Bölüm 1

1.2K 85 53
                                    


Kapısının bir anda açılmasıyla bile gram keyfini bozmayan Katsuki okuduğu sayfayı bitirdi ve kenara koydu. İçeri giren 2 koruma görevlisi hala dik şekilde ona bakıyordu. "Üzerini değiştir." Gözlerini devirerek yataktan kalktı. "Ne halt oluyor gene?" Cevap gelmeyince sorgulamadı. O aptal adamın bir şey anlattıracağını düşünmüyordu zaten.

Üzerindeki tek parçalık elbiseyi çıkarttı ve kırmızı simli crop üstü ve kısa, geniş eteği giydi. Kuyruğunu özel boşluktan geçirdikten sonra uzun kırmızı çoraplar ve ayakkabılarla nefret ettiği kılıkta duruyordu. İçeri farklı bir kız telaşla girdi ve makyajını halletti. "Neler oluyor? Bu akşam rahat bırakacaktı." Kız kafasını iki yana salladı. "Bilmiyoruz bizde." Kız saçlarını ve kulaklarını kabarttı ve kuyruğuna çok azıcık sim döktü. "Tamam bitti." Son olarak ucundaki süste ismi yazılı kırmızı renkli kedi tasmasını taktı.

Adamlar ellerindekileri kedi otuyla yanına yaklaştığında suratını buruştursada karşı çıkmadı. Kokladığı anda hisleri karardı ve karanlığa girdi.

Bir çift kedi kulağı, kuyruk, insanlardan daha kısa ve genel anlamda sevimli bir yüz bir kedi insanı tanımlayan şeylerdi. Zamanında yapılan ters giden deneyle ortaya çıkan bu tür ilk başta yok edilmesi kararlaştırılsa çoğu kişi onları savunmuş ve insan hakları verilmesini istemişti. Şu anda ise 'sözde' öyleydi. Okula veya işe gidebilir, hatta evlenebilirlerdi. Ama çoğu kedi insanın bunlardan bile haberi yoktu. Zaten az olan nüfuslarının büyük çoğunluğunun normal bir hayatı yoktu.

İnsanların onları lanetli görmesi bir yana onlara oyuncak veya hayvan muamelesi yapmayı daha çok seviyordu. Özellikle şehrin karanlık sokaklarında sevimlilikleri gerçek bir lanetti. Katsuki içinde durum pek farklı olmasa da kendine göre çözüm yöntemini bulmuş ve standartlarını biraz yükseltmeyi başarmıştı.

Olduğu barın sahibinin eline düştüğünde onu diğer çalışanlar gibi kiralamaya çalışsa dahi Katsuki reddetmişti. Adam bir hafta boyu ona türlü şeyler yapsa dahi pes etmemişti. En sonunda açığını yakaladığı anda adama keskin tırnaklarını boğazına tutup anlaşma yapmayı teklif etmişti.

O SADECE sahneye çıkıp dans edecekti -ki kedi insan olduğu için bu bile barı ünlendirirdi- adam da ona hem yemek hem yatacak yer verecekti. Adama güvendiği söylenemese de burada kaldığı 6 ayda herhangi bir sorun çıkmamıştı daha. Ayrıca geçmişten beri kimsenin kendisine dokunmasına izin verme gibi bir niyeti yoktu.

Kendine geldiğinde yine sahne arkasındaydı. Hafifçe gerindi ve ilacın etkisini üzerinden attı. Sadece birkaç saatliğine olsa bile kendine yiyecek gibi bakan adamlara katlanmak berbattı.

Her yeri mor ve siyahla döşenmiş, aşırı yüksek müzik sesi ve yoğun parfüm kokusu yüzüne çarptığında burnunu kapatmamak için zor durdu. Normal insanlara göre hassas burna sahip olmak bazen hiç iyi bir şey değildi.

Dansa göre hareket ederken bar sahibini üzerinde takımla sahneye yakın rahat masalardan birinde kendiyle aynı boylarda ama bir şekilde yapılı görülen yeşil saçlı biriyle konuşuyordu. Kedi merakıyla kulaklarını onlara odakladı. Ayrıca neler olduğunu bilmesi her zaman iyi olurdu.

"O halde anlaşmamızı resmileştirdik öyle  değil mi Bay Deku?" Tahmini doğru çıkmıştı. Adam kafasını salladı. "Elbette Bay Yukimoto. Sizinle iş birliği yapmak güzel." O sıra gözlerini üzerinde hissetse dahi o tarafa bakmamıştı. "Bu arada dansçı gerçek bir kedi insan mı?" İçinden acaba diye geçirdi. "Evet. Çok nadir bir türdür. Herkes bayılıyor ona."

"O halde onla bir gece geçirebilirim değil mi? Ne de olsa ortak sayılırız." Adamın aptalca bir şey soylememesini umdu. "Elbette. Ben odayı hazırlatayım."

Bu onun için son damla olmuştu. Anında hareketlerini kesti platformda onlara en yakın tarafa geldi. "Öyle bir şey olmayacak! Duydun mu beni?! Öyle-" Korumalar hemen arkasından yakalayıp içeri çekerken debelenmeye devam etti. "Üzgünüm biraz yaramaz-" kedi otu etkisiyle yine hisleri azalmadan önce iki adama da elinden geldiği kadar sövmüştü.

Uyandığında arka tarafta bulunan yatak odalarının birinde tamamen çıplak ve kelepçeli şekildeydi. Debelenmeye çalışsa da fayda etmedi. Pes etti ve bacaklarını iyice kendine çekti.

O aptalın eninde sonunda böyle bir şey yapacağını biliyordu. Şu ana kadar kimseyle ilişkiye girmemişti ve bundan uzak durmaya çalışıyordu. Böyle bir yerde hamile kalamazdı. İyi idare ettiğini düşünüyordu. Şimdiye kadar...

Kapının açılma sesini duyduğunda gözlerini kapadı. Kapanma sesi geldiğinde adım seslerini duymaya başlamıştı. "Ne yapacaksan yap sonra siktir olup git." Dibinde duyduğu ufak kıkırdama sonrası ellerinde hissettiği ellerle gözlerini daha çok bastırdı ve kuyruğunu kendi ayağına sardı. Kelepçenin bir anda açılıp yere düşmesiyle gözleri şaşkınlıkla açıldı. Adam ise arkasını dönüp oda içersindeki banyoya yürüyordu. Pekala, neden serbeest kaldığına dair fikri yoktu ama

Anında yataktan doğruldu ve adamın kolunu geriye alıp sırtına sabitledi ve ayağıyla çelme takarak yere düşmesini sağladı. Sırtına oturdu ve koldaki baskıyı biraz daha arttırdı. "Bu acıttı işte." Katsuki kaşlarını çattı. "Burada ne halt döndüğünü anlatmaya ne dersin aptal?" Ufak bir kıkırdama duydu. "Senin kadar güçlü bir kedi insan görmemiştim."

"Kolunu kırmamı istemiyorsan sorumu cevapla." Adam nefesini verdi ve katsuki neler olduğunu anlamadan yerleri değişmiş ve bilekleri kitlenmişti. Bacaklarını bile hareket ettiremezken yeşil gözler ona kitlenmiş şekilde gülümsüyordu. "Güzel bir hamle ama açıkların var kedicik." Gözlerini bile kırpmayınca adam üzerinden kalktı. "Duş almak istiyorum şu an sadece. Sonra devam ederiz." Kapanan kapının arkasından bakarken kapı açıldı ve ona beyaz bir bornoz attı. "Yerden kalk, ayrıca bunu giyin. En azından üşüme."

Hayatında yaşadığı en tuhaf anı yaşadığını düşünse dahi bornozu giyimdi. Kapının kilitli ve kapıda koruma olduğunu kontrol etmeye gerek bile görmeden biliyordu. Eğer o yeşilden kurtulmak istiyorsa en kısa yol onu bayıltmaktı. Gerçi kolay olmayacağını anlamıştı. Sağlam kasları vardı.

Adam da üzerinde bornozla çıktığında yatağın kenarında oturuyordu. O ise ona dikkat etmeyerek öbür tarafa geçti ve kendini yatağa bıraktı. "O halde iyi geceler kedicik." Katsuki gözlerini kırpıştırdı ve ciddi ciddi uyuyan adama baktı. "Ha? Bu ne demek?" Ufak bir kıkırdama duydu ve adam çok az doğruldu. "Bu sana bir şey yapmayacağım ve sadece uyuyacağım anlamına geliyor. Sana da öneririm. Birde odanın ışığını kapatır mısın? Teşekkürler." Söylediklerine ne kadar güvenebileceğini bilmese de..

"Neden kelepçeyi çözdün?" Adamın yine güldüğünü duyduğunda bu kadar çok gülmeden sinirleri çoktan artmıştı. "Çok rahatsız edici şeyler çünkü. Öyle rahat uyuyamadığın için açmıştım. Gerçi üzerime atlaman beklediğim bir şey değildi." Omuz silkip ayağa kalktı ve ışığı kapattı. "O halde neden bu odadasın aptal?" Fazla sorgulamanın iyi olmayacağının farkında olsada kedi merakını susturamıyordu. "Evim fazla uzakta ve bugün yorgunum. Burada dikkat çekmeden kalmanın en iyi yolu da sendin."

Bir şekilde mantıklı olsa da hangi insan eve gitmeye üşendiği için barda kalırdı ki? Bu sefer sorgulamadı ve adama sırtını döndü. "Özür veya teşekkür bekleme." Yine aynı gülme sesi gelirlen yumruklarını sıktı. "İyi geceler katsuki."

...
Sevilmesi ve tutması dileğiyle yeni kurgum hayırlı olsun🥳

Biraz cringe konu olsa da hikayeyi toparlayacağım ayrıca her zaman Dekubaku yazmak istemişimdir...

Uke bakugo'nun üstü yoktur.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now