Vakit

86 13 4
                                    


Sabah ilk Denki ayıldığında Neredeyse Kirishima'nın üzerinde yatıyordu. Yüzünü bu kadar yakından görmesi  sebep olsa da göğsünden ayrılmadı ve ellerini onun saçlarına koydu. Yumuşak olup hemen şekil almasını anlamıyordu.

Sonra kendini hemen yana çekip gerildi. Uykusunu fazla iyi almıştı. Onu uyandırmadan kapıdan çıkıp diğer eve geçti. Kahvaltıya bir şekilde yardım edebilirdi.

Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Kiyoko ve Mina'ya mutfaktayken masayı kurup Tooru'yla vakit geçirmişti. "Denki, Kiri ve Deku'yu gidip uyandırsana. İki aptal uyanamazlar." Ayağa kalktı hemen. "Tamamdır "

Önce Kiri'nin odasına girdiğinde anlık olarak acıdı ama sonra geçti. "GÜNAYDIN!!" Sırt üstü uyuyan çocuğun üzerine tam bir atlayış gerçekleştirdi. Yüzünde oluşacak şaşkın ifadeyi düşünüyordu ama işler hiç beklediği gibi ilerlemesi.

Ani sesten anında uyanan Kirishima üzerine atlayan tehlikeyi-insanı- etkisiz hale getirmek için anında yakalayıp yerlerini değiştirmiş ve koluyla boynuna baskı yapmak için hazır hale gelmişti. Ama üstüne çıktığı kişi şaşkın ve korkulu bakışlarıyla Denki'ydi.

Saniyelik bakışmadan sonra kaşlarını çattı. "Tanrım Denki. Bana böyle saldırma." Denki konuşmak için enerji bulamamıştı. Bulundukları konum, burnuna gelen kokular, dağılmış saçlar ve o gözler onu olduğu yere kitlemişti.

Kirishima da tam olarak hangi konumda olduklarını anlaması biraz daha uzun sürmüştü. Yakaladığı tek kolu bıraktı. "Üzgünüm. Üzgünüm. Refleksler sadece yani-"

"Sorun değil." Bunu yapacağına inanamıyordu ama  Ei konuşmaya devam ederken ellerini yanaklarına koyup kendine çekti. Dudakları buluşurken kollarını boynuna sardı. Bu hisse bağımlı olmaya başladığını hissediyordu.  Birlikte geçirdikleri vakit artmaya başladıkça ona daha çok bağlanıyordu.

Kiri şaşkınlığını attıktan sonra karşılık vermiş ve elini beline koymuştu. O da gerçekten bağımlı olmaya başlıyordu. Denki'nin de kendisini rahat hissettiğinde emindi. Belki de kendini bu kadar tutmasına gerek yoktu.

Kapıları tıklandığında ikisi de nefes nefes ayrıldı. "Oİ, Kirpi kafa! Pikachu! Çıkın şuradan kahvaltı vakti!" İkisi de birbirine saniyelik bakış atıp utanarak ayrılmışlardı.

Daha boğuk başka bir ses geldi. "Denki'nin içerde olduğunu nereden biliyorsun Kacchan?" Denki kapıyı açtığında Deku, kucağında katsuki ile duruyordu. sırıttı. "Kokudan. Hadi aşağıya."

"Bazen kedi yanının daha baskın olduğunu düşünüyorum." Katsuki Denki'ye vurdu. "Kapa çeneni. Ayrıca gözüm iki izinde üzerinde." Bu tehditkar gozler ikisininde üzerinde gezinirken bunu da bilip bilmediğini sorgulasalar da sormaya cesaret edemediler.

Birlikte kahvaltı ettikten sonra Deku ve Kirishima işe gitmek çıkış yapacaktı. "Siz halledersiniz değil mi kızlar?" Mina ve Kiyoko kafalarını salladı. "Bu hallederiz ayrıca Ochako-san da bizimle gelecek. Fazladan izin almış." Deku gülümseyerek ilerlemeye başladı. "Size bırakıyorum o halde."

"Bizde birazdan çıkarız. Kiyoko-san." Kız gülümsedi. "Kiyoko yeterli. Mina." Hafif kıkırdayarak salona geldi. "Yine de beraber gidemememiz kötü oldu. Öyle değil mi Katsuki?" Gözlerini devirdi. "Çok üzülüyorum." Önceki gün Katsuki'nin parçaladığı iki yatağın yerine yenisini almaları gerekiyordu ama Deku ve Kirishima akıllandığı için bu işi kızlara bırakmışlardı.

Diğer yandan elbette Katsuki yürüyemiyordu ve Deku hala tekerlekli sandalye almamıştı. Elbette Shinso'yu da düşünerek o, Eiji, Tooru ve Denki evde kalacaklardı.

Kiyoko'nun iki kulağı birden arkaya döndü ve gülümsedi. "Eiji uyanmış." Hızlı adımlarla merdivenlere ilerlerken Mina kulaklarını elledi. "Hiçbir şey duymam normal mi?" Tooru kafasını salladı. "Anneler çocuklarının sesine daha hassastır."

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now