Bölüm 4

520 58 9
                                    


"Sizinle anlaşma yaptığımız için çok mutluyuz." Seri market sahibiyle el sıkıştılar. "Umarım her iki taraf içinde karlı bir anlaşma olur Bay Midoriya. İşinizde ne kadar başarılı olduğunuzu duydum." Gülümsedi. "Elbette market güvenliği için elimizden geleni yapacağız. Adamlarım en geç 2 gün içinde tüm marketlerinizde olacaktır."

Odadan çıkıldığından üçlü yumruk çaktı. "Giderek bu işte daha iyi oluyoruz." Deku kıkırdadı. "Jirou sağ olsun." Kız omuzlarını silkti. "Sizler mafyalıkla meşgulken düşünmek için çok zamanım oluyor." İkili birbirine bakarak kıkırdadı. "Hey, birbirleriyle bağlantılılar." Kiri haklıydı. Mafyayla kurtardıkları çoğu erkek eğitim aldıktan sonra kemdi şirketlerine katılarak koruma sağlıyordu. "Her neyse."

Deku kiriye baktı. "Lafı açılmışken, bağlantıları kontrol etmemiz gerekiyor. Daha rapor gelmedi." Mafya tarafında Çalışanların her birinden her hafta rapor alıyorladı. Bağlantı kurdukları çeteler güvenilir olsa da tedbiri elden bırakmamaları gerekiyordu. "Bu akşam gelir muhtemelen. Maillerini kontrol et." Deku yan gözle çocuğa baktı. "Bu akşam da gitmen iyi olur ama yarın dinlen." Jirou kafasını salladı. "Son seferinde tim gün ölü gibi gezmiştin." Gülümsedi. "Bana bir şey olmaz." Aslında bu sefer biraz hevesi bile vardı.
...

"Lanet kızgınlık dönemi." Tüm vücudundan ateşler fışkırırken inledi. Sadece kendi burada olduğu için şanslıydı. Kedi insanlar her ay 5 günlüğüne kızgınlık dönemine girerdi. Ve elbette eğer ilişkiye girerlerse hamile kalmaları kesindi. Normalde bu durumda güçsüz ve sevgiye muhtaç olmaları gerekir ama Katsuki onlardan değildi. Bunu belli etme gibi bir lüksü de yoktu. 18 yaşındaki ilk kızgınlığından beri gizlemeyi ve güçlü kalmayı öğrenmişti. Ayrıca o adam kedi insanlarla ilgili bildiği şeyler sınırlıydı ve kızgınlığını bilmiyordu. Ama son taptığından sonra elbette öğrenmesine asla izin veremezdi.

Kuyruğu bir anda kasıldığında içinden bir küfür savurdu. Bu haldeyken sahneye çıkması her zamankinden zor olacaktı. Büyük ihtimalle biraz da büyüdüğü için kızgınlıkları eskisinden daha beter hal almıştı. Rahatlamasını sağlayacak tek şey belliydi o da bunu asla kabul etmeyecekti.

Kapı açılma sesi geldiğimde yutkunarak kalktı. Kıyafetleri giyinmesi gerekiyordu. Sadece birkaç saatliğine güçlü kalmayı umut etti. Bu sefer dayanması zor olacaktı.
...

"Tekrar merhaba efendi Ei." Kiri yanına gelen garsonla gülümsedi. "Sana da merhaba Delfie." Gülümsedi ama bu seferki normal bir gülümsemeydi. "İçecek olarak ne istersiniz?" Hizmeti işe katmaması onu rahatlatmıştı. "Yine şarap olsun bana. Kendin özel bir şey istiyorsan çekinme." Kafasını sallayıp uzaklaştığında sahneye baktı ama şimdilik bir şey yoktu. Ama bu akşam sahneye çıkacağından emin gibiydi. Söylentiler 2 günde bir sahne alıyor diyordu.

Dakikalar sonra şarapla geri gelmişti. "Fazla ağır şeyler içmeyi sevmiyorum. Biranın tadı da bana göre değil." İkisine de doldurduğunda yanına oturdu. Kiri de elini beline atmış ve kendine çekmişti. "Sen nasıl istersen." Oturup yine muhabbet ederken Kiri bir gözünü dansçı yerinde tutuyordu.

Ama bu sefer ki değişim de kedi insanı nihayet görmüştü. Daha çok kacchan'ı. "Hey Delfie." Ona baktı. "Şu sahnedeki gerçekten kedi-insan değil mi?" Kafasını salladı. Bu soruya alışmıştı artık. Katsuki herkese farklı geliyordu. "Evet öyle. Bardaki tek kedi insanımız."

Kirishima onaylayark telefonunu çıkardı ve Midoriya'ya haber verdi. Gelmesi gereken bir durumda direk haber verecekti. Ne de olsa bir saniye bile önemli oluyordu. "Şey efendim, isterseniz odaya geçebiliriz." Bunu derken gözlerini kaçırmıştı. Kirishima ise gözlerini devirdi. Onu kendine çevirdi ve koltukta yavaşça üzerine eğilmeye başladı.

O geldikçe çocuk geri kaçıyorken en sonunda sırtı koltuğun kenarına yaslandı. Kiri elini dudaklarının kenarına koydu. "Şunu söyleyip durma artık. Sinir bozucu. Ayrıca." Geri çekildi ve dirseğini masaya koydu. "Senle konuşmayı seviyorum. Cidden güzelsin ama sana öyle bir şey yapacak halim yok."

Çocuk şaşkınlıkla doğruldu. "Ben hiçbir şey anlamadım. Böyle düşünüyorsan niye buradasın?" Sahneye baktı. "Şimdilik gizli kalması gerekiyor. Ama bana güven olur mu?"

Aklı yine karışmıştı ama Denki'nin aklında en az düşünmesi gereken cümle dönüyordu. "Sana güveniyorum. Ama" sustu bir anlığına. "Bir şey sorabilir miyim?" Ei kafasını salladı. "Güzel olduğumu nerden çıkardın. Böyle bir yerde öyle bir şey olur mu?" Olmayacağının farkındaydı. Kendi gibi biri asla güzel olamazdı.

Düşünceleri elinin çenesini kavranmasıyla sustu. Gözleri gözleri kiylenirken Denki için etraf sıfırlanmıştı. "Gözlerin."

"Ne?" Kiri daha çok yaklaştı. "Rol yapmadığında parlıyorlar. İşte bu yüzden güzelsin." Ona daha çok yaklaştığında ne yaptığının farkında değildi Kirishima. Tam dudakları buluşacağı sırada sahnede çıkan gürültüyle kendine geldi. Gözlerini yavaşça ayırdı ve sahneye baktı.

Katsuki'yi sahnede korumalar çekelemeye başlamıştı, kenarda ise patronları bir adamla konuşuyordu. Harika. Geriye çekildi. Tam vaktinde olmuştu olay. Tekrar yanına baktı. "Bunu sonra konuşalım güzelim."

Ayağa kalkıp Deku'yu aradı. "Gel." Telefon kapandığında cebine geri koydu ve artık kendisi de kenarda olan katsuki'yi korumaların elinden çekti. Adamların hepsi ona kaşları çatık şekilde bakıyordu. "Ne yaptığını sanıyorsun şerefsiz? o kedi bana ait bu gece."

İşte beklenen olmuştu. Hatta tahmininden daha erken. "Üzgünüm ama öyle bir şey olmayacak." Cebinden para destesini çıkarıp adama attı. "Bu yeterli herhalde." Adam şaşkınlıkla kafasını salladığında korumalar öbürünü dışarı atmıştı. "Anlaştığımız dilden konuşuyorsunuz beyfendi." Ölümünü imzaladığını kesinlikle bilmiyordu.

Yanında duran Katsuki'ye baktığında kızardığını titrediğini görmüştü. Kulakları aşağı düşmüştü ve gözleri daha suluydu. Yutkundu yavaşça. Kızgınlık dönemindeydi. Ve adam sanki normal bie şeymiş gibi kızgınlık dönemindeki kediyi mi pazarlıyordu? Yumruklarını sıktı. Bu adamın cidden çekeceği vardı.

Sonunda korumalara geri geldiginde katsuki'yi iki yanından tutup sürükleyince Kiri ve adam peşlerinden ilerlemeye başladı. "Bir şey olursa haber verin. O en değerli malım." Gülümsedi. "Sorun çıkacağını zannetmiyorum." Odaya girdiğinde korumalar onu tutup bağlamaya çalışıyordu. "Bırakın ve odadan çıkın." İtiraz etmeden çıktılar. O kapının yanında dikilirken Katsuki battaniyenin içine girmişti. Ama titriyordu hala. "Rahatla, olduğum yerden ayrılmayacağım Katsuki. Midoriya'yla beraberim."

Kafasını çıkarıp ona baktı sonra kaşlarını çatarak geri girdi. "Anlamıyorum cidden. Neden?" Kıkırdadı. "Kızgınlık dönemindeki bir kediyi kurtardım. Kötü mü?" Tekrar ona baktı ama bu sefer korku vardı bakışlarında. "Bunu nerden öğrendin?" Elini suratında gezdiriyoruz gibi yaptı. "Her halinden belli." Nefesini verdi. "O birazdan burada olur. Merak etme."

"İzuku mu?" Kedi insan kafasını yorganın altından çıkardı. "Adı Midoriya İzuku mu?" Gülümsedi. "Evet. Tanıyorsun değil mi?" Cevap gelmemişti. O da kıkırdadı ve Deku'nun çabucak gelmesini umdu.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now