Casus

125 15 16
                                    


Yine bir toplantıdan diğerine koşturdukları gün bittiğinde son kapanış için şirkete geri gelmişlerdi. Okulun ilk zamanları olan yoğunluk azalsa da kontrol ve özel etkinlikler devam ediyordu. Neyse ki bugünlük mesaileri bitmişti.

Masasında oturup biraz dinlendi ve özel biglisayardan gönderilen raporları kontrol etmeye başladı. Özellikle son projelerinde çalışan sayıları arttigindan beri daha dikkatli okumaya başlamıştı. Ama bir sorun vardı. Birkaç mail birbirine uymuyordu.

Sorunun nasıl olabileceğini düşünürken telefonu çalmaya başladı. "Shoto, tam vaktinde. Bu maillerde bir sorun var." Hiç de tahmin etmediği bir cevap almıştı. "Evet. Biliyorum." Kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?"

"Az önce özel bir zarf aldık. Casuslarından biri yakalanmış." Tüm damarlarından kanı çekilmiş gibi hissetti. "Ne!" Aklı almıyordu. Alanında en iyi olan, kendi eğittiği adamlardı. Elbette mükemmel diye bir şey yoktu ama tahmin edemezdi.

"Neler diyor?" Ufak bir sessizlik oldu. "Buraya gelin öyle konuşalım." Ardından telefon kapanmıştı içinden küfür ettikten sonra ana koridora çıktı. Denki gelmişti. O ikisi konuşurken Deku ciddi şekilde yanlarına geldi.

"Hey, Deku neden bu kadar ciddisin?" Nefesini verdi. "Shoto'nu yanına gitmeliyiz. Bir sorun var ." Anında o da ciddileşti. "Ne kadar büyük?" Sorunun nerede olduğunu elbette anlamıştı. "Birisi yakalanmış. Daha fazlasını bende bilmiyorum."

"Dur bir dakika, şu büyük proje mi?" Denki bu kadarını kiriden duyabilmisti ama noktaları çabucak birleştirebildi. "O halde bu büyük bir sorun değil mi? Tüm olan açığa çıkabilir."

Kafasını iki yana salladı. "Birinin bile konuşacağını sanmıyorum. Ama maillerde uyumsuzluk var. Detaylı inceleme yapmalıyız."

Kiri kafasını salladı ve Denki'ye baktı. "Anlaşılan bugünlük planı iptal ediyoruz. Seni yurda bırakır öyle geçeriz." İtiraz etmedi. Acil durum olduğunun farkındaydı. "Olur."

Sessiz yolculuğun sonunda onu yurduna geri bırakmışlardı. Ve olayın bu kadar dışında olmak hiç hoşuna gitmemişti.
...

"Seni dinliyoruz." Üçü de yine Shoto'nun odasinda toplandığında çocuk, dün gelen zarfı açtı. "Orada çalışanlardan birisi bir anda iida'yı durdurup bunu vermiş ve anında uzaklaşmış." İçindeki kağıdı çıkartıp masaya koydu.

2 kişi yakalandı. Biri kendini öldürdü, diğeri tutsak, telefonları ellerinde.

Deku oturduğu yerde titredi. "Bana yolladıkları hesaplar şifreli. Nasıl kırmış olabilirler?" Kiri omuz silkti. "Hiçbir şifre kırılmaz değildir." Kilit kırma uzmanı olarak o bunu en iyi bilen kişiydi. "Mesaj öz ve net. Ne yapacağız?"

"Yakalanan kişiler Kuma ve Miyuki. Birde Yosaka." Shoto kaşlarını çattı. "Ama 2 kişi yazıyor mektupta." Kiri için ilk olasılık belliydi.

"Yani ya aramızda bir hain var." Deku tamamladı. "Ya da yazan kişi de bunu bilmiyordu." Deku kafasını iki yana salladı. "İnanmamak istiyorum ama her olasılığı düşünmek zorundayız. Ama hain olsa da tüm casuslar birbirini tanımıyor. Birinin konuştuğunu varsayarsak bile şimdiye kadar öldürülmeleri gerekirdi. Böyle bir bilgi de bize gelirdi." Kiri kıkırdadı. "Sence o sadece kesin mi düşünür? 3 kişinin onun kontrolünde veya en azından telefonlarının. Tüm planı ogrenmis olabilir demektir. Yani bizi oraya getirtip kokumuzu kaziklmak için tuzak hazırlıyor."

Shoto kahvesinden içti. "Aklıma ilk gelen olasılık buydu. Ama Shigaraki güç gösterisini ve emrindekileri korkutmayı sever." Deku tamamladı. "Yani hain olsa ona işkence eder ve ulu orta yerde öldürürdü." Kiri haklılığını kabul etti. Shigaraki hem kurnaz hem de güç gösterisini seven biriydi.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now