Gezinti

157 36 3
                                    


Mutfakta kahvaltıdan sonra salonda konuşarak geçen saatlerin sonunda akşam yemeği ve onun öncesinde dışarı çıkma kararı alınmıştı. Bir kısmı sıkıntıdan diğer kısmı ise bu kadar kişi toplanmışken aile ile akşam yemeği yeme isteğiydi.

Ama ilk durakları olan AVM'de sadece 5 dakika toplu kalabilmiş, ardından ise tam anlamıyla ayrılmıştı.

Kızlar alışveriş ve Tooru'nun ihtiyaçları için ayrı gezme kararı almıştı.

İkizler arkadaşları için bakmak istedikleri şeyler olduğunu soyleyerek hemen geleceklerini söylediler.

Katsuki'nin zorlaması sonucu dışarı çıkan Shinso ise içeri girer girmez bulduğu ilk köşeye kaçmış Kiri ise ona göz kulak olacağını söyleyerek peşinden ilerlemeye baslamıştı.

Kapının girişinde yalnı kalan Deku ve Katsuki ise kıyafet için arayışa çıkmışlardı. Ama Deku'nun şu an oldukları AVM'yi seçmesinin en büyük nedeni, kedi-insalar içinde kıyafet bulunduran fazlasıyla mağaza olmasıydı.

Bir bakıma Katsukide bunu yapmak istiyordu ama bu kapalı alanda savunmasız kalmak en son istediği şeydi. Bakışların üzerine olmasına alışıktı ama bu delip geçem bir rahatsızlık vermek yerine, göz kenarıyla bakıp sanki zarar verecekmiş gibi kaçmak ve elbette görmezden gelmekti. Hangisi daha kötüydü?Şu durumda, içindr bulunduğunu tercih ederdi. Ama gerilmesini engellemiyordu.

"Kacchan, iyi misin?" Kafasını iki yana salladı ve düşünceleri dağıttı. Farklı kıyafet isteyen oyken itiraz edemezdi. "Sadece daldım." Ama yine de ona biraz daha yaklaştı ve kulaklarını tehlikeli seslere karşı hazır tuttu. "Burayı sen biliyorsun nereye gideceğiz?"

Deku tedirginliğini fark ettiğinde durumu hemen anlamıştı ve neden dikkatinden kaçtığını milyon defa sorgulamıştı. Tooru ve Ochako da dahil olmak üzere hepsi kalabalık ve kapalı yerlere çıkarken zorlanmıştı. Kacchan evdeyeken özellikle tamamen iyi gözükse de bu geçirdiği yılları asla silemezdi. Ama eğer Katsuki itiraz etmeden peşinden gelp, biraz olsun güvende hissediyorsa onun için yeterliydi.

"Şu dükkanda güzel şeyler vardı."
...

Ochako küçük kar kürelerine bakıp bir tanesini Tooru'ya gösterdi. "Bu nasıl?" Kızın anı da gözleri parlamıştı. Küçük şeker evinin önünde uyuyan turuncu renkli bir kedi karlı tepenin üstündeymiş gibiydi. "Çok tatlıı, bayıldım." Kız gül8lümsedi ve sepete koydu. "O halde bu sana hediyem." Anında itiraz sesleri geleceğini bildiği için eliyle ağzını kapadı. "Deku-kun ve benden ufak bir hediye. Yurtta masanın üzerinde bence şık durur."

Onu reddedemeyeceğini bildiği için kız sustu. "Rengi bana benziyor. Neden olmasın? İhityacım olanlar bu kadar." Birkaç yeni defter, uç setleri, post-itler, tükenmez kalem ve A4 kağıdı dışında bir şey yoktu. "Yazmayı seviyorsun değil mi?" Kız kıkırdadı. "Bu defterler konu özet defterleri olacak. Hikayelerim bilgisayarımda güvende." Derse çok baglı ve çalışkan kız olsa da Ochako arada 'acaba çok fazla mı kendini yoruyor?' diye düşünüyordu. Ama ders konusunda kesinlikle kimseyi dinlemeyip kendi methodlarıyla devam ediyordu.

"Kıyafet bakamaya ne dersin buradan sonra? İlkbahardayız, yaz geldi sayılır." Büyük bez çantayı koluna taktı. "Hadi gidelim Ochako-chan."
...

"Tamam yeteri kadar kaçtın." Kiri Nefesini düzenlemeye çalışırken bir gözünü Kedi-insan'dan ayırmamaya özen gosteriyordu. "Tanrım, sizin ne kadar hızlı olduğunuzu hep unutuyorum." Kendine geldiğinde koridorun köşesine gitmiş Shinso için önünü açtı. "Sadece birkaç saat duracağız. O sürede istediğini yapabilirsin ki bende yanında olacağım. Ama lütfen sadece ayakta duracaksan koltuk olan bir yere gidelim."

Düşünüyormuş gibi etrafına bakındı. Onun hayatını büyük kısmını küçük ve kapalı yerlerde geçirdiğini düşünürsek bu kadar büyük bir yer bile onu rahatsız ediyordu.

Kiri de hareketsizliğiyle yere oturdu ve sırtını duvara yasladı ve telefinunu çıkardı. "O halde buradayız anlaşılan. Gelmek istememeni anlıyorum ama akşam yemeğinde herkesin bir arada olması önemli. Ayrıca şu anlarda dışarda duramayacaksan, bir daha ne zaman çıkabileceksin?"

Shinso içinden onaylasa da hayata sıfırdan yeniden başlamayı kendi için imkansız görüyordu. "Hiçbir şey için geç değildir. Sadece ufak bir adım atman lazım. Ayrıca her şeyde seni zorlayan ve yardım eden birisi var şu anda değil mi?" Son cumlesinden sonra gülümsedi. "Ayrıca bizde buradayız. Artık yalnız değilsin."

Hafifçe gülümsedi. Yalnız olsa bu evde olamayacağını, şu anda sahip olduklarının bile ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Bunun sebebi bu ikiliydi. Onu tekrar hareket edip yaşamaya zorlayan ise Katsuki'ydi. Yalnız değildi.

Mırıldandı. "Biliyorum bunu. İnsanlar korkutuyor hala." Kirinin telefonu elinden kayıp düşerken şaşkınlıkla ona baktı. Ardından ise gülmeye başladı. "Ü-üzgünüm. Evdeyken konuştuğunu duydum ama şu anda cevap vermeni beklemiyordum. Bir dah böyle bir şey olmayacak emin ol." Kendini sakinleştirdi ve uzanıp telefonu aldı. "Yalnız olmadığını bildiğine sevindim. Her şey zamanla oturur emin ol."

O da en köşeden yanında doğru gelip yere oturdu. "Şu anda değil." Kiri kafasını salladı. "Bunu biliyorum." Biraz onlerindeki asansörden inip onları görenler baksalar dahi hicbir şey olmadan ilerlemeye devam ediyorlardı.

Bunu biliyordu Kiri. Topluma uyum saglayamayanları görmezden gelen herkesin esir olduğu duyguydu. Kırmak istedikleri tam olarak buydu.
...

Kızlar mağazadan çıktıklarında Tooru yurttan tanıdığı iki kızı yakından görür ve kulakları kasılıp yüzü solar. "Tooru, bir şey mi oldu?" Hafifçe yutkundu ve gülümsemeye çalıştı. "Arkamızı dönüp ilerleyebilir miyiz Ochako-ne-chan? Şurada bir mağaza daha vardı." Kızın bir sorunu olduğunu çoktan anlamıştı bu yüzden simdilik uyum sağladı.

Kızlar ise onları fark etmişti. "Hey şunlar kedi kulakları değil mi?" Sarı saçlı kız onayladı. "Evet. Görmezden gelsene." Sonra onlara baktığında turuncu saçları anında tanımıştı. "Yoksa bu." Yanındaki arkadaşı kıkırdadı. "Aynen o."

Biraz hızlanıp ona seslendiler. "Hey neko!"
...

"Asla olmaz!" Elinde olan ayıcıklı mavi pijama takımını yırtmamak için zor tutuyordu. "Kacchan hadi ama, pijamaya da ihtiyacın var. Ayrıca Sevimli." Gözlerini kıstı. "Kendine al." Deku gülümsedi. "Çift olarak giymek mi istiyorsun yani?" Yanaklarında ısı toplandığını hissettiğinde arkasını dönüp kabine ilerledi. "Ben giyersem sende giyeceksin sonra aptal." Evet, üzerinde nasıl duracağını merak etmişti.

Deku kendi befeninde bir tam aldıktan sonra takip etmeye başladı onu. Girdiği kabinin başında beklemeye başladı. Daha ilk girdikleri yerde bunu soylemisti. Kabine girdiğinde ona ulaşabileceği bir mesafede olmalıydı. Midoriya da elbette kabul etmişti.

Katsuki bir anda uzaktan gelen bağırma sesini anında tanımıştı. Bir şeyler doğru değildi. "Deku."
"Evet Kacchan."
"Beni iyi dinle. Magazadan çık sola dön ve dümdüz ilerle. Bir şey oldu."
"Ne-"
"Bana güveniyorsan çabuk git!"

Anında koşmaya başladı. Katsuki böyle diyorsa bir şey olduğu kesindi.
...

15 oya yeni bölüm gelir yoksa iki gün sonra :)

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now