AŞK...

159 56 21
                                    

Geçmişime, çocukluğuma ve kendime bir sözüm vardı. Bana ilk mutluluğu yaşatan, ilk evlenme teklifi eden, ilk kalbimi mutluluktan atmasını sağlayan çocukluğuma...

Annem kızıyor diye kalbimdeki sevgiyi ret eden çocukluğuma... Sadece masum bir sevgiydi, hem ben o zamanlar ne anlardım ki erkek arkadaş falan, sadece arkadaşlarımdan duyardım. Annem neden kızardı öyle şeylere anlam veremezdim, erkekten arkadaş olunmaz, sakın ha görmeyim derdi. Bir bilseydi erkekten arkadaş olunur, oyunda oynanır, saklambaçta çünkü ben Cengiz'le oynuyordum. Tabii ki de anneme görünmeden... Hâlbuki annemde âşık olmuş evlenmişti neden beni böyle kısıtlardı anlamazdım. Belki köyde olduğumuzdan laf söz olur diye istemezdi.

Peki, Liya şimdi ne oldu? Nasıl her şeyi bir anda değişti, kalbinin asıl sahibini nasıl unutabildin?

Bir çift yeşil göze vurulmuştum, aynı küçük Liya gibi. Belki aynı yeşillere benzediğin için miydi? Yoksa gerçekten Mirhan'a gönülden bağlanmış mıydım?

Ya şimdi annem duysa bir sevgilim olduğunu bilse nasıl tepki verirdi, lise yıllarında daha serbesttim ama şimdi öğrenirse ne olurdu bilmiyorum.

Yine bırakır mıydım? Sanmıyorum bu defa vazgeçmezdim, çünkü bu defa kalbim fena âşık olmuştu.
Beynim, kalbim çok karışıktı. Bir yanım çok mutluydu, bir yanım ise suçluluk hissediyordu. Tabi Mirhan'la, çocukluk aşkımın benzerlikleri de ayrı konuydu. Bir türlü fırsatını bulup soramamıştım. Eğer o olsaydı neden saklasın ki? Bu düşüncelerle sabahı zor etmiştim.

Sabah kalktığımda biraz stresli, biraz heyecanlıydım. Stresim gece boyu düşündüklerimden dolayı, heyecanım ise ilk defa sevgili olarak bir şey yapacaktık ve ben bugün çok güzel olmak istiyordum. Bugün üzerime elbise giymeyi düşünüyordum, ne kadarda alışkın olmasam da... Benimde zaten iki tane elbisem vardı. Düşünebiliyor musunuz? Bir kız çocuğunun iki tane elbisesi vardı. Annem bana boş yere erkek Fatma demiyordu. Diğer mavi elbiseyi giydiğime göre tek seçeneğim kalıyordu, kırmızı elbisem... Acaba ilk günden kırmızı kırmızı çok mu abartıya kaçardım? En iyisi Eslem'e sormaktı, elime telefonu alıp Eslem'i görüntülü aradım. Bir kaç defa çalışta açmıştı.

"Günaydın canım arkadaşım!"

"Liya sabah sabah beni rüyanda mı gördün?"

Gerçekten erken aramıştım, daha okul saatine vardı. Biraz çekinerek özür diledim.

"Sanırım çok erken aradım ama yardımına ihtiyacım var."

"Bence de biraz erken aradın, gördüğün gibi daha uykumdan bile uyanamadım güzelim."

"Biliyorum Eslem inan acil olmasa aramazdım hem de görüntülü... Yardım edecek misin? Bu çaresiz arkadaşına he!" Dudağımı biraz bükerek kendime acındırmaya çalıştım.

"Tamam, tamam bükme dudaklarını acil olan nedir, kötü bir şey yok dimi?"

" Kötü bir şey yok kıyafet seçimimde yardımına ihtiyacım var."

"Kıyafet mi? Bekle az yüzümü bir yıkayım, gözlerimin önü açılsın."

Eslem yüzünü yıkamak için gitmişti,
bende heyecandan yerimde duramıyordum.

"Geldim şekerim, hadi göster kıyafetini bakalım."

Eslem'e direk kırmızı elbisemi gösterdim.

"Oo çok güzelmiş elbise, sen seçmişsin zaten kıyafetini bana daha ne soruyorsun?"

"Soruyorum çünkü kırmızı fazla abartı olma zmı?"

Elma ŞekeriWhere stories live. Discover now