_ Merhaba arkadaşlar:) Yeni bölümcük getirdim sizee:) Çok güzel yorumlarınız var beni çok mutlu ediyorsunuz gerçekten :) Yine iki bölüm gelecek tabii ki:) Hadi müziği açıp açıp başlayın teşekkür ediyorum şimdiden:)
İyi okumalar:)♥♥
》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》
" Zeynep bir anda yaşadığı şeyle aynı şekilde içindeki değişik heyecan ile hızlı adımlar ile şirkete girer. Odasına girdiğinde dün yaşadığı iğrenç olay gelir aklına yüzü tiksinir bir ifade alır. Derin bir nefes alır. Odanın dün ki dağılmış hali yoktur toplanmıştır. Çantası da masanın üzerindedir. Hızlıca alıp içine bakar ve parasının içinde olduğunu görür. Biraz daha bekledikten sonra kapısı açılır ve Selin içeri girer. "
_ Geldin mi Selin.
_ Geldim geldim. Al kıyafetlerini getirdim ben lavaboya gidiyorum gelişte herşeyi anlatacaksın.
"Selin hızlıca odadan çıkınca Zeynep poşetin içinden kıyafetleri alıp oda yüksek olsada perdeleri kapatır ve kapıyı kilitler. Elbiseyi çıkartıp laciver paçası kıvrılı dar pantolonu giyip beyaz spor ayakkabılarını da ayağına geçirir. Beyaz ince askılı kat kat olan pantolonun başladığı biten ince bluzu giyer. Tek kolunu geçirmiş diğer kolunu giymemişken kapı açılmaya çalışır. Zeynep Selin olduğunu tahmin ederek kapıyı açar ama açmasıyla kısık şekilde çığlık atıp kapıyı geri kapatır. Kerem'i görmeyi beklemiyordur tabii ki. Bir an onu görünce kendini tutamayıp çığlık atar. Kerem bir an gülüp kaşlarını çatar. Zeynep üstüne baktığında sadece askısını omzuna getirmediğini görür ve rahatlar ama yine rezil olmuştur. Askıyı hemen omzuna geçirir. Sinirle tekrar kapıyı açar ve karşısına gülen Kerem çıkar, kendinin tam tersi olarak. "
_ Ne gülüyorsunuz ya! Hem suçlusunuz hem de gülüyorsunuz! İnsan bir ses verir değil mi ! Ya kapı kilitli olmasaydı ben üstümü henüz giymemiş olsaydım! Ne olacaktı o zaman!
"Kerem o konuştukça gülmeye devam eder. Zeynep buna daha da sinirlenir ve kaşlarını iyice çatar. Yumruğunu sıkar ona vurmamak için. Kerem ise hem gülerek hem de hemde memnun sesi ile konuşur. "
_ Benim için sorun olmazdı.
" Zeynep şaşırmış ama daha da sinirli şekilde bakar. Üstüne atlamamak için çok zor tutar kendini. Tam ağzını açıp cevap vereceği sırada Selin gelir yanlarına. "
_ Zeynep.
" Zeynep sinirle gülen Kerem'e bakıp Selin'e döner. Kolundan tutup zorla odaya sokar. Son kez sinirle ona bakıp kendiside içeri girer ve sertçe suratına kapatır kapıyı. Aynı sinirle geçip koltuğa oturur. "
_ Gerizekalı! Salak! Benim için sorun olmazmışmış! Pis sapık!
_ Ne oluyor Zeynep söylesene.
" Selin Zeynep'in yanına oturup ona döner ve sinirli yüzüne bakıp cevap bekler. "
_ Ne olacak! Üstümü giyiniyordum kapıyı kitlemiştim açılmaya çalışılınca bende sensindir sandım açtım meğer o sapıkmış!
_ Hii! Giyinmiş miydin bari?
_ Evet Allahtan giyinmiştim! Birde ya görseydin diyince 'Benim için sorun olmazdı' diyor! Sapık!
" Selin bunun üzerine küçük bir kahkaha atar. "
_ Öyle mi dedi gerçekten?
_ Gülme! Evet öyle dedi! Diyorum sana sapık diye!
" Zeynep sinirle Selin'in sorduğu tüm soruları ve dün akşam olanları anlatır. Selin Cenk'in yaptığı şeyi hayrete düşmüşcesine dinler."
_ İnanmıyorum ya. Bana haber verseydin keşke.
_ Hiç bir şey aklıma gelmedi ki. Zaten şoktaydım resmen. Eve de gitmek istem...... Hiii! Annemler annemlere haber vermedim ben!
"Zeynep telaşla yerinden kalkıp telefonunu alınca Selin yaptığı şeyi söyler hemen."
_ Dur dur arama. Dün beni aradılar sana ulaşamayınca. Bende birşeyler olduğunu anlayınca yanımda olduğunu söyledim.
_ Ohh, iyi yapmışsın. Bir de onlara anlatmak vardı. Bak Selin bizimkilere söylemek yok Cenk olayını. Döve döve öldürürler onu.
_ Tamam merak etme söylemem. Bende biliyorum ne yapacaklarını. Neyse sen çalışmaya devam et ben seni tutmayayım.
_ Tamam canım. Görüşürüz. Ben seni aşağıya kadar geçireyim hem hava almış olurum. Sapık gerdi beni!
_ Tamam hadi inelim.
"Birlikte aşağıya inerler. Selin ile görüşüp şirkette yürürken annesini arar."
_ Annem benim canım. Ne yapıyorsun?
_ İyiyim kızım sen ne yapıyorsun ?
_ Bende şirketteyim dedim annemi arayayım.
_ Annenden bir şey istemeceksin değil mi kızım?
"Zeynep babasının sesini duyunca gözlerini açar ve olduğu yerde durur. "
_ Anne özellikle benimle konuşurken mi hoparlöre alıyorsun? Yok babacığım ne isteyeceğim. Öylesine aradım.
_ Bende öyle tahmin etmiştim.
_ Baba? Ben senin kızın mıyım yoksa çalışanlarından birisimiyim? Neden böyle her an hiç birşey yapamayacakmışım gibi davranıyorsun? Neden inanmıyorsun bana? İş buldum çalışıyorum inan artık ya! Daha ne yapmamı bekliyorsun!
_ Tamam kızım sakin ol. Şaka yaptım ben sana. Hem zaten bugün annenle Ahmet'i görmeye geliyoruz. Seni de ziyaret etmiş oluruz.
_ Tamam gelin bende zaten özledim sizi.
_ Biz de seni özledik. Çıkarız birazdan. Görüşürüz.
_ Görüşürüz.
" Zeynep onları özlediği için geleceklerine çok sevinmiştir. Daha fazla zaman kaybetmeden Ahmet Bey'in odasına girer. Kerem'in hergün burada olmasına sinir olur. Çünkü yine oradadır."
_ Bir istediğiniz var mı Ahmet Bey?
_ Yok Zeynep sağol.
_ Annem ile babam geleceklermiş. Haber vereyim dedim.
_ Öyle mi? Çok sevindim bende size gidecektim zaten.
_ Birazdan burada olurlar.
_ Güzel. Sende otur burada bekle. Beş on dakikalığına işi bırakabilirsin. İzin veriyorum.
_ Yok sağolun ama doğru olmaz. Ben dışarı da görüşürüm zaten onlarla.
_ Şuanda patronunum ve bunu senden istiyorum. Otur lütfen.
_ Peki.
" Zeynep Ahmet'in karşısına oturur. Keremle de karşı karşıya kalırlar böylece. Oluşan sessizliği Ahmet bozar. "
_ Ne mezunusun sen Zeynep?
_ Moda Tasarım bitirdim ben.
_ Aa bilmiyordum. Neden o yönde ilerlemedin.
_ Ben hazırladığım çok önemli bir sunumu mahvettim. Neredeyse defilelerde kullanılacak kadar çok beğenilmişti. Sonra kendi yaptığım işi kendim batırınca birde tüm insanların üstüme gelmesi ile son zamanlarda ona kafa yormuyorum.
_ Hemen pes mi ettin peki? En ufak zorlukla bıraktın mı tasarlamayı?
_ Asla olur mu öyle şey. Sıkıldığımda bile aklıma kağıt kalem gelir. Sadece çalışmayı bıraktım. Yoksa çizimlere ve yeni şeyler üretmeye devam ediyorum tabiki.
_ Aferin bırkama. Bende bu kız nasıl bu kadar şık zevkli giyiniyor diyordum. Senin işinmiş meğer.
_ Teşekkür ederim.
_ Senden bir şey isteyebilir miyim?
_ Tabiki.
_ Bana 5 dakika içinde aklına ilk gelen şeyi çizer misin?
_ Şimdi mi?
_ Evet şimdi.
"Ahmet kalem ile kağıt alıp Zeynep'in önüne koyar. Zeynep buna şaşırır ama onu kırmak da olmaz şimdi. "
_ Ne çizsem ki? Siz söyleseniz.
_ Hmm, peki ben söyleyeyim. Bir erkeğin de bir kadının da hayran kalacağı bir kıyafet çiz bakalım.
_ Bir erkeğinde bir kadının da hayran kalacağı bir kıyafet. Peki.
"Zeynep kalemi alıp kağıdı düzeltir. Rahat çizebilmesi için saçlarını arkaya atar. Aklına gelen çizmeyi sevdiği şeyi kağıda yansıtmaya başlar. O dikkatlice sadece oraya odaklanarak çizmeye başlarken yine farkına varmadan birisinin bakışları altındadır. Kerem gözlerini ayırmadan izler onun resim çizişini. Saçlarının şeklinden kalem tutuşuna kadar herşeyini inceler. Zeynep çok uzun sürmeden aklındaki şeyi çizip kalemi masaya bırakır yavaşça. "
_ Bitti.
_ Göster bakalım.
"Zeynep kağıdı alıp Ahmet'e uzatır. Ahmet eline alıp meraklı şekilde bakar ve kısa zamanda mükemmel çizilmiş bir gelinlik görür. Gülümseyerek incelerken başını kaldırıp bakar Zeynep'e. Kağıdı kaldırıp Kerem'e de gösterir. Kerem gerçekten çok iyi çizilmiş olduğunu görür."
_ Bir kadınında bir erkeğinde en çok etkileneceği şey bu bence.
_ Diyecek lafım bile yok. Ama çok yeteneklisin Zeynep. Bununla ilgili herhangi bir planın var mı?
_ Çok büyük hayallerim yok, yani hayallerim yok demek yanlış oldu aslında çünkü çok büyük hayallerim var ama benden daha yetenekli insanlar var. Benden çok onlar hak ediyor. Benim için bir iş olmaktan çıktı artık bir hobi.
_ Yanlış. Eğer senin için iş olmaktan çıktıysa tüm hayatın olmuş demektir. Sen kendini kandırıyorsun. Bu işlerde hakkıyla değil birilerinin yardımı torpili ile çalışan o kadar çok kişi var ki. Sen çok yeteneklisin. Benden sana tavsiye peşini bırkama bunun. En büyük hayalin ne bununla ilgili?
_ Her moda tasarımcısı gibi tabiki çizdiğim kıyafetleri defilelerde modellerin üzerinde görmek daha sonra da insanların istediği bir hãl alması.
_ Bunun için çalışsana. Herkese böyle bir yetenek verilmez Zeynep unutma. Özel bir şey senin bu yaptığın.
_ Bilmiyorum. Çok düşündüğüm şeyler bunlar. Elimin altında o kadar çok çizim var ki. Şimdi değil biraz daha bu işe alıştıktan sonra değerlendirmeyi düşünüyorum.
_ Elinin altında öylesine çizilmiş şeyler mi var? Yoksa bir yere sunulacak gibi özel şeyler mi?
_ Çizdiğim hiçbirşeyi öylesine çizmem denemeler hariç. Şuanda hepsi değerli benim için. Hepsi çok özel.
_ Çok güzel. Sana bir teklifim var. Tasarladığın kıyafetleri bizim şirket adına yapılacak bir defile de mankenlerin üzerinde podyumda görmeye ne dersin? ".........................