bölüm 6

518 47 31
                                    


Katsuki başında feci bir ağrıyla uyandığında en son neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Hass.

Hafızasında bir şeyler belirirken en baştan hatırlamanın daha iyi olduğunu düşündü ve en son hatırladığı ana odaklanmaya karar verdi. O pislikler onu sahneden indirip birinin yanına koymuştu ama o anda ayakta kalmak tüm enerjisini tükettiği için bir ley diyememişti. Sonra kırımızı bir kirpi kafa ile odaya gelmişti. Sonra da geçen gelenin adını öğrenmişti. Deku.

Kalkacakken beline sarılı kollarla yerine geri yapışırken burnuna nane kokusu dolmuştu. Bu koku ise kızgınlık yüzünden bulanık olan hafızasında sonra olanları hatırlatmaya yetmişti. Yanakları dibine kadar kızarmışken kendini çığlık atmamaya zorladı.
Kızgınlığında birlikte olmuşlardı.

Elini arkaya uzattığında arkasında birinin varlığını net şekilde algıladı ve dönmeye çalıştı. Acıyan kalçası engel olsa dahi en sonunda başarmıştı. Çıplak göğsüyle yüzyüze gelirken yutkundu yavaşça ve hafifçe geri çekilip hafif çillerle kaplı yüzüne baktı. Kıvırcık saçları dağılıp gözüne kadar düşmüştü. Elini saçlarına atıp kenara çekince huzurlu görüntüsü açığa çıkmıştı. Galiba dün gece o kadar kötü değildi.

7 yaşından beri kaç yıl geçti? 18 mi? Hem nasıl bu kadar benzer hem de farklı olabilirsin?

O olduğunu net görüyordu şu anda. Hayatındaki tek mutlu anıları unutamazdı sonuçta ama farklıydı. Nasıl mafya olmuştu? Nasıl bulmuştu onu? Neler yaşamıştı? Kendisi ile ilgili neler biliyordu?

Cevaplayamayacağı sorulardan vazgeçti. Duş alma fikri aklına geldiğinde kolları üzerinden attı ve ayağa kalktı. Bu bile bel ağrısını arttırırken adım atmaya çalıştığında maalesef yeri boylamıştı. Kendine söverken Deku gürültüyle doğrulmuş ve Kacchan'ı aramıştı. Yere baktığında gördüğü görüntüyle kıkırdamıştı. "Kacchan, bir süre daha yatakta kalmalıydın." O gözlerini devirirken yanına yaklaşıp kucağına almıştı onu.

Yüzüne hafifçe gülümseyip alnından öpmüştü. "Günaydın kedicik." Kızdığını gizlemedi ve çatık kaşlarla ona baktı. "Bana öyle seslenme, aptal." Yatağa geri indiğinde hala somurtuyordu. Ayrıca bu ağrı hiç normal değildi. Her defasında olan şey bu muydu yani?

Üzerine baktığında çıplak olduğunu hatırlaması ve Deku'nun sadece baksırla olduğunu fark etmesiyle battaniyeyi anında üzerine çekmişti. Deku kıkırdayarak yanına oturmuş ve o da üzerine kapatmıştı. "Şey, Kacchan. Bir şey sorabilir miyim?" Kaşlarını çattı. "Asıl benim sana soru sormam gerekiyor." Kıkırdadı. "Sadece bir tane." Gözlerini devirdi. Ama çocuk bunu evet olarak algılamıştı.

"İlkin miydi?" Tepkisini minimumda tutsa da nerden bildiğini sorguluyordu. "Dün gece söylemiştin." Sessizce mırıldandı. "Evet." Ona baktı. "İçime boşalmadın değil mi? Tam hatırlamıyorum." Kafasını iki salladı. "Söylemiştin. Ayrıca bunu biliyorum ama sen şey..." Ne diyeceğini çoktan anlamıştı. Yakasından kavrayıp kızgın ve emin gözleriyle karşılaşmasını sağladı. "Beni hafife alma. Yoksa gebertirim seni."

Deku sustu. Kızgınlık döneminde kedi-insaların sevgiye ihtiyacı olurdu ve bunu belli ederlerdi ama Katsuki hep kendini gizlemişti. İlki olması bunun en büyük kanıtıydı. Hafifçe yanına yanaştı ve omzundan çekip göğsüne yasladı onu. Çocuk tepki vermemişti. "Seni buradan kurtaracağım. Ne olursa olsun. Ama biraz daha dayan. Sonra özgür olacaksın." Cevap gelmedi.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now