merhaba," dedi. Beyaz renk önlüğünün içinde her zamanki gibi karizmatik görünüyordu.

Dr. Ashton otopsinin temel taşıydı. İki yıl önce, Los Angeles adli tıp teşkilatına katıldığında 'Çarmıha Gerilmiş Ruhların Dinleyicisi' lakabını takmışlardı ona. Las Vegas Tıp Fakültesindeki son senesinde Portola Valley'de çalışması için Çavuş Darly Wiseman siyasi güçleri bizzat devreye sokan isimdi. Kendinden oldukça emin bu adam oldukça genç olmasına rağmen son derece popülerdi. Avukatlar mesafeli duruşundan hoşlanmasalar da cinayet masası dedektifleri Ashton'un güçlü bir mideye sahip olduğu konusunda hemfikirlerdi.

Soğuk duş etkisi yaratan odaya girdiğinde görmeyi beklediği Calvin ve Darrow'a kısa bir baş selamı verdi. Adamların yüzlerinden ne hissettikleri anlaşılmıyordu.

Dr. Ashton beyaz önlüğünün kollarını katlayan asistanına soğukkanlı bir bakış atarak masaya yaklaştı, ışığı ayarladı. İkisi de yaptığı işe aşkla bağlıydı.

"Dedektif Wilder da geldiğine göre artık başlayabiliriz."

Otopsi masasının karşısından dolanarak Larissa'nın üzerini örten beyaz çarşafı kaldırdı.Açılan örtünün altında kadının içler acısı görüntüsünü görünce, Brendan'ın ağzından az kalsın bir küfür çıkacaktı; fakat kendini zor tuttu.Kalbi göğsünün içinde tekledi. Bir ya da iki kalp atımlık süre boyunca doktorla öylece birbirlerine baktılar.

Ceset otopsi masasında, yolda durduğundan çok daha kötü görünüyordu.İncelemeler üç gündür sürüyordu ve bugün son gündü. Maktulün burnundan ve ağzından sızmaya devam eden ödem sıvısı rimelinin oluşturduğu siyah izlerin üzerinden akıyordu.Açık renk derisinin altında damarları şişmiş patlamaya hazır balon gibi olmuştu.Parmak uçlarındaki siyah izler harici muayenenin yapıldığını gösteriyordu.Zira kurbanın elleri son derece önemliydi tırnak diplerindeki kalıntılar ya da ufak deri parçaları onları direkt katile götürebilirdi.

Beyaz örtü üzerindeki çıplak maktule yakından baktı.Tanrı aşkına bir kadını böyle savunmasız ve tüm mahremiyetiyle görmek kanına dokunmuştu, belden aşağısına bakmamaya gayret etti. Cesedin boynundaki derin izler solmaya yüz tutmuştu.Boynundaki mor izlere ek olarak sol göğüs ve karın bölgesindeki derin yaralar odaya iğrenç bir koku yayıyordu.Otopsiden sonraki halinin daha beter olduğunu söylemek yanlış olmazdı.

"Boyun röntgeni bize ne söylüyor?"

Sesinde gerginliği yansıtan bir iz yoktu.

"Sol tiroit kesesinde yırtılmalar mevcut, soluk borusu hasarlı. Bulgular elle boğulmaya çalışılmış olduğunu doğrular nitelikte." Ashton, asistanına döndü "Dosyayı uzatır mısın?" 

Nancy, Ashton'un gözlerine cesur bir ifadeyle bakarak siyah dosyayı uzattı. Doktorun bulguları kaydetmedeki titizliğini, kahvesine üç şeker attığını, renklerden beyazı ve çiçeklerden en çok orkideyi sevdiğini biliyordu. Keşke doktor da bildiğini bilseydi...

Ashton keskin bakışlarını sayfalar arasında gezdirdi.

"Ölüm saati 13 Aralık Salı 23.56 olarak saptandı.Ayrıca kimlik araştırmasını da bitirmiş bulunuyoruz," dedi Ashton. "DNA'ları Ulusal Bilgi Sistemindekilerle birebir uyuşuyor.Anlaşılan o ki kurban, sisteme kayıtlıymış siciline işlenen birkaç fuhuş suçu var ve birkaç defa da aynı suçtan gözaltına alınmış."

Brendan'ın çenesinde bir kas oynadı.

"Peki ya tahlil sonuçları?"

Ashton elindeki dosyanın son sayfasını açtı.

"Toksikoloji sonuçlarında antidepresan ilaçları kullandığı sonucuna ulaştık öyle sanıyorum ki kurban kişilik bozukluğu türevi bir hastalığa sahipti.Ayrıca kanında yüksek oranda alkol olduğunu ve katilin onu bayıltmak istediğini gösteren yüksek dozda kloroform kullandığını saptadık ki anestetik etkisinin eterden beş kat daha kuvvetli olduğunu belirtmek isterim."

"Biri ya da birileri öldürücü dozu ile uyuşturucu dozu iyi ayarlamış olmalı," dedi Brendan keza kloroformun, kan basıncını düşürmek, kalp ritmini bozmak, cilde zarar vermek gibi yan etkileri olduğunu biliyordu.Bu yan etkileri ve uygulama zorluğu kloroformun artık anestezide kullanılmadığını gösterse de katilin yan etkileri düşünecek hali yoktu.

"Cinsel istismara dayalı herhangi bir sonuca ulaşabildiniz mi doktor?"

Sesi içine asit damlatılmış su gibi kesiyordu. Calvin ile Darrow bir anlığına şüphe dolu bakışlarla birbirine baktı.

"Tecavüze uğradığına dair herhangi bir işaret yok.Ancak cinayetten birkaç saat önce oral ve vajinal ilişki yaşamış, ağız mukozasından ve vajen iç mukozasından örnek aldım fakat yeterli yoğunlukta sperm bulgularına rastlamadım muhtemelen sonrasında prezervatif kullanmışlar."

Bu sözler sessizlikle çakan bir kibritin sesi gibi yankılandı.

'Ted Cornwall' kelimeler yüksek sesle kafasının içinde yankılandı.

Doktor Ashton ağzındaki beyaz maskeyi aşağı çekince yakışıklı yüzündeki ifade net olarak ortaya çıktı.Lateks eldivenleri hızla elinden çıkarıp tıbbi çöplerin bulunduğu geniş kırmızı kovaya attı.

Brendan'ın hemen yanındaki Darrow doğrulup dikkat kesildi.Genç adam patoloğun neyi söyleyip neyi söylemediği hakkında kafa patlatıyordu.

"Ölümüne sebep seri bir katil mi sence?"

Ashton gözlerini devirdi "Ve işte tam bir kasabalı polisten beklenen soru. Öyle olduğunu sanmıyorum.Sanırım katil boğmak için fular ya da benzeri yumuşak bir şey kullanmış.Çürüklerin sınırlarını tam olarak belirleyemiyorum."

Tanrım, kaşlarını çattı ve kesik bir nefes almaya çalıştı.Tam da şu anda sigara son derece etkili bir düşünceydi.İhtiyaç duyduğu nikotin takviyesi için kısa bir mola vermeliydi.

"Nancy, maktulün üzerini kapatır mısın lütfen."

Genç kadın Larissa'nın çürümeye yüz tutan mor bedenini örterken Brendan karlı zemin altında bulunan cesedin hemen çürümeye başlamayışını düşündü.İnsanın tanıdığı birini vahşi bir cinayete kurban vermesi şüphesiz bir hastalık ya da kaza sonucu kaybetmesinden çok daha ağırdı.

"Bundan sonrası, sizin işiniz Dedektif Wilder tüm otopsi raporlarının birer kopyalarını sizin için hazırladım.Umarım katili en kısa zamanda bulursunuz ayrıca en kısa sürede kurbanın ailesine ulaşıp bir cenaze töreni isteyip istemediklerini de saptamamız gerekiyor."

Derin bir nefes alıp genç adamın sözlerini onayladı, sonra konuşmaya başladı.

"Teşekkürler doktor, Los Angeles Teşkilatıyla birlikte hareket etmeniz bizi sonuca çok daha erken ulaştıracaktır."

Ashton alçak sesle ve doğrudan yüzüne konuştu.Sezgileri bu kadar güçlü olduğu için adamın hakkını vermesi gerekirdi.

"Bakın, ne söyleyeceğim kurban buralı değildi öyle değil mi? İçgüdülerim onun bir intikam yolculuğuna çıktığını söylüyor." gözlerini kısarak otopsi masasına baktı."O gece orada beklenmedik bir şeyler olmuş olmalı onun hesap edemediği şeyler...Biri ya da birileri kurbanın tüm fikirlerini ters yüz ederek onu kapana kıstırmış olmalı.Zira izler öfkesini dindirmek isteyen birinin bırakabileceği kadar nefret dolu."

Bunu duyduğunda vücudu kaskatı kesildi.Olay mahallinde gördükleri... Aklına gelen neşterler kanını donduruyordu.

Calvin ve Darrow'un peşi sıra otopsi odasından çıkarken, birden arkasını dönünce Ashton'la göz göze geldi. Adamın güçlü yapısına ve kendinden emin duruşuna baktı, otuzlu yaşlarının sonlarında olmalıydı .Ondan yalnızca birkaç yaş büyük; ancak daha genç göründüğü de bir gerçekti.

"Lakabının hakkını fazlasıyla veriyorsun." dediğinde doktorun dudakları gergin bir biçimde yukarı doğru kıvrıldı.

Kamyonete atladıklarında kafası gördükleri ve duyduklarıyla karmakarışık olmuştu.Bu mümkün olabilir miydi Larissa Nolan intikam için yola çıkmış; ne var ki intikamın kurbanı mı olmuştu?

*

Havada sert huzursuz edici bir sessizlik oldu.Polis merkezindeki atmosfer oldukça loştu ahşap masalar ve cam bölmelerde memurların bir kısmı lap toplarına gömülmüş bir halde çalışırlarken birkaç tanesi de dışarıda kaldırım üzerine kurulu ufak tahta masada sigara içiyordu.

Sorgulamanın ardından şu an bulundukları noktayı düşünerek masasını işgal eden dosya yığınlarına baktı. Ashton'un da katkılarıyla dosyalar gün geçtikçe çoğalıyordu. Göz testi sonucunun bulunduğu sayfayı eline aldı.

Her ne kadar Larissa Nolan'ın cesedi bulunduğunda buz kesmiş ve kısmen şişmiş olsa da bölge savcısı Teğmen Keaton'ın isteğini dikkate alarak bir zamanlar şehvetle bakan gözlere sodyum klorid testi uygulatmıştı. Merceklerin ardındaki jelimsi madde analiz edilmişti.

Ayrıca maktulün dairesine vardıklarında sosyal hizmet görevlileriyle konuşurken Darrow da posta kutusundaki mektupları, telesekretere bırakılmış mesajları tek tek incelemişti. Katili ne olursa olsun bulmalıydı, bulmalı ve yeşil gözlü güzelin güvenini yeniden kazanmalıydı.

Bahar... Son zamanlarda her yerdeydi: son haftalardaki anılarında, masaya dağıtılmış kağıtlarda, yarım kalmış polisiye romanlarda, doğum günü gecesi çektiği fotoğrafta...Cep telefonunu çıkarıp galeriye girdi.Ekrandaki görüntünün her bir pikseli içinin burkulmasına neden oldu bu ilk ve tek fotoğraflarıydı. Genç adam umarım son olmaz diye düşündü. Zira genç kadının güzel yüzü sabah uyandığında, gece uyuduğunda ya da ölürken görmek istediği ilk ve son yüzdü.Bu yüz bir katilin yüzü olamazdı. Olmamalıydı.

Uzun parmaklarını ekranın etrafına doladı.Tanrı aşkına, durum gittikçe berbat bir hal alıyordu ve Bahar için riskler büyük olabilirdi.Hem hayal gücüne hem de içindeki cinsel arzuya dur demek zorundaydı artık.

Darrow geniş dolaba doğru yürüyüp ağır bir dosya yığınını kaldırıp getirdiğinde aceleyle telefonu cebine soktu. Mavi dosya bir hayli kabarıktı, ağzını kapalı tutan kısmı kağıtlar nedeniyle şişmişti.

"Bunlar Bayan Nolan'ın facebook, twitter ve e mail hesabındaki içeriklerin tamamı. İrtibata geçtiği kişiler ve paylaştığı resimler de ekte. Sosyal medyasındaki her şey. Kronolojik olarak sıraladım."

Kalın dosyanın içindekiler işlerine yarasın ya da yaramasın gözden geçirmesi onu epey yoracaktı. Anlaşılan son günlerde şekersiz sert bir kahveye daha fazla ihtiyacı vardı.

"Peki ya telefonuna ulaşabildiniz mi?"

Telefona kayıtlı gelen ya da giden aramalar soruşturmanın seyrini değiştirebilirdi. Bu da Larissa'nın son saatlerini üç boyutlu bir hale getirebilirdi.

Darrow, başını iki yana salladı.

"Olay mahallinden yaklaşık beş metre ileride kar altında bulundu."

"Ee?"

"Telefon çalışmıyordu patron.Sanırım bataryası bitmiş ve yere sert bir şekilde düşünce de ana kartı yanmış."

Lanet olsun! Öfkeli bir halde ellerini saçlarının arasına daldırdı.Kadının numarasını bulup operatörü aramayı aklının köşesine not etti. Arama kayıtlarını belki bulabilirlerdi.Sesini alçaltıp, itici bir tonla konuştu.

"Daha önce sorguladıklarım dışında, Larissa Nolan'ın geçmişinde başka ilgi çekici noktalar var mı? Ya da kötü bir yaşam sürmesi, babasız iki çocuğunun olması, evli bir adamla ilişkisi olması dışında bilmemizi gerektiren başka şeyleri var mı? Tanrım, bu kadın öldürüldüğü gün Ted Cornwall'la ilişkiye girdi."

Darrow huzursuzca kıpırdadı "Çocukların babaları olabilecek adamların uzun bir listesi var önümüzde ama hiçbiri DNA testi yaptırmaya yanaşmıyor, ayrıca hepsinin de 13 Aralık gecesi için güvenilir şahitleri var."

"Binlerce kez lanet olsun!"

Darrow ela gözlerinin içine baktığında düşünceleri idam ipinin ucunda sallanıyordu.

"Katili gerçekten kimse anlamıyor çünkü oyunun kurallarını kimse bilmiyor. Tıpkı hayatın kendisi gibi... Kimi oyunun basit bir yenilgiden ibaret olduğunu düşünüyor kimi ise ölüme kanmayacak kadar akıllı.Sonuçta ölümle yüzleşen ölüme meydan okumuyor mu?"

"Ölüm söylediğin kadar boş bir şey değil Darrow. Asıl boşluk intikam hırsının zihinlerde yarattığı boşluktur."

Delikanlı ağzının içinde bir şeyler gevelerken Calvin tedirgin bir ifadeyle içeri girdi. Kısacık saçların çevrelediği başı ter içindeydi.Odadaki memurların şaşkın bakışları altında elindeki dosyadan kağıt yığınlarını talan edip tüm dosyayı boşalttı. Nihayet aradığını bulmuştu.

Brendan meraklı bir ifadeyle yerinde doğruldu.

"Bu da ne?"

"Cenaze töreninin ayrıntılarını soracağımız ailenin adresi şuan bu kağıtta yazılı."

Darrow inanmayan bir ifadeyle baktı.

"Haydi ama Wilder. Las Vegas'a gitmeyeli uzun zaman oldu."

Bu kısmen de olsa iyi haberdi en azından bir şeylerin ucundan tutabilirlerdi.Ayağa kalktı anlaşılan bu gece de mesai terimini lugatlarından çıkarmaları gerekiyordu Darrow'un sert çehresine hitaben,

"Beklenmedik durumları tartışmak için bana ihtiyacın olduğunu pek sanmıyorum." dedi. "Cinayet dosyasıyla yeterince ilgilendin.Bu gece git ve biraz dinlen. Yarın görüşürüz." Bu sözler delikanlıyı afallatmıştı. Genç adam uzun süredir bir cinayet vakasında yer almak istemişti ve şimdi de deli gibi bu sorgulamanın her aşamasında yer almak istiyordu.

Bir şey söylemek için ağzını açtığında Brendan deri montunu sırtına geçirmişti bile. Calvin'e başıyla işaret yaptı.

"İyi geceler Darrow. Eğer zoraki bir durumdan ötürü bana ihtiyacınız olursa - ki hiç sanmıyorum.- Las Vegas'ta sorgulamada olacağım.Tanrı biliyor ya birileri gerçekten işinin başında zamanının çoğunu harcamalı."

► Bölüm parçası ; Broken Iris_ A New Hope ♫

► Dikkat Turuncu 'ı es geçmeyin lütfen!

Continue Reading

You'll Also Like

10.9M 358K 70
Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına doku...
TUTSAK By efsun

General Fiction

1.5M 46.9K 57
Kenan," Burdan kaçamazsın..! Buna asla izin vermem sen benimsin anla bunu... Saklandığım yerden nefes dahi almadan bekledim çünkü o benim nefes alı...
EFSUNKÂR By 🤍

General Fiction

497K 12.7K 28
" KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR! " AZİZ DEĞİRMENCİ; Öfkeli Kibirli Zorba. Yaşadığı Şehre Kan Kusturup Küçük Bir Bedende Soluklanıyor. Sevdiği Kad...
25.8M 916K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...