Haftanın son gününden herkese merhabalar. Nasılsınız arkadaşlar? Aranızda karne alan kuzucuklarım var biliyorum. Nasıl karneler? İyi değil mi? İyi değilsede kendinizi sıkmayın üzülmeyin sakın. Daha ikinci dönem var. Düzelir. İsterseniz olur başarabilirisiniz. Çok güzel geçmesini dilediğim bir tatil süresine giriyoruz. Umarım çok çok iyi geçer ve bol bol eğlenip enerji depolarız. Neyse ben çok uzatmayayım. Kendinize çok iyi bakın. Sizleri çok çok çok seviyorum. ♥
İyi okumalar ♥
》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》
" Düğün yeri seçilmiş ve Kerem ilgilenen kişiyle detaylı şekilde konuşmuştu. Eve gönderilen dekoratif eşyalar renkler için olan şeyleri de ayarlayıp seçtikten sonra geri yolladılar. Beyaz ağırlıklı soft pembe ve maviler olacaktı masalarda diğer yerlerde. Herşey abartıdan uzak ama şık olacaktı. İstedikleri gibi. "
"Annesinin kendisini uyandırması ile zorla yataktan çıktı ve duş alıp saçlarını öylesine topladıktan sonra evden çıktılar. Çok önceden çizdiği sakladığı gelinliği giymeye karar vermişti ve dikilmesi için güvendikleri birisine yaptırmışlardı. Bugün de prova içim gideceklerdi. Ölçüler alınacak ve herhangi bir değişimin olup olmayacağına karar verilecekti. Moda evine geldiklerinde görüştüler ve gelinlik gelene kadar oturup kahvelerini içtiler. Herkes en az Zeynep kadar heyecanlıydı çünkü üzerinde göreceklerdi. Kadın elinde beyaz gelinlikle gelirken Selin de Zeynep ile birlikte heyecanla kalktıktan ayağa. Kadın karşılarına geçti ve gelinliği askılarından tutup bütününe bakmalarını sağladı. Selin görmüştü çizerken ama gerçeği daha güzeldi. Yaklaştı ve dokundu. "
_ Zeynep. Bu çok- çok güzel. Çizimide güzeldi ama gerçeği daha da güzel.
"Yaklaştı ve gelinliğine dokundu heyecanlanarak. Gerçekten tam istediği gibiydi. "
_ Çok güzel.
"Demet yine duygulanırken kızının omuzlarından tuttu buruk gülümsemesi ile. "
_ Sen daha güzelsin. Hadi dene üstünde görelim. Tadilata ihtiyacı vardır belki.
"Zeynep gülümseyip başını sallarken gelindiği eline aldı. Selin bir anda kendisi de giyinmek istedi ve heyecanla ona döndü. "
_ Ben gelin değilim ama bende giyinmek istiyorum. Çok güzel hepsi.
_ Evet sende giy Selin. Birbirimizi böyle görmüş oluruz.
_ Tamam o halde sizede bakalım hemen bir model.
" Zeynep içeri geçerken Selin eli dudaklarında çeşit çeşit müthiş görünen gelinlere baktı. Hepsi çok güzeldi seçmek çok zordu. Ama gözüne başka bir tanesi takılınca hızlıca oraya ilerledi ve onu gösterdi."
_ Bunu istiyorum.
_ Peki. Size çok yakışacağına eminim.
" Selin de Zeynep gibi heyecanla eline aldıktan sonra içeri geçti. Onları beklerlerken ikiside biraz zaman sonra aynı anda çıktılar içeriden ve birbirine bakıp gülümsediler. Selin Zeynep'in elini tuttu ve içeri getirdi. Demet ayağa kalkıp elini ağzına götürdü. "
_ Güzel kızlarım benim. Nasıl yakışmış anlatamam. Prenseslerim. Çok güzel oldunuz.
_ Gerçekten yakıştı mı?
_ Evet birtanem çok güzel bir gelin oalcaksın.
" Selin Demet'e öpücük attıktan sonra merak ettiği görüntü ile Zeynep'in elini bırakmadan biraz zorda olsa aynaya döndü. Hiç giymemişlerdi ve bu... Çok güzeldi! Bembeyazdı, belirttiği şeyler çok güzeldi! Sevdikleri adamları hissettiler. Selin'in gelinliği kolsuzdu ve tüm üst vücuduna otururken kalçasından aşağısı biraz bollaşıyordu. Sadece ama sanki onun için tasarlanmış bir modeli. Zeynep ise; beyaz V şekilde göğüslerine doğru inen askılı vücudunu saran yüremesi rahat olsun diye bacaklarında biraz bolluk olan tam istediği gibi gelinik giymişti. Çok istediği model şuan da üstündeydi ve Kerem'in tabiriyle melek gibi duruyordu. Demet göz yaşlarını tutamazken Zeynep hâlâ kendine bakıyordu. Kerem de beğenir miydi acaba? Onunda hoşuna gidermiydi? Demet nefes aldı ve çalan telefonunu açtı. "
_ Efendim Sevim. Öyle mi? Biz de Zeynep'in gelinliğinin ortasına geldik. Evet ilk prova. Tamam bir dahakine mutlaka birlikte geliriz. Bugün bakılacak yarın yeniden geleceğiz. Tamam canım selam söyle damatlarıma görüşmek üzere.
" Zeynep Sevim ve damat lafını duyunca arkasına dönüp annesine baktı merakla. "
_ Sevim teyze miydi?
_ Evet kızım. Onlarda Kerem'e damatlık bakıyorlarmış. Keşke bende orda olsaydım dedi ama yarın geleceğini söyledim. Çok merak etti.
" Selin hemen telefonunu aldı ve kameryı açıp üzerinde ki gelinliği belli edecek şekilde Zeynep'in önüne geçti. "
_ Hadi ama fotoğrafsız olmaz. Anı kalacak bunlar.
"Zeynep onun arkasından gülümsedikten sonra konuştu. "
_ Bana bak Can'a falan yollamak yok. Kerem'in görmesini istemiyorum.
_ Tamam o zaman kendimi çekeyim öyle atarım.
" Selin telefonu Zeynep'e verdi ve geri gidip boydan çekmesi için elini beline koyup poz verdi. Çekilince alıp 'Nasıl olmuş sevgilim? Beğendin mi? ' yazıp yolladı güler yüzle Zeynep'e geri döndü. "
_ Bu mesaj aslında dolaylı yoldan giden bir mesaj. Umarım anlar.
" Zeynep ona güldükten büyük alanın üzerine çıktı ve gelinliğin ölçüleri ve eksik olan şeyleri not edilmeye başlandı... "
" Kerem kabinden çıkıp kollarını iki yana açtı ve etrafında bir kere döndükten sonra Can'a ve annesine bakıp göz karptı. "
_ Nasıl?
_ Yakışıklı oğlum benim. Sana ne giysen yakışır ama bu modeli herkes giyiyor başka bir şey bakalım.
" Kerem derin bir nefes verip başını yukarı kaldırırken Can dan duyduğu gülme sesi ile ayağıyla ayağına vurdu. "
_ Sus lan! Seni de göreceğim ben.
_ Abi sen beni görürsün de ben seni hiç böyle göreceğimi tahmin etmezdim. Kerem Sayer ve damatlık? Evlilik?
_ Can sesini keseceksin değil mi? Yoksa burdaki bir kravatla ben keseceğim o sesini!
" Can dudaklarını birbirine bastırdı ve oturduğu yere yaslandı. Tam bu sırada mesaj sesi ile telefonunu çıkartıp açtı ve gelen resme baktı. Yutkunduktan sonra nefes aldı. "
_ Beğenmek ne kelime gelip yıldırım nikahıyla evleneceğim.
_ Ne diyorsun lan kendi kendine?
"Can bir an gerçek hayata döndü ve ayağa kalkıp telefonu Kerem'e çevirdi. "
_ Hadi gidip benim için isteyelim birlikte yaparız düğünü.
" Kerem bunun üzerine gülüp başını salladı. "
_ Zaten mesaj yollamış sana 'mal değilsen anla Can' diye. Neyseki mal değilsin de anladın.
_ Bu kız beni kalpten götürecek bir gün. Düşünme yetimi kaybediyorum.
" Kerem ona gülmeye devam ederken asıl kendi sevgilisini merak ediyordu. Çok güzel olacağından meleğe benzeyeceğinden adı gibi emindi. Annesi geri dönerken bir kız elinde simsiyah bir takımla geldi ve kendisine uzattı. Gerçekten çok iyiydi. Denediklerinin arasında en iyisiydi. İyiydi ama rahatsız olduğu şey kızın gereksiz yakınlığı ve yılışmasıydı. Elinden aldıktan sonra tersliğini belirtip kabine geri döndü ve net siyah olan takımı giyip beyaz gömleğini gösteren bir düğmesini ilikleyip yine siyah olan papyonu taktı. Papyon? Evet ama gerçekten mükemmel durmuştu. Dışarı çıkıp aynanın karşısına geçti ve ceketini tutup düzeltti. Beğendiğini belli eden gülümsemesi ile yine kollarını açıp etrafında döndü onca çalışanın bakışları arasında. "
_ Tamam oğlum işte bu mükemmel oldu.
_ Bende bunu beğendim. Tamamdır burda işimiz bitti alıyoruz bunu.
" Kabine geri dönüp çıkarttı ve alıp mağazadan çıktılar... "
" Yeniden moda evine giderlerken bu sefer onlarla birlikte Sevim de gelmişti. Zeynep tadilatı yapılmış ve artık bitmiş olan gelinliğini yeniden giyip geri geldi. Sevim hemen kalkıp Zeynep'in elini tuttu ve ışıldayan gözler ile baktı. "
_ Çok çok güzel olmuşsun Zeynepciğim. Çok yakışmış gelinlik.
_ Teşekkür ederim.
_ Çok güzel bir gelinim var çok şanslıyım.
" Zeynep gülümseyip başını eğdi. Kadın Zeynep'in daha önceden seçmiş olduğu duvağıda getirdi ve toka yardımı ile tutturdu. Sırtının açıklığını duvak biraz da olsa kapatıyordu çünkü uzundu. Sevim şimdi tam bir gelin görüyordu karşısında. Duygulanırken elini bıraktı ve çantasını açıp içinden aradığı şeyi çıkartıp yanına geri geldi. Zeynep önce ona daha sonra da elindeki taca baktı. "
_ Zeynep istemezsen anlarım ama bunu ben kendi düğünümde takmıştım ve bana Ahmet amcanın hediyesiydi. Çok severek taktım o gün. Bak hâlâ birlikteyiz. Ama oğlumun senden önce evlenmeye niyeti olmadığı için bende ne zaman evlenirse bunu hak eden gelinime vereceğim dedim. Oğlumu evliliğe ikna ettiğine göre çok seviyordur ve bunu hak ediyordur dedim. Görüyorum ki sende hak ediyorsun. Ve bende bunu gelinime vermek istiyorum.
"Şaşkınlıkla dinledi onu. Kendi düğününde taktığı hemde kocasının hediye ettiği tacı veriyordu. Ve bu çok güzeldi. Abartıdan çok uzak son derece şık bir taçtı. Yüksek değildi belli olmayan yeşil ışıltıları ve ince yaprak şekilleri vardı bu yüzden saçla bütünleşiyordu. Ne diyeceğini bilmeden baktı. "
_ Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu, bu çok kıymetli çok değerli bir hediye. Ama en önemlisi sizin. Ben Kerem'in böyle bir günde bana hediye ettiği bir şeyi başkasına verebilir miydim bilmiyorum.
_ Ama sen başkası değilsin hem kızım hem gelinimsin.
_ Çok teşekkür ederim çok çok güzel hatta muhteşem bir şey ama kabul edemem böyle bir şeyi. Size haksızlık etmiş gibi hissederim.
_ Eğer beni sevindirmek istersen bunu alırsın. Ben severek taktım çok beğendim şimdide sen takacaksın sende çok beğendin. Sana hediye etmek istiyorum. Kabul et lütfen.
" Zeynep dudaklarını birbirine bastırıp baktı ona. Başını sallayıp kabul etti ve yüzündeki sevinci gördü. Sevim sevinçle yavaşça başının üstüne saçlarının arasına yerleştirip elini tuttu ve yeniden baktı. "
_ İşte şimdi çok daha güzel oldu.
" Zeynep ona sarılıp gözlerini kapattı. Bu kadını çok seviyordu çünkü onun sayesinde sevdiği adam vardı. "
_ Çok teşekkür ederim. Ben bunu hep saklayacağım. Benim için çok kıymetli bir hediye. Tıpkı Kerem gibi......................