Heyy! Ben geldimm! Özel Bölüm getirdim sizlere! Ya nasıl özlemişim anlatamam. Özel bölümler gelecek demiştim yavaş yavaş atmaya başlıyorum fakat beklettiğim için özür dilerim. Ben çok özlemişim valla burada yazmayı. Zeynep'imi Kerem'imi... Yeni gelen minnoş bebişimizi... Onların içine olduğu bir bölüm getirdim sizlere umarım beğenirsiniz hepinizi çok seviyorum kendinize çok iyi bakın, dikkat edin...
Yeni başlamış olduğu 'Yeni Bir Hayat' adlı kitaba isteyen bakabilir profilimde var.
İyi okumalar birtanelerim♥》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》
" Kerem inanamayarak, mutlulukla, içindeki kocaman sevinç ile Zeynep'e sarılıp karnını okşuyordu. Elinin altında ikisinin parçası vardı. O çok istedikleri o çok bekledikleri parçaları vardı. Yüzündeki gülümseme büyürken her zamanki şefkatiyle okşamaya devam edip Zeynep'in boynunu öptü. "
_ Hâlâ inanamıyorum. Elimin altında, senin karnında bizim bebeğimiz var. İnanamıyorum.
" Elini kocasının elinin üstüne koyup yaşadığı mutluluğu bizzat paylaştı onunla. Öyle güzel bir histi ki içinde sevdiği adamın bir parçasını taşımak, onu hissetmek. "
_ Bende inanamıyorum. Kerem bu öyle güzel bir şey ki. Sende hissediyorsun. Senden bir parça var içimde. Onu hissetmek öyle güzel ki. Sen hep elin karnımda uyurdun hamile olmadığım halde ama şimdi bizim bebeğim var. Bu inanılmaz bir şey. İyi ki onu çok istemişiz.
_ İyi ki. O kadar tuhaf ki. Tuhaf ama çok farklı bir duygu. Seni tanıdım başka bir adam oldum, seninle evlendim bambaşka bir sorumluluk çöktü üstüme, ama baba olmak... Söyleyince bile değişik hissediyorum. Baba. Bizim bebeğimiz. Çok güzel bir şey bu. Tarifi olmayan bir şey. Anlatsam anlatamam... Ama ikinizi de çok seviyorum.
"Sesi sonlara doğru kısılmışken Zeynep başını ona çevirdi ve dolu gözleri ile karşılaştı. Elini hemen yanağına koyup okşadı ve uzanıp şefkatle öptü dudaklarını. Onu rahat görmek içinde diğer tarafa döndü ve yeniden öpüp gözlerine baktı. "
_ Bizde seni seviyoruz. Bana da çok tuhaf geliyor ama daha çok güzel. Sana baba diyecek bana anne. Kendimi o kadar şanslı hissediyorum ki anlatamam; ama sen anlarsın. Ben senin neler yaşadığını, neler hissettiğini çok iyi biliyorum sevgilim. Güzel gözlerinden görebiliyorum, kalbinden duyabiliyorum
"Deyip elini önce gözünün altında dolaştırdı daha sonra da kalbinin üzerine koyup okşadı. Kerem gülümserken önce dudaklarını daha sonra da boynunu öptü sıkı sıkı. "
_ Sen benim başıma gelen en güzel şeysin. Tabii bebeğim de öyle.
" Hemen kollarını boynuna sarıp öptü kocasını. Mutluluğun başka bir adı başka bir tarifi yoktu işte. Sevdiği adam yanında, sarılırken, ondan bir parça karnında... Daha ne olabilirdi ki. Daha önemli ne olabilirdi onların sağlığı iyiliği dışında. Birbirlerine sonuna kadar sahip çıkarlarken şimdi aralarına gelecek olan bebeklerini bekliyorlardı. Ona sahip çıkıp sahip olmayı dört gözle bekliyorlardı. Kerem'in öpücükleri arasında ona iyice sokuldu ve öptü. Kocasının kendisine dikkat ederek ayağa kalkıp elini tutması ile onunla birlikte kalktı ve sarılırken takip etmişti. Mutfağa geldiklerinde başını kaldırıp kocasına baktı. "
_ Acıktın mı aşkım ?
_ Çok acıktım. Hem bebeğimize iyi bakmamız lazım. Duydun doktoru; dikkat etmeliyiz, sağlıklı düzenli beslenmelisin.
" Onun bu düşünceli hali içini sıcacık yaparken yüzüne yayılan gülümseme ile uzanıp öptü yeniden ve sarıldı. "
_ Sen dünyanın en iyi babasısın.
" Kerem onu sarıp sarmalarken boynunu öptü. "
_ Sende dünyanın en iyi, en güzel annesisin.
" Ona sımsıkı sarılıp öperken doyamadığını birkez daha en derinlerden hissediyordu. Öpse doyamıyor, koklasa doyamıyordu. Kollarının arasından çıksın istemiyordu. Kollarının arasındayken dikkatlice kaldırdı ve tezgahın üzerine oturttu onu. Boynunu yeniden öpüp dudaklarını öptükten sonra baktı gözlerine. "
_ Sen burda oturuyorsun. Ben hazırlayacağım.
_ Peki.
" Dedi Zeynep hiç itiraz etmeden. Ne de olsa o kadar da istekli olmuyordu yemek yapmak konusunda. Kerem gülüp başını salladı iki tarafta. Yeniden onu öptükten sonra yanından ayrıldı ve malzemeleri çıkarttı. Ona faydalı olacak şeyleri çıkartıktan sonra yapmaya başladı. Ama Zeynep her seferinde ona mani olup öpüyor, sarılıyor, gülüyor ve dikkatini dağıtıyordu. Kerem'in yemesi için eline verdiği şeyi yerken aynı zamanda yine gülerek konuşuyordu. "
_ Kaç kişinin kocası böyle yemek yapar ki? Çok şanslıyım.
_ Kaç kişinin karısı kocası yemek yaparken onu böyle izler? Değil mi güzelim?
" Uzanıp Kerem'i öptükten sonra yanağını okşadı. "
_ Valla Kerem Sayer sadece bende var. Bir ikizin falan yoksa başkasında da olamaz. E böyle bir kocası olunca insan haliyle izliyor. İzlemeyen varsa böyle olmadığı içindir.
"Diyip yeniden öptü kocasını. Kerem ona gülmeye başlarken yüzünü elleri arasına alıp daha sıkı öpmeye başladı. Zor olsa da çekildi ve elindeki salatalığı ağzına götürüp yemesini sağladı. "
_ Evet Zeynep Sayer dikkatimi dağıtmayı bırak. Yoksa aç kalacağız.
" Zeynep gülüp elindekini yemeye devam ederken ayaklarını sallayıp diğer elini karnına koydu ve yavaşça okşadı. "
_ Baba çok güzel yemek yapar anneciğim. Çok şanslıyız.
" Tuhaf gelmişti buda. Ama mükemmel bir duyguydu. Tarifi olmayan bir duygu daha. Elini yavaşça dolaştırıyordu karnında onu hisserek. Elinin üzerinde kocasının elini de bulurken bu sefer o okşamaya başlamıştı karnını. Öyle merhametli öyle içten öyle güzel gülümseyerek seviyordu ki karnını. Saatlerce, günlerce onu izleyebilirdi. "
_ Annen çok seviyor babacığım. Sen doğ, büyü bakalım beğenecek misin? Ama sen beğenmesende asıl ben size sahip olduğum için çok şanslıyım ve çok şanslı olacağım. İçeri de uslu dur tamam mı? Biz sabırsızlıkla bekliyoruz seni. Seni çok seviyoruz.
" Zeynep ona gülümserken uzanıp öptü ve yanağını okşadı. "
_ Bizde seni çok seviyoruz. Mükemmel bir baba oldun. Bebeğimizde içeride çok mutlu.
" Kerem hemen onu kendine çekip başını göğsüne yasladı ve saçlarını okşayıp öptü. "
_ Hep mutlu olun siz. Hep iyi olun ben herşeyi yaparım. Yeterki siz iyi mutlu olun.
"Zeynep de hemen ona sarılıp öptü kocasını. Onu ve bebeğini öyle çok seviyordu ki... Kokusunu içine çekip daha sıkı sarıldı ayrılmak istemeyerek. Bir süre sonra başını yavaşça çekip kocasının gözlerine gülümseyerek baktı ve mutlu olacağını bildiği o cümleyi kurdu. "
_ Ama babacık bizim karnımız acıktı. Hemde çok.
"Kerem hızlıca yemeği hazırladıktan sonra içeri götürmüş mutfağa Zeynep'in yanına geri gelmişti. "
_ Hadi bakalım karnınızı doyuralım. Bir değil iki bebeğim var.
_ Zahmet olmazsa bıraktığın gibi içeriye de götür kocacığım. Hadi aşkım.
" Kerem hiç itiraz etmeden onun açtığı kolunun altından kucağına aldı karısını. Zeynep gülerek sarıldı ve yanağını öpüp ellerini koydu. "
_ Yaa, hiç de itiraz yok. Sen nasıl bir adamsın ya. Çok seviyorum seni.
" Kerem ona gülerken içeri doğru yürümeye başlamıştı. "
_ Sana nasıl itiraz ederim ki ben güzelim ? Hı ? Nasıl? Sen benim birtanemsin, meleğimsin. Sen iste ben hep taşırım seni kucağımda. Bende seni çok seviyorum çünkü.
" Zeynep mutlulukla sarıldı ona daha sıkı. Bu adama oaln aşkı her geçen gün daha da büyüyordu. Evlilik aşkı öldürür lafının üstünü çizip atıyorlardı. Onların aşkı tam tersine hergün her dakika daha da fazla artıyordu. Kerem içeri geldiğinde karısını yavaşça koltuğa bıraktı ve kendiside oturup masadaki tabağı alıp ona döndü. "
_ Aşkım ben yerim. Sende ye yemeğini.
_ Önce sana bir yedireyim ben yerim. İtiraz etme bence çünkü işe yaramayacağını biliyorsun güzelim.
_ Bilmez miyim hiç? Biliyorum.
_ Aynen. Hadi bakalım güzelce doyuralım karnınızı.
" Zeynep Kerem'in verdiği herşeyi des çıkartmadan tam tersine istekle yiyiyordu ve bu onun mutlu olmasını sağlıyordu. Ona yemeğini yedirdikten sonra meyveli yoğurdu sevdiğini bildiğinden ona verdi ve kendiside yemeye başladı. Zeynep yerken aklına gelen şeyle Kerem'e döndü. "
_ Aşkım.
_ Efendim güzelim.
_ Hani diyorlar ya canının çektiği şeyi yemezsen çocuğun vücudunda ona benzer şekiller çıkar diye. Olmaz değil mi öyle bir şey? Bir şey olmaz değil mi bizim bebeğimize?
" Kerem şaşırırken aynı zamanda gülümsemiş ve tabağı masaya bırakıp onun elindekini de alıp masaya koyduktan sonra azda olsa dolmuş olan gözlerine baktı aşkla. Elleri elleri arasına girerken öptü. "
_ Bizim bebeğimize hiç bir şey olmayacak. Canın elbette bir şeyler çekebilir, hiç olmayacak bir şey isteyebilir; ben zaten o günleri bekliyorum o günler için yanıp tutuşuyorum güzelim. Senin canın çeksin dünyanın diğer ucunda da olsa gider bulurum ben. Yeterki bebeğimiz istesin sen iste. Hem onlar doğru değil. Sen güzel kafanı yorma onlarla. Düşünceğimiz çok farklı şeyler var. Bizimle bebeğimizle ilgili. Çok farklı olacak bize. Herşey den önce bizim olacak. Daha düşüneceğimiz başımıza gelecek çok şey var.
"Kocasının huzurlu sesi ile gülümseyerek kapattı gözlerini ve huzuru hissederek dinledi. Sözleri bittiğinde yavaşça gözlerini aralayıp dudaklarına özlem dolu bir öpücük bırakıp sevdiği çıkmış olan sakallarını okşadı. "
_ Herşey çok güzel olsun. Bebeğimiz bizimle olsun. İçimizdeki aşk hep bizimle olsun. Aşk ile yaşayalım hep. Birbirimizle. Asla iki kişi olmayalım biz bütün olduk tek kişi olduk. Bebeğimizle yine tek kişi olalım. Hiç eskilmeyelim ama hep tek kalalım.
" Karısının boynunu yanağını okşayıp öptü ve gülümseyerek dinledi tıpkı onun gibi. Bir elini karnına indirip kazağının içine soktu ve en yakın temas ile dokundu bebeğine. "
_ En güzel şey karşımda; en güzel şey içinde. Tek gerçeklerim karşımda. Süsten uzak, aşkın içinde... Kalbimin içinde... Tek bedende tek kalp atıyor üç kalp değil. Ve tek olarak kalacak. Sevgimiz aşkımız büyüyecek içinde. Bebeğimiz onunla beslenip büyüyecek. Aşk bizde. Bizim içimizde.
" Ona uzandı ve eli karnındayken sımsıkı sarılıp saçlarını öptü. Zeynep hemen başını boynuna yaslarken yaşadığı duyguların açığa net bir şekilde çıkmasıyla gözlerinden akan yaşları engellemedi ve başını kocasının boynuna iyice yaslayıp gözlerini kapatıp iç çekerek ağlamaya başladı. Kerem bunu istemiyordu. Ağlamasını istemiyordu bu en sevmediği şeydi ama onu serbest bırakmış ve bir şey demeden sarıp sarmalamıştı. İhtiyacı vardı ağlamaya. Hamileleğin yavaş yavaş etki ettiğini biliyordu; tıpkı henüz başlayan mide bulantısı gibi..........