Teklif

68 12 0
                                    


Akşam yemeğinden sonra Deku herkese özür dileyerek dışarı çıkmak zorunda olduğunu söyledi. "Ne alaka?" Özellikle Katsuki aşırı derecede sinirliydi. Haru ve Samu'nun geldiği bu zamanda olmak zorunda mıydı?

"Kontrol ettiğim barlarla alakalı genel bir toplanma. Onları kontrol altında tutmam gerek." Gözlerini devirdi. "Lanet olası kirpi ne yapıyor?" Nefesini verdi. "Sadece o olursa itibarımız sarsılır. Zaten bizi kötülemeye hazır çok kişi var. Riske atamayız. Lütfen Kacchan."

Zorunda olduğunu biliyordu ama inatçılık yanı gitmesine izin vermek istemiyordu. "Cehenneme git."

Dikkatli şekilde oturduğu koltukta ona sarıldı. "Zaten oraya gidiyorum. Geç gelebilirim o yüzden uyumaya çalış. Elimden geldiğince erken geleceğim." Ayaga kalktı. "Siz rahatınızı bozmayın kiri gelmek üzeredir onunla çıkacağız."

Kapı çaldığında hemen ilerledi. "Herkes burada kalabilir. Görüşürüz." Kapı kapanıp arabanın uzaklaşan sesi sifirlanana kadar kimse konuşmamıştı. "Deku-nii gerçekten çok çalışıyor." Kiyoko onayladı. "İsmini çok duyuyordum onun. Hakkını veriyor."

"Kapayın çenenizi." Samu gözlerini devirdi. "Hadi ama Katsu-nii bu işi sayesinde bize yardım edebiliyor." Biliyordu ama... elini karnına sardı. Özellikle geceleri fazla korumacı olmaya başlamıştı çevresine karşı.

Haru anlıyordu biraz olsun. "Anlıyorum aslında. Bende korkuyorum sürekli." Reddetmek istese reddedemiyordu. "Sadece tuhaf hissediyorum o kadar."

"Bebeğin babasını yanında istediğin için bu his daha çok." Kiyoko kucağında uyutmaya çalıştığı Eiji'yle konuşmaya dahil oldu. "Ona ait bir şey yardım edebilir."

Haru ve Samu birbirine baktı. "Ya da onun aldığı bir şey." Katsuki gözlerini devirdi. "Sadece bir his. Hiçbir şey olmaz. Başka bir şeyden bahsedin." Konuşma doğal olarak Haru'nun yeni evine kayarken Katsuki de onları dinleyip unutmaya çalıştı.
...

Gece Shinso ona yardım edip odasına götürüp sonra kendi odasına geçmişti. Diğer odalarda mahvolan yataklar gitmiş ve yenileri gelmişti geçen günlerde. Herkes rahatça uyuyabilirdi.

Yani Karsuki Hariç herkes. Yanında Deku'yla uyumaya alıştığı için uyuyamıyordu. Onun yerine iki eli karnında neler olacağını düşünüyordu. İlk haftayı atlattığından beri başına gelenlerin ne kadar harika olduğunu görebiliyordu.

Hayatının cehenneminde kurtulmuş, çocukluğunun kahramanı onu yeniden kurtarıp birilerine güvenmenin normal olduğunu yeniden hatırlatmıştı. Ona aşık olmuştu. Kardeşleriyle yeniden buluşup farklı kardeşleri olmuştu. Şimdi ise hayatı boyunca kaçsa da her zan istediği çocuğa bu evde sahip olacaktı.

Neredeyse gerçek bir ailelerdi.

Aklına gelenle kaşlarını çattı. Peki ya evlilik? Yaşadığı şoklardan unutsa da saniyesinde boş verdi. Deku'nun teklif etmesine gerek yoktu. Zaten aile olduklarını ve ikisini de sevdiğini biliyordu. Gerçi bu aklındaki fikrin gitmesi için yeterli değildi.
...

Gece 3 civarı Deku geldiginde onu osaya Kirishima getirmişti. O da cok yorgun olduğu için bir şey demeden Deku'yu aldı ve o da kapıyı kapatıp kendi odasına girdi. "Kaccahn? Uyuyamadın mı?" Onu yatağa oturttu. "Evet." Gömleğinin düğmelerini açtı ve dolaba yöneldi. "Pantolonu çıkar. Üzerini değiştirmen gerekiyor." Anlamamıştı Deku. "Neden ki? Başım fena ağrıyor."

"İçki kokuyorsun. Dediğimi yap." Kıyafetleri yanına attı. Ona yardım ettikten sonra biraz olsun daha iyi görünüyordu. Beraber yatağa yattılar. Deku aşırı derecede yorgun ve her an uyuyakalacakmış gibi görünsede ona yanaşıp sıkıca sarıldı. Onun kokusuyla rahatlamıştı ve yanında olduğu için mutluydu.

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now