Çıldırmış Kedicik

141 22 17
                                    


Sabah olduğunda Katsuki tam anlamıyla delirmişti. Dün geceden beri bastırdığı dürtüleri bu sefer onu kontrol altına almıştı. Gece boyu Deku'nun yanında durmak hormonlarını fazlasıyla etkilemişti.

Öyle ki uyandığında terden sırılsıklam olsa bile titremeye devam ediyordu. Yanında masum şekilde uyuyan Deku gözünü döndürmüş ve mantığını devre dışı bırakmıştı.

Üzerine çıkıp onu öpmeye başladığında Deku titreyerek uyanmış ve durumu kavramaya çalışmıştı. Bunu yapamadan üzerindeki t-shirt'ü Katsuki pençeleriyle yırtmıştı

Katsuki'nin kızarmış yanakları ve vahşi tavrı birbirine girmesi Deku'yu kesinlikle etkiliyordu. Az önce şok olsa da artık kendindeydi ve ne yapacağını biliyordu. İlgilenmesi gereken bir kedicik vardı.

Yerlerini hızlı hamleyle değiştirdi ve düşük kulaklarını okşadı. "Artık uyandım güzelim. Seninle güzelce ilgineceğim."

Katsuki'nin bacaklarını açıp kendini bastırdığında inleme çıkmıştı ikisinden de. Fazlasıyla ıslandığı için eşofman altından bile hissedebiliyordu. "Katsuki, neden kendini bu kadar bekletiyorsun?"

Tek seferden altını çıkardı ve parmağını soktu. "Aaah, Deku!" Her yeri titrerken elleri çarşafları sıkıyordu ve durmamasını söylüyordu. Öyle bir niyeti yoktu.

İkinci parmakla sıkılığı azaltırken onu öperek rahatlamıştı. "Devam etsene artık. Aaah, lanet." Duymamış gibi yaparak 3. parmakla daha derinlere indi. "Deku, yapma, dur!"

Bir eliyle ağzını kapattı ve daha hızlı hareket ettirmeye başladı. "Biraz sessiz ol. Diğerleri uyanmış olabilir. Kendini bana bırak sadece." Gözyaşları akarken titreme arttı ve sadece parmaklarına sertçe boşaldı.

Deku da kendi altını çıkartırken kediciğin titremeleri biraz olsun geçmişti. Yeni boşaldığı hassas olsa da kendini bastırdığında Katsuki anında ayaklarını beline sarıp kendini sürtmeye başlamıştı. Kendini sikmesi için neredeyse yalvarıyordu.

Deku onu ters çevirip kafasını yastığa bastırdı ve kalçasını kendine göre ayarladı. "Tanrım kedicik, çok gürültücüsün. Normalde seviyorum ama riske atmayalım tamam mı?"

Sıcacık ve kaygan olan deliğe rahat girdi ve hareketlerine başladı. Kendiside inlemelerini tutamazken bu sefer durmaya hiç niyeti yoktu. Hızını arttırdıkça duyduğu inlemer ve hafif mırıltılar teşvik ediyordu.

"Deku, gelyorum, ahh s." Deku transa girmiş gibi cevap vermedi. Birkaç saniye sonra Katsuki yine sertçe boşalmış Deku da iyice sıkılaşan delikte kendini tutamamış ve bir kısmı içine dökülse de çıkardığında bunu fark etmemişti.

Nefes nefese kalan ikili yatakta yan yana yatarken Katsuki hala durmak istemiyordu. Sırt üstü yatan Deku'nun üstüne oturdu. "Kedicik? Normalde bir tur yetiyordu sana."

Bakışlarını kaçırdı ve mırıldandı. "Bir tur daha." Deku'yu ikna etmek için kuyruğunu bacaklarının etrafında dolandırdı ve bastırdığında çoktan sertleşmeye başlamıştı. "Aah, kahretsin."

Kendini ayarlayıp içine alırken zorlandığı bariz şekilde belliydi. Deku sırtını yatak başlığına yaslayana kadar geri gidip ellerini beline koydu. "Zayıfsın şu anda. Kendini zorlama güzelim.

Elleriyle yardım ederek oturmasını sağladı ve kalçalarını tutarak onu sabitledi. Boynunda izler bırakırken elleriyle kalçasını okşama devam etti.

Katsuki de inlemesini bastırmak için Deku'nun boynunu ısırıp sirtına pencelerini bastiriyordu. Bu izler Deku için önemli değildi.

"Artık hareket etmek ister misin güzelim?" Titreyen dizleriyle yükselip alçalırken deku da neredeyse kendinden geçmişti. Şu anda her zerresi onu hissediyor ve çevresini sarıyordu. Duyduğu mırıltılar onu rahatlatıp kafasını boşaltıyordu. Neredeyse hipnotiza olmuştu.

Boşalmasına yakın Katsuki'yi kaldırmaya çalışsa da kedicik durmuyordu. "Katsuki, boşalmak üzereyim. Aagh." Bir anda derine oturunca kendini fazlasıyla sıkmıştı. Boşalmak fazla cazip geliyordu. Sadece bir kere-

Çoktan boşalırken sesli inleme kendine getirmiş ve zorla onu kaldırmıştı. "Ne yapıyorsun? Rahat biraksana kendini." Bunun en ağır kızgınlığı olduğunu düşünmek yanlış olmazdı. İlkinde onu uyarırken şu anda içine boşalması için yalvarıyordu. Bunları sonra hatırlamaya ağından emindi. Katsuki bir süre sonra yorgunluktan uyuyakalmıştı.

Ne yaptığını fark eden Deku onu hemen yarı uyur halde onu temizlemiş ve bir şey olmayacağı için kendini ikna etmeye çalışmıştı. Sadece az bir şeydi. Sorun olacağını düşünmüyordu. Yine de artık prezervatif almayı aklına yazdı.
...

Hızlıca temizliği halletti ve Katsuki'yi dinlenmeye bırakarak diğerlerinin yanına geçti. Kahvaltı neredeyse hazırlanmıştı.

"Deku-nii, günaydın. Şey" devamı gelmeyince Deku gulumsedi. "Kacchan iyi şu anda. Uyuyor." Kız rahat bir nefes verdi."

Ochako yumurtayı masaya getirdi. "Ona kolay kolay bir şey olmaz am dün gerçekten hepimizi şaşırttı." Haru ve Rei içeri girdiler. "Günaydınn." İkisinin de enerjisi yüksek olsa da dün onların uzun bir konuşma yaptığını tahmin ediyordu Deku. "Günaydın Haru. Samu hala uyuyor mu?" Omuz silkti ve kapıya baktı. "Birazdan gelir herhalde gelmezse ben getiririm. Bu arada Katsu-nii?"

"Dinleniyor. Sonra kahvaltı yapar." Mırıldanarak onayladı. Shinso ve Samu da geldiğinde toplu olarak kahvaltı yaptılar. Sonrasında Deku ve Ochako iş için hazırlanırken sofrayı diğerleri toparlamıştı.  Cumartesi olduğu için ikizlerin ve Tooru'nun okulu yoktu.

Deku odaya girdiğinde Katsuki irkilerek uyandı ama hala uykulu gözüküyordu. Hemen yanına gidip başını okşadı ve rahatlamasını sağladı. "Benim Kacchan. Sakin ol. Üzerimi değiştirip ise gideceğim tamam mı?" Yüz üstü dönüp kafasını sağa çevirdi. "Erken gel." Saçlarını hemen öpüp geri çekildi. Bugün işleri hızlı halletmeye çalışması gerekiyordu.
...

Katsuki öğlenden sonra kendine geldiğinden hafif yorgunlukla gerinerek uyandı. Her zamanki gibi puslu hafızası anılarını silse de ne olduğu az çok belliydi. Bel ağrısı çok uyuduğu için neredeyse sıfırlanmıştı ve güzel kokuyordu. Deku'ya bunun için teşekkür etmeliydi. Banyoya girdiğini bile hatırlamıyordu. Ama banyoya girdiğinde bu hissi anında yok oldu. Boynu berber haldeydi...

Anıların bir kısmı bir bir hatırlarken yanakları alev atmaya başlamisti. Neredeyse yalvarmış olmasını kabullenemiyordu. Ama tuhaf olan şey Deku'nun neredeyse içine bosaldigini düşündüğü ufak bir an vardı. Düşüncesi istemsiz titretirken karnına baktı. Sonra ise kendine ufak bir tokat attı. Beyni kendine oyun oynuyordu. O kendini fazla kaybetmiş olsa da Deku öyle bir şey yapmazdı.
...

Bu da özür bölümüm olsun

P.s: nasıl ortalığı karıştırıyorum ama

Kedi-İnsan (Dekubaku)Where stories live. Discover now