Ben içimdeki seni sevmişim

115 51 11
                                    

Sırlarla dolu bir hayat, gerçekleri saklayan insanlar... Peki, kim bunlar? En sevdiklerim, ailem ve âşık olduğum adam...

Etrafımı saran bu ikilem beni yiyip bitiriyordu. Bütün bu olanlara anlam vermeye çalışıyordum. Annemin enteresan hareketleri, özellikle Mirhan'ın, Cengiz olduğunu öğrendiği andan itibaren tuhaf davranışları, farklı bir insan olup çıkmıştı.

Daha önce bana hiç davranmadığı kadar kötü davranıyordu. Odalara kapatmalar, telefonumu almalar... Kaç kez sordum niye böyle yaptığını ama cevap alamadım. Önceleri babam bu yaptıklarına karşı çıkmıştı, sonra ne olduysa oda annem gibi olmaya başladı.

İkisi de tıpkı küçükken olduğu gibi odalara kapanmaya başlamış, fısır fısır konuşup duruyorlardı. Kötü bir şeyler oluyordu ama ben hiç birinden haberdar değildim.

Peki diğer yarım benden sebepsiz yere ayrılan onun derdi neydi? Doğru düzgün açıklama yapmadan ayrılmıştı. Arkasında bir sürü soruyu cevapsız bırakmış öylece çekip gitmişti. Neden ismi Mirhan olmuştu? Neden ben Cengiz'im dememişti? Neden benden ayrılmıştı? Nedenler, nedenler ama bu nedenlere cevap verecek kimse yoktu.

Hayat ne garipti bir zamanlar dünyanın en mutlu insanı sen olurken, bir şey olup en mutsuz da sen olabiliyordun. Bir an dünyan tepe taklak oluyordu. Önce en yakınımdan darbe yemiştim, sonunda hem bizi üzmüş, hem de canından olmuştu.

Sonra Mirhan senin elini ölsem bırakmam diyen adam, bir anda bırakıp gitmişti. Üstelik ben senin çocukluğunun deyip gitmiş beni yine onsuz bırakmıştı. Şimdi de ailem nedeni bilmediğim bir şekilde üstüme gelmeleri, hiç birine anlam veremiyordum.

Bir kaç gün daha köyde kalıp İstanbul'a döndük. Benim oraya gitme sebebim bana iyi gelmesiydi ama en beter şeklinde dönmüştüm.

Psikolojim daha kötüye gidiyordu, iyice kendi içime kapanmıştım. Ani gelen ağlama istekleri başlamıştı, yatağıma oturup sesli bir şekilde ağlıyordum.

Rüyalarıma ise devamdı, bir türlü peşimi bırakmıyordu. O gecenin izi bedenimde olduğu kadar, ruhumda da iz bırakmıştı. Yiğit adeta rüyalarımı esir almış, diğer dünyada bile seni rahat bırakmıyorum diyordu.

Benim bu hallerimi ailemde görüyordu, onlarda üzülüyordu. Hatta eve doktorum Ömer beyi bile çağırmışlardı ama onun yapacağı bir şey yoktu. Benim durumum tamamen psikolojikti. Ömer Bey ise sadece bana arkadaşlık ederek yardımcı oluyordu. Bir gün onunla konuşurken bir soru sordum.

"Ömer Bey insan sevdiği insanlardan niye bir şeyler saklar? Neden hep susarlar, kendilerine sorulan sorulara verdikleri cevap neden sadece büyük bir sessizlik? Ben hep böyle karşılık buldum.

Önce sevdiğim adama sorular sordum, gözlerinin içine baktım ben o kişiyim desin diye ama yok, büyük bir suskunluk. Sonra ailem anlamadığım bir şekilde beni cezalandırıyorlar, sebebini onlara soruyorum, cevap yine sessizlik...

Biliyor musunuz? Ben o gece bir kurşun yedim ya sırtımdan, inan hiçbir şey... Yiğit'in yaptıkları hiçbir şey ben en büyük darbeyi şuanda ailem ve Mirhan'dan aldım. Ben Yiğit'e karşı susmadım, sesimi duyurdum. Peki, sevdiklerim onlar neden susuyorlar, neden bana çare olmuyorlar? Hâlbuki benim bu halimin tek ilacı sorduğum sorulara cevap almak!"

Ömer beyin bana verdiği tek cevap; "İnsanlar bazen sevdikleri için susmak zorunda kalırlar, sırf onları korumak adına..."

"Ben onların korumasını istemiyorum, ben onların benim yanımda olmalarını istiyorum. Mirhan'ın yanımda olmasını istiyorum."

Elma ŞekeriWhere stories live. Discover now