ELMA ŞEKERİ 2

61 8 8
                                    

AÇELYA ÇİÇEĞİ

Şeker oğlan toprak oldu, şeker kız ise yaşamaya mahkum kaldı.  Halbuki masalda ikiside ölüyor, ikiside toprağa karışıyordu.

Peki şeker kız hala neden hayattaydı?  Sen benden gidersen nefes alamam diyen kız neden yaşıyordu?

Neden yaşıyordum ki ben? Yeşil gözlü çocuk toprak altında, ben ise dünyada yaşamaya çalışıyordum.  İçimde ki acıyla, gözlerimde kurayan yaşlarla devam etmeye çalışıyordum.
Ama olmuyordu ki, gitmiyordu böyle hayat...Acım her geçen gün hafifleyecekken, daha da çoğalıyordu. Onun dediğini yapmak istedim, yoluma devam etmek istedim. Denedim bir süre yaşıyormuş gibi yaptım. Sonra ise kendimi kandırdığımı anladım.

Beni bu hayata bağlayan sadece küçük Mirhan'dı. Aynı onun kopyası olan, bana yeniden nefes almayı sağlayan Mirhan'ımdı.

Bazen bana  şeker kız diye sesleniyordu. Sanki o çağırıyormuş gibi...Bak şeker kız ben hayattayım ölmedim diyordu. Sonra karşımda küçük Mirhan'ı görünce ruhum yeniden acılara gömülüyordu.
Geçmiyordu bu sızı, üstünden 6 yıl geçmesine rağmen unutamıyordum onu...Sanki zaman onun öldüğü saatte takılı kalmış ilerlemiyordu. Kucağımda kanlar içerisinde gözlerini kapaması, bana şeker kız demesi gitmiyordu gözümden...

O benden gitti gideli her gün ziyaretine gidiyor, her gün toprağına avuçlayıp özlemimi gidermeye çalışıyorum. Yine toprağı avuçlarımda, ayak ucunda oturmuş derin bir sohbete koyulmuştum . Zaten hep ben anlatırdım o dinlerdi.

imdi kesin ordan bana kızıyorsundur.  Ne bu sulu gözlülük azcık kendine gel diye. Tamam haklısın şeker oğlan, hemen gözyaşlarımı siliyorum ve gülümsüyorum.

Bu arada bugün yanına gelmekte biraz geç kaldım biliyorum. Umarım kızmazsın bana! Okulda az işim vardı, yoksa ben sana hiç geç kalır mıyım? Ah şeker oğlan gerçi biz birbirimize hep geç kaldık. Neyse tamam hüzünlü şeylerden bahsetmeyelim değil mi?  Önce toprağının üstünde ki otları temizleyelim. Ne kadarda  çabuk çıkiyor bunlar böyle?Ama çıksınlar ben hep temizlerim ki!

Bu arada elma sekerimi yedim, yani mutluluk iksirimi aldım haberin olsun.
Sırf sen elma şekerine küsme diye yiyorum. Yoksa nasıl boğazımdan aşar?Onu her yediğimde boğazım da bir düğüm oluşuyor.

O gün yerlere dağılan elma şekerleri ve senin yüzün aklıma geliyor. Ben ona artık mutluluk iksiri demiyorum. O artık benim için ayrılık iksiri, seni benden ayıran iksir diyorum. Benim için vicdan azabı olan iksir...

Hayır ağlamıyorum diyorum ya,  gözüme toprak kaçtı ondan, bak hemen siliyorum gözlerimi sen yeterki üzülme....Bu arada sana yeni çiçek tohumu getirdim. Özel bir anlamı olan açelya çiçeği...

 Açelya çiçeğinin anlamı neymiş biliyor musun?  Sevgiliye duyulan özlemi temsil edermiş. Tıpkı benim sana olan özlemim gibi. Şimdi bunu toprağına dikeceğim sen beni özleme diye? Beni özledikçe bu çiçeği hisset olur mu?"

Avuçlarımdaki tohumu  Mirhan'ın toprağına ekecekken duyduğum sesle elim havada asılı kaldı.

" O seni her saniye özlerdi ve özledikçe resmine  bakararak hasretini giderirdi."

Başımı arkaya, sesin geldiği yöne çevirdim. Bakışlarımı önce ayakkabılarından başlayıp yukarıya doğru kaydırmamla kirli sakallı, saçları rüzgardan dağılmış bir çift mavi gözle karşılaştım. Oda gözlerini gözlerime değdirek uzun süre bakmaya devam etti.

Kendimi toplayıp ayağa kalkarak tam ona doğru döndüm.

"Sende kimsin?"

Yabancı hala gözlerime bakmaya devam ediyordu. Çekmek istedim gözlerimi yabancı bakışlardan ama olmadı. Tekrar aynı soruyu yöneltince bu sefer bakışları Mirhan'ın mezarlığına kaydı.

Elma ŞekeriWhere stories live. Discover now