Özlem ve Sevgi

284 73 30
                                    

Allah'ım bana neler oluyordu, ben böyle şeylerden etkilenecek kız değildim ki... Ne hale gelmiştim.
Üstelik resimlerimide silmeyeceğini söylemişti. Peki, şimdi ne yapacaktım?

Derin düşüncelere dalarak bahçeye çıktım. O sırada Eslem'in sesini duyar gibi oldum. Dönüp arkama baktığımda koşarak bana doğru geliyordu. Adeta maraton koşmuş gibi... Bir an üzerime uçacak sandım.

Nefes nefese yanıma ulaştığında "Kızım senin kulakların sağır mı oldu? Arkandan o kadar bağırdım, beni duymadın. Ay nasılda yoruldum sana yetişeceğim diye. "

"Aa Eslem bir sus, nefes al istersen!"

"Ay haklısın dur bir nefesleneyim."

Eslem'in karşısında durup sakinleşmesini bekledim.

"Tamam, şimdi iyiyim, hadi anlat neler oldu? Çocuk resimlerini sildi mi?"

Resimler deyince birden gözlerim doldu, kendimi tutmasam nerdeyse ağlayacaktım.

" Liya güzelim iyi misin neyin var? Çocuk bir şeymi yaptı sana?"

Kendimi toparlayıp konuşmaya çalıştım.

"Yok bir şey yapmadı ama resimleri sildiremedim ne yaptıysam, tehdit bile ettim. Çocuk tınlamadı, aksine resimleri silmeyeceğini söyledi. Eslem şimdi ben ne yapacağım?"

Artık dayanamadım, Esleme sarılarak ağlamaya başladım. Sabahtan belli yaşadıklarım sinirlerimi tamamen bozmuştu. Eslem beni sakinleştirerek sırtımı okşuyor, bir yandan da güldürmeye çalışıyordu.

"Tamam, canım halledeceğiz, ağlama artık lütfen! Bak bende ağlarım şimdi, ağlarsam susturamazsın ona göre çünkü hiç çekilmiyorum." Diyerek sonunda beni güldürmeyi başardı.

"Ha şöyle güzelim, senin güzel yüzüne üzüntü hiç yakışmıyor.
Bir şekilde halldedeceğiz. Şimdi eve git dinlen, düşünme bunları artık!" Eslem'e bir kez daha sarılarak yanağından öptüm.

" Tamam, canım bir ara ders notlarını bana verirsin, dersleri de kaçırdım zaten, onları toparlamam gerek."

Eslem'le vedalaşarak otobüs durağına geçtim. Şu anda beni mutlu eden tek şey elma şekeriydi. Sabah da yiyememiştim, şimdi tam zamanıydı. Daha önceki aldığım yere gittim, Allah'tan hemen gitmiştim son bir tane kalmıştı. Şekeri alarak durağa geçip oturdum. Garip bakışlar altında elma şekerimi yemeye koyuldum. Şuanda kimse umurumda değildi.

Bir güzel elma şekerimi yedim, işte benim için mutluluk buydu. Sanki dünyaları bana vermişlerdi, bir şekerle mutlu oluyordum. Bütün sıkıntılarımı bana unutturuyordu.

Çocukken de böyleydim, ne zaman suratımı asıp otursam babam tahmin eder bu kız yine bir şeye üzülmüş der, gidip elma şekeri alırdı. Elma şekeri almaları dedemlerin evine taşınınca dahada sıklaşmıştı.

Dedemden ne zaman azar işitsem, babam hisseder bana elma şekeri alır bütün mutsuzluğumu giderirdi. Dedemin o an beni sevmemesini bir süreliğine olsada unuturdum. Aslında öyle fazla bir şey istemezdim, pahalı oyuncaklar ya da elbiseler, benim gözüm toktu sadece biraz sevgi göstermesi yeterdi. Ben sevgiyi annem ve babamdan görmüştüm ama dedemin de beni sevmesini istiyordum. Hâlbuki yıllar sonra bulmuştuk birbirimizi, bizi daha çok sevmesi gerekirdi ama olmadı. Diğer torunlarına sevgiyle yaklaşır onları çok severdi.
Peki ben ve kardeşim torunu değilmiydik?

Biz oğlundan bir parçaydık, sırf annemi sevmediği için mi bizi sevmiyordu? Babama bir gün sormuştum, dedemin bizi neden sevmediğini sonuçta artık barışmışlardı. Neden aradaki buzu eritmiyordu. Babam cevap verememişti, susup kalmıştı.

Elma Şekeriजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें