Şeker kız...

341 77 48
                                    

"Neden güldüğünü sorabilir miyim? "

Gözleriyle işaret ederek elimdeki şekeri gösterdi.

Bir şekere baktım, bir ona ...
Ah Allah'ım neden gülecekti?
Çocuksu halime, elimde elma şekeri, elim yüzüm yapış yapış tam rezillikti.

"Hiç mi görmedin şeker yiyen birini? Çok mu komik geldi sana?"

"Görmez olur muyum? Gördüm ama genelde çocuklarda..."deyince  kıpkırmızı olmuştum.

Haklıydı, şu an çocuk gibiydim. Sakin olmaya çalışarak yeniden konuşmayı denedim.

"Lütfen fotoğraflarımı siler misin?"

Bir an gözlerime baktı, o öyle bakınca benim nabız daha hızlı atmaya başladı. Gözlerimi çekemedim, sanki gözlerinde geçmişe ait bir sır vardı.

"Hayır resimlerini silmeyeceğim" diyerek yanımdan geçip yürümeye başladı.

Bende öylece donakaldım bir şey diyemedim. Az önceki bakışların sihrinden kurtulman biraz zaman almıştı.

"Hey nereye gidiyorsun , dursana!" Peşinden gidip yolunu kestim.

"Lütfen diyorum, sakin olmaya çalışıyorum ama anlamıyorsun." Bir süre sustu bir şey demedi sonra Mirhan dedi.

"Efendim!"

"Adım Mirhan! "elini uzatarak gözlerimin içine baktı. Benim sinir artık tavan yapmıştı, hayatımda hiç bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyordum.

"Yok yok senin tahtalar eksik kesin, birde utanmadan adını söylüyorsun. Ben sana adını sordum mu?" Yine gözlerime bakarak gülmüş, o öyle gülünce benim şarteller yanmıştı.

"Çok güzel gülüyor." dedim kendi kendime ama sesli bir şekilde söylemiştim galiba, yanımdan geçerken "İlk söyleyen sen değilsin merak etme, gülüşümü herkes çok beğenir" dedi ve gitti. Ben ise orada öylece kalakaldım, peşinden gidemedim. O laf ağızımdan nasıl kaçtı, anlamıyordum.

Sinirli şekilde sınıfa geçtim, ne yapacaktım şimdi ben resmi silmemişti. Kim bilir o fotoğraflarla neler yapardı. Ben kara kara düşünürken Eslem birden yanıma gelip oturdu.

"Hey neyin var senin?" Gözlerim dolu dolu ona baktım.


"Liya sen iyi misin?"

Kendimi daha fazla tutamayarak herşeyi anlattımAdeta sinir küpüne dönmüştü.

"Nasıl yapar bunu ya, senin iznin olmadan resmini nasıl çeker? Bırakmadın ki o gün ona dersini verecektim."

"Eslem bir sakin olur musun? Bana yardımcı olacağına beni daha kötü strese sokuyorsun. Ya o fotoğraflarla bir şeyler yaparsa?"

Bir tarafım bir şey yapmaz diyordu, sonra çocuğu tanımıyorsun bile nasıl güvenirsin diyordu. Aslında kalbimde hüzün oluşmuştu, içimde hep bir umut vardı. Keşke o Cengiz olsaydı ama değildi.

Elma ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin