Kararlar

253 37 9
                                    

1 gün önce

Kirishima büyük binada bir tur attıktan sonra kendini Tsuyu'nun odasına bıraktı. Kurtardığı kişileri görmeyi seviyordu ama bu kadar çok teşekkürü kabul etmek hem yorucu hem de tuhaf hissettiriyordu. "Son zamanlarda burası fazlam mı kalabalık?" Tsuyu masadaki bütçe dosyalarını inceliyordu. "Aslında evet. Daha kalacak yerimiz var ancak yemek şirketleri, elektrik, su" nefesini verdi. "Ayrıca onlara rehberlik etmenin de bir yolunu bulmak için de toplantılar ayarlamaya çalışıyorum." Tsuyu'nun isteyerek aralarına katılmıştı ama son zamanlarda zorlandığının farkındaydı. 200 kişiyle aynı anda uğraşmanın ne demek olduğunu biliyordu.

Kiri'nin bir anda aklına geldi. "Mina." Kız ona baktı. Kiri anında ayağa fırladı. "Mina muhasebeci hem de 10 yıldır. Yardımını istemeliyiz. Eminim kanul eder." Kız kafasını yana yatırdı. "Sahi, ona ne olmuş." Gözlerini kaçırdı yavaşça. Polis sorgusundan öğrendikleri bilgileri sızdıramazdı kim olursa olsun. "Bilindik şeyler işte. Bizde ilk bilmiyorduk zaten ama herkesi gelmeye o ikna etmişti. Denemekten zarar gelmez."

"Sen öyle diyorsan. Nerede olduğunu biliyor musun?" Omuzlarını düşürdü yavaşça. "En son yemekhanede gördüm ama" kafasını iki yana salladı. "Yerinde sabit kaldığını hiç sanmıyorum."

"Ortak alana bak. İlk kayıtları bitirdim ama özel olarak sorusu olanları oraya toplaması için yardım istemiştim." Kapıya ilerlerken kıkırdadı yavaşça. Tsuyu hepsiyle ayrı ilgilenmeyi kesinlikle çok seviyordu.

Giriş katta bulunan müdür odasından çıkarak koridor boyu ilelerdi ve asansörün hemen yanında olan masa ve koltuklarla süslenmiş geniş alana çıktı. Bu binada kalan herkes geceleri buraya gelip konuşuyorlardı. Bir nevi eğlence alanıydı. Ayrıca bu tür durumlarda geleneleri bir arada tutmak daha kolay oluyordu. Ve evet Mina köşede kendi ekibiyle dururken saha eski olanlar çoktan neler olduğunu anlamıştı o yüzden onları sprgulamıyor ya da tuhafsamıyorladı. Hepsi aynıydı sonuçta.

"Tam bir lidersin her zamanki gibi." Kıkırdadı Mina. "Eğlenceli lider demek istedin herhalde." Gülerek gözlerini devirdi ve kolundan tutup ileri sürükledi. "İki dakika gelsene Tsuyu seninle konuşacak. Ardından da herkes sırayla gelecek." Arkasındakiler onaylarken Denki'yi de aralarında görmek şaşırtmıştı. Onu çıkışta yakalamak istiyordu.

"Gözüm arkada mı kaldı?" Kendine gelip krem rengi koridora baktı. "Sadece dalmışım." Kız kıkırdadı. "Seni severim Ei ama şu an hala tanıdığımı söyleyemem. Denki'yi de sonuna kadar koruyabilirim senden. Anladın mı?" Bu kadar ciddi olması kesinlikle şaşırtıcıydı. "Ona zarar vermem. Tek istediğim üniversiteye gitmesi." Mina ona bakmadı ama omuz silkti. "Normal bir hayatı hak ediyor, biliyorsun." Bu konuda kesinlikle haklıydı.

En azından şimdilik kendini sınırlandırması gerektiğini biliyordu. Aradaki yaş farkı gözünü korkutmuyordu ama onun da kendine ait hayatı olursa her şeyin daha iyi olacağını biliyordu.
...

"Tsuyu-chann, kesinlikle müdürlük sana yakışmış," kız gülümsedi. "İşimi severek yapıyorum. Ama muhasebe pek benim alanım değil." Her zamanki gibi çabucak çözdü. "Aah, şimdi anlaşıldı. Yardım mı gerekiyor?" Kızararak Kirishima'yı işaret etti. "Muhasadeben anladığını söylemişti."

Kiri gülğmseyerek kapıya yaslandı. "Bize yardım edebilirsin diye düşündüm. Bu binada olacaksın. Sana ait bir oda hazırlarız. Ayrıca sürekli gelen giden kişiler olacak. Burada anlatılacak hikayeler asla bitmez." En son omuz silkti. "Tabi en sonunda senin kararın."

Tusyu'nun yanına geçti. "Siz bulduktan sonra benden o kadar kolay kurtulamazsınız. Ayrıca dışarda sevebileceğim bir iş yapamam yani elbette kabul ediyorum." Sonra dosyalar eğildi ve incelemeye başladı. "Ama Tsuyu-senpai'in bunlsrı anlatması gerek." Tsuyu onu biraz ittirdi. "Şimdi değil Mina-san. Diğerleriyle konuşmalıyız."

Yeni hatırlamış gibi elini şıklattı. "Tabi ya. Gidip çağırayım hemen." Kapıdan çıkarken omzundan tuttu. "Teşekkürler. Çok yardımın dokunacak." Gözlerini kaçırdı yavaşça. "Bu kadarı hiçbir şey. Size borçluyuz." Cevap vermesine fırsat vermeden ilerlediğimde kafasını iki yana salladı. Bu kadar önemli bir şeyi nasıl unutmuştu?

"Herkes etkilenir ama farklı şekide gösterir değil mi Kirishima-kun?" Kafasını salladı. Onun da kendini iyileştirme yolu buydu galiba. "Ever öyle Tsuyu-chan. Sonra bize kurslara katılacak kişi sayılarını iletirsin."

Dövüş, yemek, dershane, spor, sürücülük gibi kurslar verip hem deneyim hem de iş bulmaları için imkan sağlanıyordu. Genelde gelenler 20'li yaşlarda olduklarından hayatlarını değiştirmek için hala fırsatları oluyordu. Daha genç çocuklar fazla yoktu ama yetimhane'ye göndermek yerine onları evlat edinmek isteyen geçmişten tanıdıkları vardı. Bu konudan şanlı olduklarını düşünüyordu. Kimse nerden geldiğini unutmayıp desteklerine devam ediyordu.

Aynı kalabalığa geri gelince biraz uzakta durdu. "Hey, Denki." Tüm bakışlar kendine dönmüştü bir anda. Hafif öne çıkınca yüzünde sorar bir ifade oluşmuştu. "Bir dakika gelir misin?" Hafif adımlarla yanına ilerlemeye başladı. "Tabi."

Dışarı çıkarak biraz ilerlediler ve yakınlardaki bir parkta oturdular. Uzun süre sessizlik devam etti. Sadece kaydıraktan kayan çocuk çığlıklarının sesi ikisine ulaşırken ikisi de özellikle bir şey düşünmüyordu. "Şimdi ne yapmak istiyorsun?"

Denki bu sorunun cevsbını bilmiyordu. Lise boyunca sıkı çalışmaya alışmıştı ve üniversite hayaliydi ama kaçırılınca her şeyden vazgeçmişti. Şu anda ise Tsuyu-san'a göre bir çok imkanı vardı. Sadece bir anda bu kadar çok özgür olduğuna hala inanamıyordu. "Bilmiyorum. Yani diğerleri kadar olmasa da uzun kaldım orads ve özgür olmak bile tuhaf geliyor. Galiba hala rüyada gibiyim."

"Bu konuşmayı kaç kez duyduğuma inanamazsın." Kıkırdadı. "Tahmin edebiliyorum." Kafasını iki yana sallası. "İstersem hayatımın sonuna kadar dinletim yine sizi anlayamam." Karşı çıkmadı. "Ama yardım edebilirim. Yapabileceğim tek şey." Ona döndü. "Hayalin var değil mi? Onu gerçekleştirmen lazım." Yutkundu yavaşça. "Bilmiyorum Ei. Her şeyden sonra yine test kitabı alıp sınava çalışmak mı?" Kafasını iki yana salladı. Bunca şey yaladıktan sonra önemsiz bir kapıt psrçasına tüm hayatını tüklemeke aşırı saçmaydı artık. "Hey, notlarına ulaştım. Lisede derece yapmışsın sen. Benden daha zekisin." Sorgularcasına ona baktı. "Notlarıma mı ulaştın?"

"Mafya olmanın faydaları." Göz kırparak ayağa kalktı. "8 yaş büyüğüm senden. Emin ol hayalini gerçekleştirmek kadar güzel bir şey yok. Pes etme." Kıkırdadı en son. "Tabi bunlar benim düşüncelerim. Ne yaparsan yap ben yine arkandayım."

Önüne geçerek eğildi ve yanağını öptü yavaşça. "İstediğin kişi olmakta özgürsün." Sonra arabasına binerek yaptıkları konuşmayı tekrar tekrar düşündü. Doğru karar verdiğini umarak şirkete doğru sürmeye başladı.

Gelmezse Jirou'nun başının etini yiyeceğinden emindi.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now