_ Çok güzel bunları ayık kafayla düşündün yani!

_ Lütfen gerçekten kendimi şuan gelebilecek durumda hissetmiyorum. Belki gelirim ama şimdi istemiyorum.

_ Zeynep kalk ha..

_ Berk lütfen. Hadi siz gidin. Ben biraz kafamı toplayacağım.

"Bir şey demeyip çıkarlar hepsi. Kerem yavaş yavaş dolan mekana insanlar ile girer. Daha girişte başlar gazetecilerin soruları. Kerem hiç duymamazlıktan gelerek girer içeri. Etrafa bakınır ama Zeynep'i göremez. Daha sonra geçen gün şirkette Zeynep'in yanından gördüğü kız takılır gözüne. Bir de yanındakiler. Oraya doğru ilerler."

_ Bir şey soracağım Zeynep nerede? Herkes geldi neredeyse?

_ Hoşgeldiniz. İçeri de o. Gelmeyeceğim diyor.

_ Gelmeyeceğim mi dedi? Niye?! Böyle bir durumda niye gelmiyormuş!

_ Bir kaç olay oldu. Cenk geldi yine. Ama bu sefer özür dilemek içinmiş. Bizim çocuklar da öğrenip biraz üstüne gelince. Öyle işte.

_ O it buraya mı geldi yani?

_ Özür dilemek içinmiş. Bizimkiler yolladı zaten.

"Kerem yanında ayrılıp giyinme odalarına doğru ilerler. Her odada mankenlerin olduğunu görünce en sondaki odaya gider ve kapıyı açar. Açınca bir koltuğa oturmuş küçük koltuğuda ayaklarının altına almış uzanan ve dergi bakan Zeynep ile karşılaşır. Başını sallayıp kapıyı kapatır. Zeynep başını kaldırınca Kerem ile karşılaşır."

_ Hoşgeldiniz.

_ Hiç hoş bulmadım ama. Ne yapıyorsun Zeynep?

_ Dergi okuyorum.

_ Tam zamanı çünkü değil mi ?

_ Bütün hevesimi kaçırdılar içeri gelmek istemiyorum.

_ O hayvan gelmiş. Bir şey dedi mi?

_ Evet özür dilemek için gelmiş. Bir daha karşına çıkmayacağım falan dedi. Öyle yani.

_ İyi işe yaramış.

_ Anlamadım ne işe yaramış.

_ Geçen günki adamları bu şerefsiz yollamış seni bıraktıktan sonra aklıma geldi. Tahminim de yanılmamışım doğru çıktı o yollamış. Bende gittim adam gibi anlattım durumu. Bir yaklaşma bundan daha kötü olur dedim. Akıllanmış gelmiş özür dilemiş. Bir daha yaklaşamaz yanına merak etmez.

" Zeynep şaşırarak dergiyi kenara koyup ayağa kalkar. "

_ Hiç aklıma gelmedi onun olabileceği. Çok üzgünüm benim yüzümden oldu. Benim yüzümden sizinde başınıza dert açıldı.

_ Senin yüzünden falan değil. Hak ettiği bir şeydi. Hadi gelmeye başladı insanlar bizde girelim artık.

_ Peki.

" Kerem bakışlarını yüzünden ayırıp üzerindeki kıyafete bakar. Çizimden bile daha güzel duruyordur üzerinde. Belki başkası giyse yakışmazmış ama ona çok güzel olmuştur. Rengi dekolteleri üzerinde duruşu muhteşemdir. Gözlerini kıyafetinden çıkıp tekrar yüzüne getirir ve gülümseyerek konuşur. "

_ Çok yakışmış çok güzel olmuşsun. Yani çizimden bile daha güzel gözüküyor.

_ Teşekkür ederim. Size de çok yakışmış takım elbise.

_ Sağol ama biran önce içeri geçmeliyiz. Herkes gelmiştir. Babam seni görmezse ne yapar bilmiyorum.

_ Hii! Unuttum ben tamam onlarında geleceğini. Hadi geçelim.

"Zeynep Kerem den de önce davranıp çıkar odadan. Kerem'in bir şey demeyeceğini düşünüp mankenlerin bulunduğu odaya girecekken engellenir Kerem tarafından. "

_ Üzgünüm göremezsin. Herkes ile birlikte göreceksin.

_ Sizde mi? Merak ediyorum ama.

_ Hadi geçelim başlayacak zaten görürsün.

_ Peki.

" Zeynep yine bir şey demeden yürür. Kerem'in dikkatini tamamen açıkta kalan bacağı çeker. Daha fazla orada takılı kalmadan gözlerini çeker. İçeri girip bir kaç kişi ile görüşürler. Kısa süre içinde herkes oturur, ışıklar kapanıp sadece sahnede yanmaya başlar. Kerem Zeynep Selin ve diğer arkadaşları hepsi yan yana önde oturur. Yüksek müzik gelip podyumun arkasından beyaz dumanlar gelmeye başladığında Zeynep derin bir nefes alır. Ve ilk manken ilk kıyafet artık podyumdaydır. "

"Zeynep heyecanını bastırmayı başararak izler tüm defileyi. Herşey çok güzeldir. Kıyafetler bitince tüm mankenler hep beraber yürürler ve bitirirler defileyi. Mankenlerin hepsi ard arda yürürken herkes alkışlamaya başlar. Zeynep ile de Ahmet ile de herkes görüşüp birşeyler içmeye başlarlar. Zeynep en son babasına sarılır ve kulağına doğru konuşur. "

_ Bayılmamak için direniyorum.

_ Çok güzeldi herşey. Gurur duyuyorum seninle.

_ Bende çok beğendim herşeyi ama siz olmasaydınız çizemezdim belkide.

_ Sen kendi başına yaptın herşeyi. Senin emeğin. Ama sana yardım eden birisi oldu ona teşekkür et derim.

"Babası Zeynep'e göz kırpar ve Ahmetlerin yanına ilerler. Zeynep artık yanında kimsenin olmadığını görünce ileride birşeyler içen Kerem'in yanına ilerler."

_ Kerem Bey.

_ Efendim Zeynep.

_ Ben size herşey için çok teşekkür etmek istiyorum. Sizin de emeğiniz büyük burada. Çok yardımcı oldunuz çok teşekkür ederim.

_ Önemli değil. Bir şey içer misin?

_ Olabilir. En azından heyecanı bastırsın.

" Kerem kendi içkisinden Zeynep'e de söyler. Zeynep kolunu yüksek masaya yaslayıp içkiyi alır ve fazla gitmeden içer. Aklına gelen soruyu sorup sormamak arasında kalsada dili kendini dinlemez ve sorar. "

_ Sevgiliniz gelmeyecek mi?

" Kerem soru karşısında gülüp kaşlarını çatar. Sevgili mi? Öyle bir şey mi söylemişti? Olmayan birşeyi. "
_ Ne sevgilisi?

_ Geçen gün otele gelmişti ben sevgiliniz sandım. Öyle değil mi ?

_Hayır değil. Nereden çıkarttın bunu?

_ Yani insan genel de sevgilisini öper. Kardeşiniz olmasına imkan yok çünkü. Buradan çıkardım ama yanlış olmuş.

_ Yok sadece arkadaşım.

_ Arkadaş. O da tuhafmış. Çünkü insanlar arkadaşlarını da öpmezler.
_ Yani ne dememi bekliyorsun bilmiyorum ama arkadaşda değiliz sevgili de değiliz.

" Zeynep bu kadar rahat söylemesine şaşırır. İçkiyi masaya bırakıp kalkar. Kerem kendine engel olamayıp kolundan tutar bu Zeynep'in ona yaklaşmasını ve yutkunmasını sağlar. "

_ Bana yarış sözün var unutma.

_ Aklımda. Bugün bitsin ne zaman olursa.

_ Yarın olur mu? Arabalar aynı olacak. Kimse de olmayacak. Boş yol.

_ Tamam olur. İş çıkışı.

_ Tamam.

"Zeynep yakınlıktan yine rahatsız olup bu ciddi konuşmayı kolunu çekerek son verir. Eğlenceli bir gün bekliyordu onları...............

TERSİN DÜZÜ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin