Shindo ve Ochako

11 3 4
                                    


Shindo'nun ani çıkışıyka herkes hem gergin hem de olanlara anlam veremiyordu. Bu ekibin birine, bir kedi-insana zarar vermiş olması imkansızdı.

Deku ise hem şaşırmış hem de tanımaya çalışıyordu. "Sanki hatırlıyorum." Gözlerini kapayıp iki parmağını alnına koydu. "2 yıl önce.." O zamanlarda gelen kedi-insan sayısı azdı. Sonra bir anda hatırladı. Uzun zamandır aklından çıkmıştı bu anı. "Ochako'yla aynı yerdeydin. Değil mi? Bir tür toplama alanıydı."

Hatırlamasını beklemiyordu. "Evet." Tooru araya girdi. "Ochako-ne-chan'ı tanıyor musun? Bu çok iyi." Tooru'ya baktı. "O da mı burada kalyor? Neden hiçbiriniz ona karşı çıkmıyor? Buradan kaçabilirsiniz bu kadar fazlayken. Tanrı aşkına burada neler dönüyor?"

Aklı daha ne kadar karışabilirdi bilmiyordu. Kime karşı tetikte olmasını gerektiğini hiç bilmiyordu.

Denki ayağa kalktı. "Deku'yu bildiğini hiç tahmin etmemiştim. Sıfırdan başlasak iyi olur gibi geliyor. Ama Shindo, sana hiç yalan söylemedim. Güvende olduğunu biliyorsun değil mi?"

Cevap vermedi. Ona güvenme konusunda tekrar düşünmeliydi. Buranın tamamı bir tuzak olabilirdi.

"Shindo-san, iyi olmana çok sevindim.  Ayrıca Ochako şu anda aşçı olarak çalışıyor ve kendine ait bir evi var." Saate baktı. "Mesaisinin bitimine bir saat var. Sonra gelebilir istersen. Onu görmek istersin değil mi? Sonra ise dinlersin. Beni dinlememiştin."

Katsuki ayağa kalktı ve tepki vermesine fırsat vermeden kolundan yakaladı. "Anlaşıldı şimdi. Pikachu ve güneş topu beni takip edin." Shindo elini kurtarmaya çalışırken mutfağı terk ettiler ve salona geri geldiler.

Onu koltuğa attı ve ikili yanındayken konuşmaya başladı. "Beni iyi dinle. Her neyi görüp yanlış anladın bilmiyorum ama buraya geldiğinden beri tuhaf bir şey olmadı değil mi? Biraz düşün."

Aklını toparlamaya çalıştı biraz. "O halde burada neden bu kadar çok kedi-insan var?"

"Ben kızgınlığa girince annemle kısa süreliğine buraya geldik. Yarın evimize geri döneceğiz. Shinso-nii  de Katsu-ni-chan'a yardım için kalıyor." Bu sorularını cevaplamıyordu.

"Ona nasıl güveniyorsunuz? Tüm kedi-insanları aynı eve toplayıp onlardan yararlanmaya bayılan bir mafya." Bebekler aklına geldi. "İleri aşamaya da geçmiş anlaşılan."

Yanağına yediği tokatla kafası sağa doğru döndü. "Eşim hakkında sözlerine dikkat etsen iyi olur aptal. Sakinliğimin bir sınırı var."

Denki ikisinin arasına girdi. "Birincisi seni böyle bir yere getireceğini düşünüyorsan gerçekten beni hiç tanımamışsın demektir."

Sonra Katsuki'ye döndü ve fısıldadı. "Unutma, Deku'nun böyle bir kötü şöhreti var. Onu yanlış tanımış. Ben sakinleştiririm onu. Sen de içeri geç." Sinirli şekilde odadan çıktıktan sonra Denki yine Shinso'ya baktı.

O anlam veremiyordu. Neden ona karşı bu kadar bağlanıp kötü yorumlara kapalı olduklarını bilmiyordu.

"Shindo-san, gerçekten son dakika olay çıkardın." Ayakta durduğu yere çöktü. "Katsuki-ni-chan bebekleri konusunda çok hassas, ayrıca Deku-ni-chan'ın gözü ondan başkasını görmüyor. Başka bir kedi-insana senin dediğin şekilde dokunduğunu bile zannetmiyorum."

"Denki yanına oturdu. Böyle şüphelenmen doğal. Bende ilk başta ona hiç güvenmemiştim ve bu dedikoduları duymuştum. Hatta Katsuki'yi korumak için onun önünde bile durmuştum."

Tooru kıkırdadı. "Bende Ochako-ne-chan olmasaydı bu eve asla alışamazdım. Artı olarak daha en başta Shinso-nii konuşmuyordu bile. Katsu-nii onu zorla konuşturmuştu. Birde yine az önce söylediğinle ilgili. Kızgınlık dönemlerinde Deku-ni bize bastırıcı ilaçlar dağıtıyor. Annem, Ochako-ne-chan, ben ve buraya gelen tüm kedi-insanlar kullanıyor. Shinso-nii kullanmıyor çünkü hormonları bir düzene oturmadı. Bu sorularını cevapladı mı?"

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now