Doktor Randevusu

86 14 3
                                    

Bu da hediyem olsunnnn
...

"Biz geldik!" Katsuki bağırmamak için kednini zor tuttu. Odada uyuyan herkesi uyandırmak istemiyordu ama bunu o değil onlar yapacaktı.

Ochako koşar adım salona geldiğinde kapıda durup gülmek istemiş ama kendini engellemeyi başarmıştı. Kiyoko ve Mina da aynı şekilde kapıda kaldığında gülmeye başladılar.

Elbette yere otururken oturduğu koltuğa kafasını yaslamış olarak uyuya kalan ikili ve son zamanlarda sürekli kendi üzerinde olan Eiji komik gözükmelerine yol açıyordu. Ama bu gülmeleri gerektiğini göstermezdi. "Oi, gülmeyi kesin." Kızgın çıkan fisiltili sesiyle gülme sek kesilmişti. Ama yüzlerindeki ifade aynıydı.

Mina telefonunu çıkardı. "Mükemmelsiniz." Ochako kıkırdadı. "Onların seninle ilgilenmesi gerekmiyor muydu?" Gözlerini devirdi sadece. "O ikisinin bana bakacağını cidden düşündünüz mü?" Bu konuda haklıydı.

Tooru'nun kulakları oynamaya başlarken Kiyoko yanına ilerledi. "Sanırım uyanıyor." Gözleri uykulu şekilde açılırken tam karşısında annesini gören Tooru anlam verememişti. "Anne? Burada ne işin var?" Kız kıkırdadı. "Akşam oldu çoktan güzelim."

Gözleri şoklar açılırken gelenlere ardından arkasına baktı. "Yoksa o kadar süredir uyuyor muydum?" Katsuki yanını gösterdi. "Uyuyordunuz." Denki'yi gördüğünde nasıl böyle bir şey olduğunu düşünüyordu. Utanmak istese de yeteri kadar rezil olduğunu biliyordu.

"Neyse artık yapacak bir şey yok. Bize bakan sen oldun anlaşılan Katsu-nii." Kocaman gülümsedikten sonra Denki'yi gözüne kestirdi ve sarsmaya başladı. Çocuk korkarak uyandı. "Ne oldu sorun mu var?"çevresine bakınca neler olduğunu anlaması sadece birkaç saniye sürdü. "Eh, en azından uykumu aldım." Sonra ayağa kalktı ve gerindi. "Ee akşam yemeği hazırlayacak miyiz?"
...

Akşam yine uzun toplantıdan gelen Deku ve Kiri ile beraber akşam yemeği yediler. Gün içi yapılan normal muhabbetten sonra Ochako işi için evine gitmeliydi, Denki de kursu olduğunu söyleyince Krishima da onları bırakmak için evden ayrıldı.

"Deku, oda." Ayağa kalktı. "Elbette." Tooru sürat astı. "Saat daha dokuz buçuk. Katsu-nii. Biraz daha kalsaydın." Gözlerini devirdi. "İyi geceler güneş topu. Bazıları gibi tüm gün uyumadım." Kızsa da cevap vermedi ve Eiji ile oyun oynamaya devam etti. "İyi geceler ni-chan."

İsmiyle hitap etmesine fazla alıştığı için anlık olarak şaşırsa da gülümsedi. "İyi geceler kızlar." Deku onu kucağına alıp odaya geldi. "Gerçekten Kacchan, yorgun filan mı hissediyorsun?" Kafasını iki yana salladı. Ayakları şu şekilde olmasa asla istemeyeceği bir şey isteyecekti. "Hayır."

Onu bıraktığı yatakta yanına oturdu. "O halde?" Gözlerini kaçırdı ve ayağını kendine sardı. "Duş almama yardım et." Deku ona şaşkınlıkla bakarken yanan yanaklarına ve temizlik hassasiyetine küfürler ediyordu. Kaç gündür duş al(a)madığı için kötü hissetmeye başlamıştı.

"Ş-şey tabi." Ona baktığında kendinin iki katı kızardığını görmüştü. "Benim tercihim değil sargılar ıslanmamalı" kafasını salladı. "Biliyorum. Ben duşu hazırlayım. Bir tabure koyarız. Ayrıca yerle temas etmemen için daha ufak bir şey."

10 dakika sonra sadece baksırıyla üstünde sadece kısa şortu olan Deku'nun kucağındaydı. Utansa dahi belli etmek istemiyordu ama kulakları aşağı düşmüştü. "Kacchan bu kadar utangaç olmanı beklemiyordum." Kıkırdadı ve kulağına fısıldadı
"seni zaten biliyorum Kedicik." Sırtına batan tırnaklar kesinlikle uyarıydı.

"Tamam tamam." Banyoya girip duş icerisinde bulunan tabureye bıraktı ve ayaklarını daha kısa olan tabureye koydu. Suyu Deku ayarladıktan sonra yavaş şekilde saçlarını kourtmeye basladı. "Bu şampuan benim de şampuanım. Uzun süredir saçlarımız aynı kokuyordu."

Kedi-İnsan (Dekubaku)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن