Veda

18 4 0
                                    

Kaç yıldır nefes almayı unutmuştum. Nefes alıyordum ama kalbim...Orası ölüydü, yaşamak için sadece veda etmem gerekiyordu. Mirhan'a yıllardır veda edemiyordum. O öldü bende ölmüştüm. Ama bazen vedaları hayatımıza sığdırmamız gerekiyordu.

Bende o vedayı hayatıma sığdırmıştım. Artık zamanı gelmişti. Benim için ne kadar zor olsada o vedayı yapmıştım.Çünkü nefes almayacak birinin arkasından yas tutmaya devam etseydim. Bu sefer kendi hayatımında ölümden farkı olmayacaktı. Mirhan'ıma veda etmiştim. Son kez kokusunu içime çekip yüreğim sızlaya sızlaya vedamızı etmiştik. Aşkımızın başladığı yerde herşey sonlanmıştı. Her ne kadar rüya olsada benim için gerçekti ve daima öyle kalacaktı.

Şimdi ise yüreğimin üzerindeki ağırlık hafiflemiş, yüzümde burukta olsa bir gülümse varken elimde elma şekerini ilk defa içim acıyarak yemiyordum.
Boğazımdan geçerken ilk defa düğüm olmuyor ve gözlerim dolmuyordu.

Yabancı beni hastaneden çıkartmış lunaparka getirmişti. Gülümseten yere...

Buraya gelen herkesin büyük çocuk demeden eminim yüzlerinde tebessümler eksik olmuyordur. Şuanda benim olduğum gibi... Bu mutlulukla başımı çevirip yanımda oturan yabancıya baktım.

"Teşekkür ederim."

"Ne için teşekkür ediyorsun?"

"Beni buraya getirdiğin için, elma şekeri aldığın için ve her zaman yanımda olduğun için."

Yabancı gülümseyerek gözlerimin içine baktı. Sonra ellerini uzatarak ellerimi avuç içlerine aldı.

"Asıl ben teşekkür ederim, artık gerçekten gülümsediğin için, ben teşekkür ederim bana dünyaları verdiğin için."

Bana dünyaları verdiğin için demişti halbuki ona verecek bir dünyam yoktu. Ben kendi dünyamı yeniden inşa edecekken ona ne verebilirdim bilmiyordum?

"Osman amca tutuklandı mı?"

Yabancının yüzü bir anda değişmiş bakışlarını benden uzaklaştırmıştı. Bazen gerçeklerden kopmak istesende gerçekler her zaman bir köşede duruyordu.

"Ne kadar gerçeklerden kaçsakta o gerçek daima orada durur. O yüzden kaçma! Osman amca tutuklandı değil mi? Sonuçta suçunu itiraf etti ama ben inanmıyorum onun suçlu olacağına. Bu kazağı en son yapacak insan o. Yıllardır tanıyorum, karıncayı bile incitmeyen insan nasıl birine kıyar?"

Yabancı derin bir of çekip tekrar bana baktı.

"İnan ben ne insanlar tanıdım, karıncayı bile incitmeyen ama bir insanın boğazını kesen. O yüzden kimseye güvenme Liya! Osman suçunu itiraf etti o yapmış, hem neden yalan söylesin işin içinde hayatı var."

Bir süre cevap veremedim. Yabancı haklıydı Osman amca neden suçu üstüne alsın ki, hayatı söz konusuysa?

"Kimbilir dedem onu neyle tehdit etti bunu yapmak zorunda kaldı? Yada o yaptıysa neden bunca yıl bekledi? Mirhan'a çarptığı gün gelir teslim olurdu. Ayaz sana diyorum bu işte bir şey var. Sanada herşey tuhaf gelmiyor mu? Osman amcanın sabıkası bile yok ya!"

Yabancı bana cevap vermek yerine gözlerime öyle takılı kaldı. Elimi kaldırıp sallayınca kendine gelmiş bu sefer tuhaf tuhaf gülmeye başlamıştı.

" Hayırdır neden gülüyorsun? Ben komik bir şey söylemedim."

"Sen bana az önce Ayaz dedin."

"Öylemi dedim?"

"Hı hı!"

Yabancının ismini ne zaman söylemiştim farkında bile değildim. Ama ondaki bu tuhaflık beni şaşırtmamışda değildi.

Elma ŞekeriWhere stories live. Discover now