Merhabalar arkadaşlar. Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir. Okullar açıldı malum. Nasıldı? Umarım çok iyi ve istediğiniz gibi geçmiştir. Ben hem kışı hem yazı severim ama artık yazın gelmesini istiyorum. Deniz güneş kum rahat rahat kıyafetler gezmek... Özledik sanki. Ben çok özledim. Birlikte bunları da atlatacağız ve yaza merhaba diyeceğiz♥
Şimdi arkadaşlar yeni hikayemizi kimler okur kimler okumaz bilemem ama ben yinede burdan haber veriyorum sizlere çoğu şeyi. Tanıtımı yazdım, kapak da tamam. 1.bölüm de tamamen hazır. Ben herkese çok söyledim ama yine söyleyeyim çok heyecanlıyım. Benim hedefim bu hikayemizi tam 100.bölümde final yapmak. Ama final diye üzülmeyin bende üzülmemeye çalışıyorum. Çünkü size hikaye bitmemiş gibi sık sık özel bölüm paylaşacağım. Buna söz veriyorum. Çünkü bende Tersin Düzünü yazmadan duramam.
Okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum ♥ sizleri çok seviyorum ♡
İyi okumalar ♥
》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》
" Zeynep evden çıkar çıkmaz yola doğru hızlıca ilerledi. Önüne gelen ilk taksiye el kaldırıp durdurdu ve binip aceleyle şirketin adresini verdi. Belki boşa evham yapıyordu ama duramıyordu. Yeniden telefonunu alıp aradı ama açmamasıyla daha da panik oldu. Belki de bir işi çıkmıştı o yüzden geç kalmıştı şirkete. Görene kadar bekleyecekti. Hızla inip içeri girdi ve asansörü beklemeden merdivenlerden yukarı çıktı. Ahmet'in odasının gerisinde Selen'i görünce hızlıca ona yöneldi. "
_ Ahmet amca müsait mi?
" Selen başını kaldırdığında Zeynep'i görmeyi beklemiyordu. "
_ Müsait ama haber vereyim.
" Zeynep kendince onay cümlesini alınca hızlıca kapıya yöneldi ve Selen'in de peşinden gelmesiyle çaldı. "
_ Haber vermeliyim.
" Onay sesi alınca onu dinlemeden içeri girdi. Selen de onunla birlikte girerken Zeynep artık sinirlenmeye başlamıştı. "
_ Ahmet bey haber verecektim fakat beni dinlemeden girdi.
" Ahmet ayağa kalktıktan sonra Zeynep'in yanına geldi ve kollarının arasına aldı. "
_ Gelinim geldiğinde haber vermene gerek yok. Onun da sormasına gerek yok. Sen çıkabilirsin.
" Selen sinirden kızardığını hissederken başını sallayıp çıktı odadan. Ahmet onun çıkmasıyla Zeynep'e döndü. "
_ Hoşgeldin kızım.
_ Hoşbulduk. Ben öyle aceleyle girdim ama Selen müsait olduğunuzu söyledi.
_ Dediğim gibi müsaitim ve senin sormana gerek yok. Bir şey mi oldu?
_ Aslında bir şey olmadı. Yani ben Kerem buraya gelecek diye biliyorum. Babamla bir şey konuşacağız dedi buraya geleceğini söyledi. Burda yok. Arıyorum açmıyor. Meraklandım belki gelir diye o yüzden geldim.
_ Kızım biz konuşmadık. Buraya geleceğim gibi bie şey de demedi.
_ Ama öyle dedi. Kerem yalan söylemez bana. Bir şey olmamıştır değil mi?
" Ahmet onu yeniden kolları arasına alırken saçlarını okşadı. "
_ Olmamıştır. Gel biraz oturalım bekleyelim. Belki bana haber vermeden gelecekti.
" Zeynep başını salladıktan sonra geçip koltuğa oturdu. Ne kadar bekleselerde yoktu işte. Beklemekten sıkılmış şekilde yeniden aradı ama yine açılmadı. "
_ Nerde ki ya? Haber verirdi Kerem.
" Ahmet ağzını açacaktı ki Zeynep çalan telefonuna baktı. Kerem arıyordu! Beklemeden açıp telefonu kulağına götürdü. "
_ Kerem nerdesin sen?! Kaç defa aradım seni haberin var mı? Aklım çıkt..
_ Güzelim hemen eve gel! Seni alacak vaktim yok! Hemen!
" Onun aceleci, tedirgin sesi ile kaşları çatılırken ayağa kalkmıştı bile. "
_ Kerem n'oldu?
_ Zeynep hadi çabuk güzelim. Acele et bekliyorum.
"Kerem'in telefonu kapatması ile acele ederek korkuyla çantasını aldı ve Ahmet'e döndü. "
_ Kerem aradı. Hemen eve gel diyor. N'oluyor anlamadım. Görüşürüz sonra.
_ Tamam kızım dikkatli git. Söyleyeyim bıraksınlar seni.
_ Yok hiç gerek yok ben taksiyle giderim. Teşekkür ederim.
"Aceleyle görüşüp hızlıca çıktı şirketten. İçindeki bilmemezlik öldürecekti onu. İçi içini yiyordu. Hiç bir şey umrunda değildi ilk önce kocasına sarılmak istiyordu çünkü deli gibi merak ediyordu onu. Taksi durduğunda hızlıca ödeyip indi ve aynı hızda eve doğru ilerledi. Hemen zile basıp açmasını bekledi. İki defa üst üste bastığında sonunda açılmıştı kapı. Kerem'i görmesiyle derin bir nefes verip hızlıca sarıldı. "
_ O kadar aradım, meraktan ölecektim. Şirkete gideceğim dedin ama gitmemişsin. Babanlada konuşmamışsın. Nerdeydin Kerem?
" Her cümlesiyle daha sıkı sarılırken başını boynuna koymuştu. "
_ Sana asla ama asla yalan söylemeyeceğimi bildiğine çok mutlu oldum sevgilim. Bugün ki de yalan değildi. Ve seni korkuttuğum için özür dilerim.
"Kerem boynunu öpüp ondan ayrıldı ve elini tutup içeri ilerletti. Zeynep içeri girmeleri ile ışıkların neden kapalı olduğunu düşündü. Salonun ortasına kadar gelmişlerdi ve tam soracaktı ki bir anda ışıklar açıldı. Tüm sevdikleri alkışlayarak yüzlerindeki en güzel gülümsemeleri ile beklemediği unuttuğu doğum günü şarkısını söylüyorlardı. Dudakları aralanırken boşta olan elini ağzına götürdü. Tamamen unutmuştu. Hiç gelmemişti aklına. Onlar şarkıyı bitirdikten sonra kendisine herkesten önce gülen yüzü ile yeniden sımsıkı sarılan koca ile kendine geldi. Şaşkında olsa hemen sarılırken yüzündeki gülümseme artarak dinledi kocasını. "
_ İyi ki doğdun güzelim. İyi ki benim meleğim oldun. İyi ki beni sevdin, iyi ki benimle evlendin. Seninle hep iyi ki... İyi ki varsın güzel meleğim. Seni çok seviyorum.
" Gülen yüzünün aksine dolan gözleri ile daha da gülümsedi. Kocasına daha sıkı sarılıp yukarıda kalan başını omzuna koydu. "
_ Seni çok seviyorum. Teşekkür ederim. İyi ki seninle varım. Kerem seni çok seviyorum.
" Dolan gözleri sesine yansırken başını boynuna koydu ve öptü. Kerem yüzünü sadece görebileceği şekilde uzaklaştırıp elleri arasına aldı ve alnını öptü. Zeynep kocasını yeniden öpüp gelenlere döndü ve hepsine sarılıp öptü. "
_ İyi ki doğdun prensesim.
" Kardeşlerine de sımsıkı sarıldıktan sonra öptü. "
_ Hiç çaktırmadınız bugün.
_ Ee patron ne derse o.
" Zeynep yeniden Kerem'e döndü ve öpücük attı. "
_ İyi ki varsınız çok seviyorum sizi.
" Yeniden sarıldıktan sonra yeniden öptü ve görüşmeye devam etti. Canla da görüştükten sonra Ahmet'in yanına gitti. Ne çabuk gelmişti buraya kadar. "
_ Sizde mi?
_ Bende. Kerem söyledi lafının üstüne laf söylenmiyor biliyorsun.
_ Bilmez miyim. Çok teşekkür ederim.
_ İyi doğdun güzel kızım. İyi ki benim gelinim oldun.
" Ona ve Sevim'e sarılıp kendi anne babasına sıkı sıkı sarıldı. "
_ İyi ki doğdun güzel kızım. İyi ki doğurmuşum seni.
" İkisine sıkıca sarılıp öptü. Kerem yanına gelip beline sarılınca onu dinledi. "
_ Burda kutlamak istedik ama şimdi dışarıya çıkıyoruz.
" Zeynep beline sarılan Kerem'e rağmen yerinde zıplayıp ellerini vurdu birbirine. "
_ Yaa.
_ Hadi hazırlanmana yardım edeyim. Seni bekledim doğum günü kızı.
" Kerem'in kollarından çıkıp Selin'e sarıldı. "
_ Hadi çıkalım.
" Merdivenlere gelmişlerdi ki Kerem onlara yetişip karsının elini tuttu ve Selin'e döndü. Ağzını açacaktı ki Selin olayı anladı. "
_ Tamam bekliyorum ben.
" Zeynep gülümserken uzanıp onu öptü ve kocasıyla çıktı odalarına. Kapıyı kapatıp oma döndü. "
_ Ben tamamen unutmuştum. Teşekkür ederim tekrar aşkım.
" Uzanıp kocasını öperken hemen karşılık gelmiş ve onun tarafından sıkı sıkı sarılmıştı. "
_ Sen mutlu oldun ya o bana yeter. Hem senin doğum gününü asla unutmam. Sen benim en büyük varlığımsın.
_ Seni çok seviyorum.
" Bende seni çok seviyorum.
" Yeniden öpüp ayrıldı ve dolabının önüne geçti. "
_ Hediyeni herkesin içinde veremem. Bu yüzden eve gelmemizi bekleyeceksin güzelim.
" Zeynep Kerem'in beline sarılmasıyla başını geriye yaslayıp ellerini onun kollarının üstüne koydu. "
_ Hediyeye gerek yok. Benim en büyük hediyem sensin zaten. Fazlasında gözüm yok.
_ Ama hediyemi vereceğim.
" Gülümseyip başını ona çevirdi ve öptü. "
_ Herkes hazır bir ben hazır değilim.
_ Sen ne zaman hazır olursan gideceğiz. Önemli olan sensin onlar bekler.
" Dolaba yeniden dönmüşken dayanamayıp kocasına döndü ve öpüp sarıldı. "
_ Sen böyle demeye devam edersen ben üstümü giyinemeyeceğim.
" Ayrılmayı başarıp dolaba döndü ve bakmaya başladı. Haberi olmadığı için ne giyeceğini bilmiyordu. Beyaz mini eteğini alıp üzerine de siya karnının bir tarafını açıkta bırakan uzun kollu ince kazağı aldı. Altınada siyah topuklu bilekte biten botlarını alıp giyindi. Kerem açıkta kalan beline bakarken elini beline koyup başını yukarı kaldırdı ve ofladı. Zeynep ona dönüp anlamaya çalıştı. "
_ N'oldu? Güzel olmadı mı? Beğenmedin mi?
_ Hayır. Tam tersine çok güzel oldu ve çok beğendim ama fazla güzel. Çok fazla güzel. Çok çok fazla güzel. Ve o karnın neden o kadar açık olmak zorunda ki?!
_ Ama aşkım bunun da modeli böyle. Hem sen yanımdasın diye böyle giyindim aslında senin için.
"Kerem başını indirip ona yaklaştı ve elini açık olan karnına koydu. "
_ O zaman biz yanlızken giy.
_ O zaman da giyerim.
_ Sadece doğum günün olduğu için bir şey demiyorum. Yanımdan ayrılmıyorsun. Bana o barı kapattırmak zorunda bırakma güzelim.
_ Tamam aşkım. Bana diyorsun ama sen çok yakışıklısın ben ne yapayım. Bana kalsa gittiğimiz her yeri kapattırmak zorunda kaldırdık.
" Yanağını öpüp makyaj masasının önüne geçti ve saçlarını düzeltti. Aynadan baktığında gerçekten çok fazla kıskandığını gördü ve bu onun oldukça hoşuna gidiyordu. Eline iki rujuda alıp ayndan havaya kaldırdı. "
_ Kırmızı mı renksiz mi?
_ Renksiz.
_ Bencede kırmızı hayatım.
" Kerem hızlıca yanına gelip kırmızı olanı elinden aldı ve beline sarıldı. "
_ Renksiz.
_ Peki.
" Kocasını daha fazla kızdırmadan elinden alıp kırmızıyı bıraktı ve renksiz olan sadece ışıltı veren ruju sürüp elini tuttu ve odadan çıktı. Birlikte aşağıdaya indiklerinde aileleri yanlarına gelmişti. "
_ Kızım siz eğlenin bundan sonrasına biz katılmıyoruz.
_ Tekrardan iyi ki doğdun kızım iyi ki bizim gelinimiz oldun.
_ Çok teşekkür ederim herşey için. Sizlerde iyi ki varsınız.
"Zeynep hepsiyle görüştükten sonra bizzat kendisi geçirmişti. İçeri döndüğünde Selin Murat'ın yanağını sıkarken Murat'ın ona söylediğini gördü ve yanlarına gitti."
_ N'oluyor bakalım burda?
_ Birdiniz iki oldunuz. Siz giyinmeyi unutuyorsunuz bazen. Birinizin eteği yok birinizin kazağı.
" Murat Selin'in elini tuttu ve indirdi o da gidip Zeynep'e sarıldı. "
_ Yanımızda siz varsınız. Erkek arkadaşlarımız var.
" Can ile Kerem de gelirken olaya dahil oldular. "
_ Sorma. Sonra biz indiriyoruz sahnelerde.
" Selin yüzüne vurmasıyla Zeynep'i bıraktı ve onun yanına geçip kolunu sıktı. "
_ Sussana sen.
_ Of Selin. Gerçekten of.
_ N'oldu?
_ Yok bir şey. Hadi çıkalım.
_ Zeynep!
" Zeynep onu çağıran Berk'e döndü ve onun yanına geçti. Uzattığı kolunun altına girdi. "
_ N'oldu?
_ Sana işim düştü prensesim be...
" Evden çıkarken Zeynep Berk den aldığı haberler çok mutlu olmuştu. Arabalara geçip bara geçmişlerdi. İçeriye girdiklerinde çoktan insanların eğlenmeye başladığını gördüler. Locaya geçip otururlarken Zeynep Kerem'e döndü. "
_ Özlediniz mi buraları Kerem bey?
" Kerem ayağını bacağının üstüne atarken bir kolunu koltuğun üstüne koyup diğer elinide karısının beline koyup kendine daha çok çekti. "
_ Yoo, sen herşeyin yerini doldurduğun gibi bunun da yerini doldurdun.
" Zeynep gülümsemeye başlarken yüzünü tutup yanağını öptü peş peşe. "
_ Seni varya seni çok seviyorum ben.
_ Bende seni çok seviyorum.
" Ondan ayrılmadan iyice sokuldu ve başını göğsüne yasladı. Kerem'e dönen bakışlar ile gözlerini devirirken karnındaki kollarını daha da sıkılaştırdı. "
_ Kerem bey hoşgeldiniz. Ne içersiniz ?
" Kerem başındaki garsona dönüp cevapladı. "
_ Her zamankinden iki tane getir. Diğerlerine de sor ne isterlerse.
" Garson başını salladı ve diğer tarafa Canların yanına ilerledi. Kısa bir süre sonra önlerine iki bardak bırakıp yan tarafa geçti. İkiside doğrulup içkisini aldı ve yeniden aynı pozisyona geldiler. Kerem Zeynep'in açıkta kalan belini eliyle örterken parmaklarıyla okşuyordu. Zeynep budan bir anda huylanınca gülüp başını kaldırdı ve Kerem'in de güldüğünü gördü. Kocasının kendisine yakınlaşması ile kendisi de yakınlaştı ve dudaklarını birleştirdi. Alt dudağı kocasının dudakları arasındayken içkinin tadını bambaşka şekilde alıyorlardı. "
_ Sadece sana içirip seni öpsem mi? Hiç bir içkinin tadı böyle güzel ve istekli gelmemişti.
" Fırsat vermeden yeniden öpmeye başlarken kenardan gelen yalancı öksürükle ayrıldılar. "
_ Sanki şurdaki birinin doğum günü bizden çok eğleniyorlar.
_ Ne yapalım sevgilim.
_ Hadi dans edelim.
"Selin Can'ın elini tutup kendisi kalkarken Can Kerem'e bakmıştı ama Kerem ellerini sen bilirsin der gibi havaya kaldırmıştı. "
_ Can hadi.
" Can ona dayanamayıp ayağa kalkmıştı. Zeynep de heyecanla Kerem'e dönüp elini tuttu. "
_ Hadi bizde dans edelim.
_ Güzelim biz otursak.
_ Lütfen.
_ Dans etmeyi pek sevmiyorum bebeğim gerçekten.
_ Kerem.
_ Güzelim.
_ Off! Peki!
" Zeynep onun kollarının belinden çekip sinirle kalkmıştı ve Berk'in elini tutup kaldırmıştı. O da zaten itiraz etmeden içkisini ve yanındaki kızları bırakıp locanın iki merdivenini inerken şaşkın Kerem'e dönmeye çalışmıştı. "
_ Bende.
" Elini göğsüne vururken Zeynep'in çekmesi ile önüne dönüp insanların yanına gelmişlerdi. "
_ Dans etmek ona göre değilmiş. Neden?
_ Sakin ol prenses. Yanında ben varım daha n'olsun.
"Berk elini tutması ile olduğu yerde döndürüp kendine geri çekmişti. Elini onun koluna koyarken gülümsemesine neden olmuştu. Berk'in her zaman ki gibi moralini yerine getirmesiyle kocasına kırıklığı devam ediyordu. Beline başka bir el dokununca kaşlarını çatıp arkasını döndü şaşırarak kocasına baktı. Kerem belini tuttuğu gibi elini de tutmuştu ve Berk'e başını sallayıp kendine çevirmişti. Belindeki elini sıkıştırıp kendine daha çok çekerken diğer elini alıp göğsüne koymuştu. Şaşkınlıkla kocasının gözlerine bakarken daha da yakınlaştı. "
_ Sana dayanabilmem bu kadar sürüyor işte.
_ Biliyorum.
_ Kızdın mı bana?
_ I-ıh. Sana kızamayacağımı biliyorsun. Sadece ben herşeyi seninle yapmak istiyorum. Asıl ben seni kızdırdım mı?
" Kerem ellerini saçlarına götürüp geri çekti ve alnını öptü. "
_ Sende benim sana kızamayacağımı biliyorsun. Haklısın bende herşeyi seninle yapmak istiyorum. Seni çok seviyorum. Seninle herşeye varım ben. Herşeyi yaparım.
_ Bende seni çok seviyorum. Bende herşeyi yaparım.
"Hareketli müziğe rağmen iç içe girmişlerdi. Dudakları birleştiğinde unutmuşlardı herşeyi. Kerem Zeynep'in tutmuş olduğu elini daha sıkı tutup gülerek döndürdü ve kendine çekip iki elini tuttu. Zeynep onun gibi gülmeye başlarken ellerini sıkıca tuttu ve hareket ettirmeye başladı. Ona iyice yaklaşırken sarılır vaziyete gelmişlerdi. "
_ Herkes çok şaşkın değil mi?
" Kocasının sesini en yakından hissederken kulağına daha çok yaklaştı ve boynunu öptü. "
_ Fazlasıyla. Ve ben seni çok seviyorum Kerem Sayer.
"Kerem beline daha sıkı sarılırken kokusunu içine çekerek boynunu öptü. "
_ Bende seni çok seviyorum Zeynep Sayer.
" Yeniden öptükten sonra ondan ayrıldı ve elini tutup ilerledi. "
_ Nereye?
_ Gel. Başladığımız şeyi tekrarlamaya.
" Bir şey anlamadan takip etti kocasını. Barın olduğu yerin en köşesine gelmişlerdi. Durduklarında karşılarında yangın butonu vardı. Zeynep anlayınca gülümsemeye başlamıştı. Kerem de gülerken yumruğunu sıkıp butona çevirdi. "
_ Koy elini elimin üstüne güzel meleğim.
" Zeynep büyük heyecanla iyice yaklaşıp elini onun elini üstüne koyup yumruk yaptı. Onun elinin butona değmeyeceğinden emindi Kerem. "
_ Üçten geriye sayıyoruz.
" Zeynep heyecanla başını sallarken yüzlerinde ki gülümseme gittikçe büyüyordu. Birbirlerinin gözlerine bakarken saymaya başladılar. "
_ Üç! İki! Bir!
"Kerem bir der demez yumruğunu sertçe yangın butonuna vurdu ve dıştaki plastiği kırarak sertçe basmış oldu butona. Yangın alarmı seslice çalmaya başlarken müzik kesilmiş ve çığlık sesleri yükselmişti. Ses kulaklarına dolarken aynı aynda birbirlerinin ensesinden tutup öpmeye başladılar. Herkes soyutlaşırken sesleri duymaz oldular. Sadece mümkünmüş gibi daha da çok yakınlaşıp daha derin öpüyorlardı birbirlerini. Sihirli sözcükleri aynı anda söyleyip yeniden buluşturdular dudaklarını. "
_ Seni çok seviyorum!
_ Seni çok seviyorum! ......................