Katsu

17 5 2
                                    

Katsuki uyandığında yine Deku'yu görememişti. Son zamanlarda sürekli böyle olsa da hala alışamamıştı. Kalktığında ilk alışkanlık olarak hazırladıkları odaya girdi ve her şeyin yerinde olduğundan bir kez daha emin oldu. 2 hafta kalmıştı sadece. Doğumda artık riskli zamanlara girdiği için gerginlik vardı ve böyle durumlarda evde yalnız olmadığını bilmek iyi oluyordu.

Shinso belli etmemeye çalışsa da o da tetikteydi ve artık yemeklerde Katsuki'nin yardım etmesine izin vermeden kendi yapıyordu ya da dışarıdan sipariş veriyorlardı.

"Katsuki." Kapı önüne onu almaya geldiğinde transtan çıktı. "Kahvaltı hazır." Kafasını salladı. "İnelim. "Kuyruğu yine karnına sarılmıştı ve Shinso bu refleksi çok iyi biliyordu. "Bir şey olmayacak."

"Biliyorum bunu. Hadi, karnım aç."

"Bu arada neden hiç canın saçma şeyler canın çekmedi." Omuz silkti. "Nerden bileyim? Bebeklerim akıllı herhalde."

"Ya da istediklerini söylemeyen inatçı bebekler." Kafasına vurdu. "Acaba onlara kiminle beraber bakacağız?" Gülümsedi. "Biliyorum biliyorum. Buradan bir süre daha ayrılmak gibi bir niyetim yok."

Bu evde en uzun süre kalan kişilerden olacaktı muhtemelen. Ama yanında kimse olmadan iki bebeğe birden bakamayacağından emindi.
...

Tooru ders sırasında yine bebeğin şu anda ne kadar tatlı olduğunu düşünürken gülümsemeye başlamıştı. Birde yakın zamanda dünyaya gelecek ikizleri düşündükçe heyecanını bastiramiyordu. Eiji de abi olacaktı. O da bir kere daha abla olacaktı. Acaba abisi ikizlere bakması için ona izin verir miydi?

"Hogakure-san?" Daldığı hayal aleminden çıktı. "Evet hocam?" Kadın ona gülümsedi ve tahtaya yansıttığı testte 7. soruyu gösterdi. "Bu soruyu çözebilir misin?" Kafasını salladı ve okumaya başladı. "Tabi." Hayal aleminde daldığı sürede kalkan kulakları yine yavaşca düşmüştü. Sınıf ise merak etselerde sormamayı tercih ediyordu.
...

"Şu sayfayı açsan diyorum artık." Kafasını iki yana salladı. "Sende taktın şuna. Benim kitap yorumumu kim ne yapacak ve bebeklerden zaman mı bulacağım." Shinso nefesini verdi. "Kendi hayatında olsun o zaman. Bebek eşyalarını filan gösterirsin."

"Bakarız." Evde boş boş oturmaktansa kitap okuyup yorumlarını kaydetmek iyi fikir gibi görünse de sosyal medya denilen ortamda kimin nasıl tepki göreceği belli değildi. Eşya ararken bunları çok sık görmüştü.

"Tamam sustum. İsim bulabildin mi?" Gülümsedi. "Evet." Shinso kitabını kapattı. "Uyumlular mı?" Kafasını salladı. "Ne kadar araştırdın?" Gözlerini devirdi. "Bir ay kadar. Biri belliydi zaten." Shinso meraklanmıştı. "Kimse biliyor mu?" Eğer isim seçerken veya seçtiğinde.nasıl bir kaosun içinde kalacağını tahmin ettiği için gizlice araştırmıştı. "Hayır. Doğduklarında söylerim." Şaşırdı. "Deku? Onla beraber seçmediniz mi?" Yarı seçmişlerdi. "Birini biliyor. O kadar ağladı ki bende söylemedim diğerini."

"Çok kötüsün." Omuz silkti. "Az kaldı zaten." Karnına giren ekstra acıyla eli karnına gitti. "Sabit durun iki dakika."

"Tekme mi?" Kafasını salladı. "İsteyerek yapıyorlar yemin ederim." Hamileliği genel anlamda sorunsuz geçse de her an her şekilde vurulan tekmeler fazla gelemeye başlamıştı artık. "Hangisi sence kız mı erkek mi?"

Biraz düşündü. "Kız bu sefer." İçinden geçirdi. Hareketli olacak olan o. İçine doğmuştu. Evin tek kızı olacaktı ama çok güçlü olacak ve ikizini koruyacaktı. Arkalarında o ve Deku olacaktı.

"İsmi ne?" Yandan bir bakış attı. "Buna kanar mıyım sence? Başka sefer."
...

Deku akşamleyin uzun zaman sonra erken gelebilmişti. "Sizi çok özledim Kacchan." Karnından dolayı yine yarım sarılabilmişlerdi. Elini hafifçe karnına koydu. "İyiler mi?"

"Beni tekmeleyecek kadar enerjikler." Hafif gülümsedi. "Annenize zarar vermeyin. Size bir şey yaparsa ben de koruyamam." Omzuna vurdu. "Dediklerini anlıyorlar. Saçma saçma şeyler söyleme."

"Tamam tamam. İkimizde sizi çok seviyoruz. Asla size zarar verecek bir şey yapmayız." Katsuki'nin yanağından öptü. "Yemeği gelirken söyledim. Biraz dinlenelim. Shinso nerede?" Diğer evi işaret etti. "Dinleniyor." Kafasını salladı. "Kızgınlık dönemi mi?"

"Hayır, dün uyuyamamış sadece." İkinci nedenini ona söylemesede ikisini yalnız bırakmak olduğundan emindi Katsuki. "İçeri geçelim o halde de seninle dinlenmek istiyorum." Salonda yemek artı filmle beraber fazlasıyla sakin bir akşam geçirdiler. Tek sorun karnı gerçekten şiş durumdaydi ve tekmeler fazla artmıştı. Kasılma süresi tehlikeli aşamada değildi ama kalbine endişe dolmuştu. "Deku."

"Evet Kacchan." Elleri karnında geçirdi. "Yarın evde dur. Bir şey olacak." Kedi-insan hislerinin ne kadar doğru çıktığını bilmesi bir yana, gizlemeye çalışsa da Katsuki'nin sesinde duyduğu endişe bile onu her şeyi bırakmaya ikna edebilirdi. "Tamam canım. Buradayım. Yarımca cuma ve fazla bir şey yok. Onlar halleder." Karnındaki elini tutarak kendine yaklaştırdı ve ufak bir öpücük koydu. "Diğer taraftan istersen en önemli toplantı olsun. Hala burada olacağım çağırdığında. Değerli eşimsin sonuçta."

-uzgunum ama karı-koca aşırı cringe olması bir yana Katsuki'ye karı dedirtemem Bakugou görse patlatır beni..-

"Aptal.." Deku elini yanağına koydu ve Katsuki'nin kafasını eline bırakıp gözlerini kapanmasını izledi. Bu görüntüye tekrar aşık olmuştu. Dudaklarına derin bir öpücük bıraktı ve alımlarını dayadı. "Bir şey olmayacak Katsuki. Sağlıklı olacaklar." Kendini ikna etmek için kafasını salladı. "Yatalım." Merdivenlerden çıkarken ona yardım ve beraber yataklarına geçtiler.
...

Sabah evde Deku'yu gören Shinso'ya güzel bir sürpriz olmuştu. Beraber kahvaltı ettikten sonra uzun zaman sonra salonda bir arada oturmuşlardı. Ama Katsuki belli etmemeye çalışsa da kesinlikle canı yanıyordu. Bir yanı bu kadar erken olmayacağını söylese de kasıklarımdaki ağrı tersini söylüyordu.

Ellerini karnına sardı. "Katsuki?" Shinso her zamanki gibi fark etmişti. "Bunlanet ağrı normal değil. Doğum-" ve daha kötü bir ağrı daha vurduğunda acısının sesine yansımasını engelleyememişti. "Kacchan? Doğum mu? NE?" Panikten ayağa kalksa da ne yapacağını bilemedi. Tüm stres bir anda ona da vurmuş ve beynini çalışmaz hale getirmişti.

Shinso ise yerinden fırlayıp önceden planladıklarını uygulamaya başladı. Deku'nun burada olması çok iyiydi. "Deku sen arabayı hazırla. Bende doğum çantasını alıp geliyorum. Sonrada Katsuki'yi arabaya taşırız." Neredeyse minnettar şekilde anahtarları alarak dışarı çıktı.

"Belki yanlış alarmdır ama gitmeliyiz." Tek odağı kasıklarındaki baskı olsa da çevresini algılayabiliyordu. "Evet. Ama zannetmiyorum." Shinso anında smust kata koşturmaya başlamıştı. İkinci bir sancıyla kuyruğunu da karnına sardı. "Lanet." Çığlık atmak istiyordu ama durumu olduğundan daha stresli hale getirmek istemiyordu.

Önce Shiso ağzına kadar bebek ve yedek eşyalarıyla dolu büyük spor çantasıyla gelmişti. Deku da kapıya gelince cikmaları için hazırlardı. "Hadi gidelim. Kacchan kalkabilecek misin?" İkisininde bir elini tutarak kalkmaya çalıştı ama bacakları çok fazla titriyordu. "Tamam, gel kucağıma."

Shinso oturduktan Katsuki'yi arka koltuklara kafası Shinso'nun dizine gelecek şekilde yatırmışlar. "Acelemiz var ama dikkatli sür." Bu Deku için fazla zor bir şeydi. Endişe tüm kafasını ele geçirmiş durumdaydı.

"Ederim." Direksiyona geçti ve arabayı çalıştırdı ve hızlıca yola çıktı. O sıra tekrar acıyla inleyen Katsuki'yi duyduğunda ise kendi başına bu işin üstesinden gelemeyeceğinden emin oldu. "Kiri acilen hastaneye gelmelisin."

Sonra hastaneye doğru hız sınırları aşacak ama kaza olmayacak şekilde sürmeye devam etti. "ÖNÜMDEN ÇEKİLİN! ÇOCUKLARIM DOĞACAK!"
...

İsimler gelecek bölüme 😘

Kedi-İnsan (Dekubaku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin