TERSİN DÜZÜ (Tamamlandı)

By yazar110

355K 13.4K 2K

İki genç. Birbirleriyle daha önceden tanışması gereken ama tanışmayan; bir yönleriyle asi, bir yönleriyle tam... More

TERSİN DÜZÜ( TANITIM )
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
57.BÖLÜM
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67.BÖLÜM
68.BÖLÜM
69.BÖLÜM
70.BÖLÜM
71.BÖLÜM
72.BÖLÜM
73.BÖLÜM
74.BÖLÜM
75.BÖLÜM
76.BÖLÜM
77.BÖLÜM
78.BÖLÜM
79.BÖLÜM
80.BÖLÜM
81.BÖLÜM
82.BÖLÜM
83.BÖLÜM
84.BÖLÜM
85.BÖLÜM
86.BÖLÜM
87.BÖLÜM
88.BÖLÜM
89.BÖLÜM
90.BÖLÜM
91.BÖLÜM
92.BÖLÜM
93.BÖLÜM
94.BÖLÜM
95.BÖLÜM
96.BÖLÜM
97.BÖLÜM
98.BÖLÜM
99.BÖLÜM
100.BÖLÜM...
ÖZEL BÖLÜM-1
ÖZEL BÖLÜM-2
MERHABA!

34.BÖLÜM

3.9K 141 12
By yazar110

_ Merhabalar arkadaşlar! Sizlere erken bir bölüm getirmek istedim. İçimden geldi bende yayınlayayım dedim. Sizleri mutlu ederim diye düşündüm umarım öyle de olur. Kıskançlık olayı geçti başlarından bakalım Zeynep bunun telafisini nasıl yapmak istiyor. Bunun cevabını alabilmeniz için sizleri bölümümüze davet ediyorum:) Sizleri çok seviyorum! İyi okumalar! ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥

》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》

" Zeynep Kerem'e sıkı sıkı sarılıp tüm yaşadığı şeyleri unuturken dudaklarını boynuna koyup derin bir şekilde öper ve yavaşça ayrılıp elini tutar yeniden. Koltuğun yanına getirip ellerini bırakır ve poşeti alıp içindeki kendisin de de aynısı Fenerbahçe formasını çıkartır. "

_ Sana sormadan aldım ama hiç bir zarar vermeden sana getirdim. Ben giyindim sıra sende sende giy.

" Zeynep tekrar koltuğa bırakıp o bir şey demeden tişörtünü tutup çıkartır üzerinden ve koltuğun üzerinden formayı alıp giydirir tekrar. Kerem hâlâ gülerek bakarken sonunda konuşur. "

_ Nereden aklına geldi senin bu?

_ Bilmem sevinirsin diye düşündüm.

"Arka cebinden iki biletide çıkartıp gösterir. "

_ Biletlerimiz de hazır. Maça gidiyoruz!

" Zeynep son cümleyi biraz bağırarak söyleyince Kerem gibi kendisi de güler. "

_ Sen Fenerbahçeli misin?

_ Yani ben takım tutmam aslında ama şaundan daha doğrusu bir saat önceden sonra çok koyu Fenerbahçeliyim. Senin formanın arkasında isim yazabilir ama benimkinde de yazıyor.

" Kerem Zeynep'in elini tutar ve arkasını döndürüp bakar. "

_ Vayy, çok güzel olmuş.

_ Teşekkür ederim.

_ Ama neden 14 ?

_ Çünkü biz 14'ünde tanıştık seninle. İlk başta anlamasamda barda karşılaştık sonuçta çok iyi bir nedenden olmasada. Ama onun tarihi.

" Kerem geri kendine döndürüp çeker ve sıkıca öperken sarılır. Zeynep hemen karşılık verip ellerini kollarına koyar. "

_ Özür dilerim. Söylememeliydim. Seni kırdım üzdüm biliyorum ama özür dilerim çok özür dilerim.

_ Bende özür dilerim. Sadece senin suçun değildi benimde çok büyük bir payım vardı. Bende seni kırdım üzdüm çok özür dilerim. Ama ben bunları unutmamız için giydim bu formayı eğlenelim diye. Hem senin odanda ayna yok mu? Kendimize bakalım. Aynı şeyleri giymişliğimiz var ama bu daha güzel oldu.

_Gözlerimin içine bak.

"Zeynep tam anlamıyla kendini gözlerine odaklayıp bakar. "

_ Kendini görüyor musun orada?

"Zeynep dediğini anlayınca kalbi ile birlikte gülümser. Hafifçe başını sallar. "

_ Görüyorum. Aynadan bile daha net kendi yansımamı görüyorum.

_ Bende öyle. Bu yüzden odamda bir aynaya ihtiyacım yok. Sen yanımda olunca ve senin gözlerine bakınca kendimi görebiliyorum. Ama eğer bakmak istersen arkanda var.

_ Hayır istemiyorum.

_ Bende istemiyorum.

"Zeynep daha fazla durmayıp kollarını boyuna sarıp öpmeye başlar Kerem'i. Kerem de onun gibi ellerini beline sarıp öpmeye devam eder. Birinin eli belini okşarken diğerinin eli ise ensesini ve ensesindeki saçları okşuyordur. Kerem Zeynep'i ne kadar özlediğini anlar onu öperken. Haklı olmasına rağmen yinede süpriz yapıp aralarını düzeltmişti. Oysa bunu kendisinin yapması lazımdı. Daha bugün demişti biz hep mutlu olacağız diye. Ama şuanda yanındaydı ve mutluydu. Zeynep'in boynunu öpüp yüzüne bakar. "

_ Seni çok seviyorum.

_ Bende seni çok seviyorum.

_ Gidelim mi ?

_ Olur gidelim. Bundan sonrası sana ait. Hiç maça gitmedim çünkü.

_ Çok eğleneceğiz.

_ Sen yanımda olduğun sürece öyle olacağını çok iyi biliyorum.

_ Nereden aldın bileti? Yani stadyum'un neresinden?

_ Bilmem Berk aldı.

_ Biletin birisini ver bakayım.

" Zeynep birisini Kerem'e uzatır. Kerem bileti alınca Zeynep yanına gelir ve elini beline sarar o da aynı şekilde bir eli ile ona sarılıp bakar. Zeynep anlamadığı yazılara bakarken Kerem yanağını öpüp nereye baktığını gösterir. "

_ Buraya bakıyorum güzelim benim.

_ Ee nereden almış.

_ Benim ne yapacağımı bilmiş ve locadan almış. İyi aferin.

_ Yani.

_ Yani güzelim; barlardaki gibi özel bölüm. Konum olarak da özel, sahaya daha hakim.

_ Hmm anladım. Daha iyi yani.

_ Aynen.

_ Kaç kişi gelir sence? İki kişilik değil heralde.

_ Yok iki kişilik değil tabii. Ama bugün sadece iki kişi için olacak. Yani bizim için.

_ Ama maç başlayacak bilet alan insanlar ne yapacak.

_ Merak etme ben ayarlatırım. Localar sadece bir tane değil. Bizim orada bulunanları farklı localara yönlendirecekler. Biz de ikimiz olacağız sadece.

_ Mantıklı. Peki sen hiç seyircinin yanından izlemedin mi?

_ İzlemez olur muyum hiç. Çok izledim hemde. Daha eğlenceli kesinlikle. Ama biraz yorucu çok ses var maç boyunca. Giriş çıkışlarda sorunlar oluyor. Bu yüzden şuanda en iyisi locadan izlemek.

_ Tamam sen bilirsin.

_ Ama başka zaman seyirci kısmında da izleriz.

_ Olur. Hadi geç kalmayalım.

" Kerem Zeynep'in belinde ki elini indirip elini tutar kapıya gelince Zeynep durup ellerine bakar. Çekecekken Kerem sıkıca tutup öper ve gözlerine bakar. Uzanıp dudağını öper. Kapıyı açacakken Zeynep daha sıkı tutar. "

_ Emin misin?

_ Çok eminim.

" Zeynep gülümseyince Kerem tekrar öper ve kapıyı açıp çıkar. Koridora çıktıkları an odadaki insanlar bile meraklı gözlerle şaşkınlıkla bakmaya başlarlar. Zeynep biraz çekinsede Kerem'e baktığında onun çok rahat olup takmadığını görür. Zeynep asansöre gidip kurtulacaklarını sanarken Kerem merdivenlere yönelir. Zeynep Kerem'in duyabileceği şekilde konuşur. "

_ Yarın baban bizi odasına çağıracak biliyorsun değil mi aşkım?

_ Çağırsın sevgilim. Artık çağırmasının zamanı geldi.

_ Orada düşüp bayılırım bence şimdiden bana ambulans falan çağır.

_ Ben varım hiç bir şey olmaz. Hem babam seni çok seviyor, çok sevinecek bence. Kaç gündür haberlerde yokum ya kafası rahat seninle birlikte olduğumu öğrenince daha rahat edecek.

_ Umarım.

" Kerem elini bırakıp beline sarılıp başını öper. "

_ Öyle olacak merak etme. Öyle olmsa bile bana karışamaz. Benim kararım. Ama bak görürsün çok sevinecek. Sen güzel kafanı bunlarla doldurma.

" Zeynep de başını omzuna doğru yaslayıp elini beline sarar. Şirketten çıkınca rahatladığını bakışlardan biraz da olsa uzaklaştığını hisseder. Kerem Zeynep'in kapısını açar bindikten sonra kapatıp yanına geçer. Arabayı sesli şekilde şirketten çıkarken Zeynep telefonunu alıp Berk'e mesaj atar. "

'Çok teşekkür ederim. Aramız çok iyi. Seni seviyorum birtanecik kardeşim benim.

'Senin fikrindi ben sadece kardeşime yardım ettim. Bende seni seviyorum prensesim. Eğlenmene bak.

" Zeynep telefonu kapatıp başını arkaya yaslarken Kerem'e bakar. "

_ Hız yapmayı çok mu seviyorsun?

_ Çok seviyorum. Uzun zamandır sevdiğim bir şey. Ama sadece arabada değil motorda da.

_ Motor sürüyor musun?

_ Evet. Onda hız yapmak çok daha zevkli. Daha çok hissediyorsun.

_ Bir gün beraber deneyelim mi? Bende severim ama süremem bir kaç defa bindim sadece.

_ Olur tabii güzelim ne zaman istersen o zaman birlikte bineriz. Sen yanımdayken ne kadar hızlı giderim bilmiyorum tabii.

_ Bir şey olmaz. Kask falan var.

_ O zaman bakarız. Arayalım haber verelim bize hazırlasınlar.

" Kerem telefonu alıp gerekli yeri arar ve hoparlöre verip yerine bırakır. "

_ Buyrun.

_ Merhaba, ben Kerem Sayer.

_ Buyrun Kerem Bey. Başlayacak maçamı geleceksiniz.

_ Evet, her zaman ki locayı hazırlatın ama iki kişiyiz kız arkadaşımla birlikte geliyorum. Bizim locadan bilet alanları diğer localara yönlendirin eğer sorun çıkaran olursa beni söylersiniz, veya istedikleri şeyi karşılayın.

_ Tabii efendim hemen hazırlatıyorum. Siz ne zaman burada olursunuz?

_ 20 dakika içinde gelmiş oluruz büyük bir ihtimal.

_ Tamam efendim. Ben şimdi ilgileniyorum. Görüşmek üzere.

" Kerem bir şey demeden telefonu kapatır. Zeynep ona dönüp boştaki elini tutar. "

_ Biraz yer değiştirelim mi? Ben arabamı da araba kullanmayı da çok özledim. En son ki yarıştan sonra hiç kullanmadım galiba.

"Kerem hemen arabayı sağa çekip Zeynep'e döner ve iki elini tutar. "

_ Neden daha önce söylemedin güzelim? Arabalardan birisini veririm sana. Veya istediğini alırız.

_ Yok sorun o değil. Arabam uzun süredir babamda yani evin garajında. Arabamı seviyorum araba kullanmayı seviyorum. Ben senin babamın annemin veya çocukların parasıyla yani kendine ait olan parasıyla herhangi bir şey almak istemiyorum. Şuan da aldığım maaş zaten bana yetiyor. Yani istediğim gibi. Şimdi daha az harcıyorum.

_ Sen en son ne zaman alışverişe gittin veya bugünü saymadan bir yerde oturmaya eğlenmeye?

_ İşe başladığımdan beri yani yaklaşık 2 aydır alışverişe çıkmadım bugünü saymazsak tabii. Eğlenmeye senin yanına yarışa ve senin evine geldim o kadar. Ama şikayetçi değilim ki ben. Böyle mutluyum. Bindiğim böyle bir arabam olmasa şuan ki gibi oturduğum bir evim olmasa da mutlu olurdum ben. Kendime gereksiz gereksiz bir sürü kıyafet almadan da bir kıyafeti sadece bir kez değil birden fazla kez giysemde mutlu olurdum ben bunu anladım. Bu üstümdekilerin, bu arabanın evlerin hiç bir değeri yok. Sevdiğin işi yapsan, akşam o işten çıkıp yanına gideceğini bildiğin bir ailen olsa, seni geçindirecek şekilde para kazansan, o para diğer maaş gelene kadar bana yetsin diye taksiye değil de otobüse minibüse binsen de mutlu olursun bence. Şuana kadar elimde olanı o kadar boşa harcamışım ki o kadar gereksizmiş ki. Şimdi herşeyi hesaplamak zorundayım neyin ne olduğunu bilmek zorundayım yoksa sabah buraya yürüyerek 2 saat gelmem gerek. Bu kararı verdiğim için çok mutluyum ve bence çok da şanslıyım. Böyle bir karar verip hayata farklı yönden baktım seni çok daha yakından tanıdım. Ama yinede böyle arabalara binip lüks bir eve gidebiliyorum. Çok şanssız insanlar var bu dünyada.

" Kerem dinlerken söylediği herşeyi beynine kazıyıp hapseder. Hayatta herşeyi yaşıyorsu onunla. Eğlenceli gibi görünen ama çok sıkıcı olan hayatı onunla gerçekten renklenip eğlenceli olmuştu, her duyguyu gerçekten hissedip yaşamıştı. Ellerini öpüp yanağını okşar yavaşça. "

_ Sevdiği kişilerin yanında olması önemli değil mi? İnsan o zaman huzur buluyor parayla falan değil.

_ Kesinlikle öyle.

"Kerem dudaklarını öpüp biraz geri çekilir. "

_ Hadi bakalım direksiyonun başına.

" Kerem inince Zeynep de kapısını açıp iner. Yer değiştirince Zeynep arabayı çalıştırıp Kerem'e döner. "

_ Hazır mısın? Motor kullanamam ama çok iyi araba kulanırım.

_ Hazırım Zeynep Yılmaz. En son seni yarışta arkamda bırakmıştım ama hâlâ inat yapmaya devam ediyorsun.

_ Aramızda neredeyse mesafe yoktu Kerem. Berabere bile diyebiliriz ama geçtin kabul ediyorum. 1 santim 2 santim falan yok sonuç önemli. Sevgilisini geçtiği için ölen kaçıncı erkek olmak istersin?

_ Ölümüm bile senin elinden olacaksa birinci erkek olmak isterim.

_ Benden kurtulamazsın.

" Zeynep Kerem'in bir şey demesine fırsat vermeden arkaya bakıp arabanın biraz uzakta olduğunu görünce gaza basıp yola girer. "

_ Arkadaki araba yakınken yapma güzelim.

_ Bir şey olmaz mesafe vardı. Riske atmam merak etme.

"Kerem arasına yaslanıp onun gerçekten de hızlı ve iyi araba kullanmasını izler. "

_ Araba dışarıda mı kalsın?

_ Biraz daha ilerle ordan gireriz içeriye zaten.

" Zeynep dediği yere yaklaşıp park eder. Arabadan inip anahtarı verir Kerem'e. Kerem anahtarı alıp elini tutar ve içeri girerler. Zeynep içerinin bile ne kadar büyük ve gösterişli olduğunu düşünür. Bir adamın yanına gidince adam Kerem ile el sıkışıp Zeynep'e de başı ile selam verir. Beraber artık dolup taşan stadın kenarından gidip locaya ulaşırlar. Zeynep o kalabalıkta Kerem'in elini sıkıca tutar. Sesler çoktan başlamıştır ve herkes hareket içinde bekliyordur. Locanın içine girince Zeynep sesten kurtulduğu için çok sevinir. "

_ Herşey hazır Kerem Bey.

_ Tamam sağol, sen çıkabilirsin.

" Adam başını sallayıp çıkarken kapıyı açar ve sesler yine içeri girer. Kapıyı kapatınca sesler azalır. "

_ Ne kadar ses var ya. İyi yapmışız buraya gelerek.

_ Bende bu yüzden buraya getirdim seni zaten. Daha rahat. Buradan izleyebiliyoruz ama yanımızda tam içinde olabilmemiz için televizyon var. Gel oturalım.

"Kerem Zeynep'in bırakmadığı elini hâlâ tutmaya devam ederken tam sahayı net şekilde gören uzun koltuklara oturur. Maç başlayınca Kerem Zeynep'in yanağını öpüp tüm dikkatini maça verir arkasına yaslanıp bir ayağını diğer dizinin üstüne koyarken. Zeynep bir kaç dakika gibi kısa bir süre olaylara bakıp hiçbir şey anlamayınca yan şekilde oturup dirseğini koltuğun üstüne koyup başını da eline yaslayıp Kerem'e döner ve onu izlemeye başlar. Oturuşuna, duruşuna,izleme şekline... Herşeye dikkat eder Zeynep yüzündeki gülümseme ile. Herşeyiyle çok farklıydı Kerem. Onun da yüzünde gülümseme belirince izlendiğini anladığını anlar ve kendisi daha çok gülümser. Yaklaşıp dudağının kenarında oluşan gamzeyi öper ve parmağını oraya götürür. "

_ Gülünce buranda kocaman bir gamze çıkıyor.

"Kerem elini tutup öperken ona doğru döner. "

_ Ama sadece senin yanında çıkıyor.

_ İyi ki de öyle oluyor. Başkasının görmesini istemiyorum, çok güzel çünkü.

_ Ben seni kimsenin görmesini istemiyorum, sadece ben göreyim istiyorum.

_ Ee maç ne durumda? Bana da anlat biraz. Hiç bir şey anlamıyorum böyle.....

"Maç bitince Kerem için sevinçli olur çünkü kendi tuttuğu takım kazanmıştı. Kalkıp el ele çıkarlar lobiden. Kerem Zeynep'in elini sıkı sıkı tutup yanından ayırmazken Zeynep de aynı şekilde karşılık verir ona ve stadın içinden çıkacakken onların yanına gelen adam yeniden gelir. "

_ Kerem Bey gazeteciler dışarıdalar efendim. Öğrenmişler burada olduğunuzu bekliyorlar.

" Kerem başını çevirip ağzından sessiz bir küfür çıkarken Zeynep başını kaldırıp bakar yüzüne. "

_ Ayrı ayrı çıkalım. Fark etmezler.

" Kerem karşıdaki bakışlarını Zeynep'e çevirir ve elini daha da sıkı tutar. "

_ Hayır tabii ki böyle birşeye asla izin vermem. Sen sakladığım görüntü vermek istemediğim birisi değilsin ki Zeynep neden ayrı ayrı çıkalım?

_ Yani sadece seçenek sundum sana. Ama şimdi manşetlerde çıkmamız yapılacak defile için pek iyi olmayabilir. Başka bir çıkış yok mu? Taksiyle gideriz arabayı sonra aldırırsın.

_ Evet mantıklı. Siz taksi çağırın hemen, sonra arka kapıdan çıkalım. Kimseye haber vermeyin.

"Adam gidip kısa süre içinde yanlarına gelirken arka kapıya gidip gelen taksiye binerler. Zeynep başını göğsüne koyunca Kerem de başını onun başının üzerine koyup yanağını okşar. Ama eve değil de otele gelince Zeynep odaya çıkınca Kerem'e döner. "

_ Neden buraya geldik ?

_ Evde Can olabilirdi çünkü. Onu da unuttum ben ya. Şirkete gelmiştir seninle tanışmak için ama anlamıştır ikimizide göremeyince. Babamla konuşmuştur. Sorun etmez o. Yarın gelir artık.

_ Öyle diyorsan yarın görüşürüz artık.

"Kerem Zeynep'in yanına gelir ve ellerini beline sarıp kendine çeker. Zeynep de hemen boynuna sarıp bakar gözlerine. Kerem eğilip öpmeye başlayınca anında karşılık alır Zeynep den. Dikkat ederek yuvarlak yatağa uzandırır onu ve dudaklarını hiç ayırmadan öpmeye devam eder. İkisi de çoktan tutkularının içerisine girmişleridir........................

Continue Reading

You'll Also Like

169K 4.7K 39
Çocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'ço...
935K 51.3K 37
Sıradışı bir doktor... Karahan Saygın. Annesinin ölümünün ardındaki mektupla tüm hayatı değişecekti. Kimsesiz kaldım derken, kocaman bir ailenin için...
Herdem! By AsiRuh11

General Fiction

66.6K 3.8K 29
Gözün kör olur aşktan sevgiden derler ya benimki'de kör olmuş gözümün önünde ki kötülüğü görememiş kendimi kara batağın içinde bulmuştum. Sevdim dedi...
ROYA By Serçe'

General Fiction

120K 10.7K 37
"Ben halledeceğim." Sustu, konuşmadan devam etmesini bekledim. "Senden istediğim dikkatli olman ve en ufak bir sezgide beni araman." Başımı onaylamaz...