Kirikami bölümüdürr
...
O gün alarmın çalmasıyla ilk defa istekli bir şekilde okula gitmek için uyandı Denki. Önce dolabında Ei'in aldığı eşyalardan oversize arkası baskılı beyaz penye ve açık mavi gömleği giyerek önlerini açık buraktı. İnce krem rengi kumaş pantolonu ve içinde defter bulunan kırmızı-beyaz çantasıyla hazırdı.
"Momo, uyan artık." Çocuk kafasını yastığa gömdü. Öğlenden sonra benim dersim. Git sen." Aynada son kez saçını düzeltti ve aşağıda kahvaltıdan sonra yola çıktı.
Üniversitenin kapısının önünde bir anlık duraksadı. En sonunda buraya kadar gelmişti. Ve aşırı derecede gergindi. "Pekala. Başlayalım bakalım." Büyük kampüste dersinin nerede olacağına daha önce baktığı için bir kez daha sukretti. Bu kadar kalabalıkta nereye bakması gerektiğini asla bulamazdı.
En sonunda hazırlık binasına geldiğinde rahatladı. Evet tıp okuyacaktı ama İngilizceydi bölümü. İngilizcesi in o kadar iyi olduğunu düşünmediği için 1 yıl hazırlık okuyacak sonra bölüm derslerine başlayacaktı. Toplamda 7 uzunyil eğitim demekti bu ama bu hayat için uzun zmanadir hekliyordu. 1 yıl daha bekleyebilirdi. Tekli olan ve sınıfa u şeklinde konulmuş sandalyelerden camn tarafında olan kısma oturdu.
Sınıfta kendisine en uzak kowede kafasında kapüşonla oturan kuyruklu kedi-insanla konuşmayı aklına yazdı. Direk yanına giderse tuhaf olacağını biliyordu.
Sessizliğin hakim olduğu sınıfa katlanmak kesinlikle onluk değildi. Olduğu sıradan 3 ilerde oturan kişiye döndü. "Hey, günaydın. Adın ne?"
...
İşlenen 4 dersin sonunda son zille okul bitmişti. 12.30'ta derslerin bitmesinden daha iyi bir şey yoktu. "Kaminari-san, yemekhaneye yürüyoruz biz." Çantasını alıp kalktı. "Geldimm."
Yanlarına geldiğinde gülümsedi. 4 kişilik grup olarak temel olarak anlamışlardı ama her an her şey olabileceğini bildiği için dikkatliydi. "Sizinle gelemeyecegim ama bugün."
"Neden ki?" Gülümsedi. "Arkadaşım okulun ilk günü diye beraber yiyelim dedi. Yarın katılırım size." Şimdilik bunu gizlemekte yarar vardı. Hem gay, hemde sevgilisi olduğunu gerçeği.
"Tamam o zaman." Kapıdan çıktıklarında bahçenin sonunda olan büyük taş saksilarin yanında hem oraya ait hem de oraya ait değilmiş gibi duran biri vardı. mavi, yırtık kot ceketi, siyah kargo pantolonla Onu fark etmemek imkansız olsa da sadece Denki kim olduğunu çok iyi biliyordu.
Mırıldandı. "Şu kıyafetleri gerçekten seviyor." Ona döndüler. "Ne dedin?" Kafasını iki yana salladı. "Önemli değil. Ben gidiyorum. Görüşürüz." Hızlı adımlarla Ei'in yanına geldi. "İçeriye girmeyi nasıl başardın?"
Kirishima siyah güneş gözlüğünün üstünden ona baktı. '"Tahmin ettiğim gibi. Ben harika bir moda danışmanıyım ama kombinleme yeteneğine de puan veriyorum."
"Bunu belli ediyorsun." Kıyafetini söylediğinde çocuk gülümsedi. "Üniversite ortamına uyum sağladım kötü mü olmuş?" Elini koluna attı ve mırıldandı. "Spor araba ve takım elbiseyle gelmemi mi tercih ederdin?"
İteledi onu. "Elbette hayır. Hadi gidelim." İlerlemeye başlarken Ei de arkasından geldi. "Ayrıca sana sürpriz yapmak istedim ve içerden ufak bir yardım aldım." Simdi anlamıştı. Birçok öğrenciye burs verdiklerini daha öncede biliyordu. İçlerinden biri onu kolayca içeri alırdı. "Ee nereye gidiyoruz?"
"Hmm, pizzaya ne dersin?" Kafasını salladı. "Güzel olur."
...
"Ee, nelerden bahsettiniz?" Pizza yerken Kirishima tüm muhabbetten sonra bu konuya geri dönmüştü. "Yani, hoca ingilizceyi ingilizce anlatıyor. Çok fazla yerden insan var."
"Bizim sehirden var mı?" Kafasını iki yana salladı. "Sadece ben. Tabi konu benim şehirde bir yerleri gezdirmeme gelmişti." Kiri kıkırdadı. "Son 1 ayımız yararlı geçti desene."
"Birde kaldığım yere yurt dedim. Öyle olunca aileyi sordular. Bende kendi isteğimle kalıyorum ve bursum var dedim. Anca böyle düzelttim."
"İyi söylemişsin. Nerede kaldığın kimseyi ilgilendirmez." Kafasını salladı. "Bu arada burslar yatmaya başladı." Kiri gülümsedi. "Sevindim. Bu sayede para sıkıntısı çekmezsin. Tek sorun sınıfta kalma gibi bir seçeneğin yok."
"Senin bir İlgin yok değil mi?" ellerini havaya kaldırdı. "Hey, tek yaptığım doğru siteleri ve kaynakları göstermekti. Ayrıca senin gibi başarılı bir öğrenciye elbette burs çıkar." Denki nefesini verdi. "Gerçeği söyle. Ailem olmadığı için değil mi?"
Ellerini indirdi. "Bir kısmı evet. İkametgahın artık alındı ama aile reddi biraz daha uzun sürecek muhtemelen. Bu yüzden sistemde baban ve aldığı maaş da gözüküyor." Homurdandı. "Almadığı." Kirishima elindeki pizzayı ona döndürdü. "Aynen." Sonra ağzına götürdü. "Mahkeme sırasında babanla iletişim kurmak zorunda kalabiliriz."
"Okuduğumu öğrenirse ne yapacağından korkuyorum." Tek seferde söylemişti. Sonuçlar açıklandığından beri aklını kemiren bir soruydu. Evet, ondan nefret ediyordu ve yıllarca ona işkence edip calismak zorunda bırakan adama karşı en büyük duygusu korkuydu. Kaybolduğunda araştırmamış olabilirdi ama şu an aldığı burslara gözünü dikebilirdi.
"Hey, artık benimlesin. Sana hiçbir şey yapamaz Denki." İçinden gülümsedi. Olasılıkları bilemezdi ama kesinliğin kanıtı karşısındayken böyle düşünmeye devam etmeyecekti. "Teşekkür ederim Ei. Her şey için."
Alnına ufak bir fiske vurdu. "Hey, bu ne içindi?" Kaşlarını çattı. "Saçma saçma konuştuğun için. Devam edersen yumruklarım. Hadi ye şu pizzayı. Sonra seni götüreceğim bir yer var."
...
1 hafta böylece tamamlanmıştı. Artık sınıfını tanıyor, arkadaşlarıyla kampüste vakit geçiriyor ve hayatında ilk defa bu kadar çok eğleniyordu. Üniversite gerçekten hayallerinin gerçek olduğu yerdi. Kedi-insanlarla dolu olan bir hak savunucusu grubuna katılmıştı bu sırada. O çocukla da konuşmaya orada başlamıştı. Bu tür yerler görmek umudunu arttırıyordu.
Gerçi sınıfta bu konuyla ilgili kimse onunla konuşmuyordu. Hatta bir kısmı özellikle kaçınıyor gibiydi. Kendi arkadaslari arasında da bu konu hiç konusulmamıştı. O da açmaya korkuyordu biraz. Ön yargıyı kabul edebilirdi ama nefret ediyorlarsa orada kimse onu tutamazdı.
Diğer taraftan Ei ile gittikçe daha fazla sevgili gibi olmaya başlamıştılar. El ele gezme, klasik yakınlaşmalar ve flörtler, birkaç buluşmadır vazgeçilmezdi. Onun bu tarafını gördükçe daha fazla aşık olmaya ve düşmeye başlamıştı.
...
Hafta sonu ise Tooru ile dedikodu buluşması düzenlemişlerdi. Üniversite hayatını merak ediyordu. Bu yüzden Denki'ye hafta boyu mesaj atmıştı. Kendinden birkaç yaş küçük bu kız onun hem arkadaşı hem kardeşiydi. Ve. Kedi-insanlara karşı hassas olmasının bir başka nedeni.
"Kulağa harika geliyor." Kahvesinden içti tekrardan. Uzun denemeler sonucu favorisini bulmustu. Caramel macciahito. "Kabul, gerckten öyle. Liseden sonra cehennemden kurtulmuş gibi hissediyorum."
Kız kulaklarını düşürdü. "Lise hayatının zor gectigini duymuştum. Yani uzuleceksen, bahsetmek zorunda değilsin." Kafasını iki yana salladı. "Asla yaşadıklarımı dert eden biri olmadım Tooru. Önemli değil. Ama sana bir surprizim var." Kulakları anında havaya dikildi.
Kız öne eğildi. "Dinliyorum." Çocuk kıkırdadı. "Salı günü, benimle Kyoto üniversitesine geliyorsun." Gözleri kocaman açıldı ve ayağa dikildi. "NE CİDDİ MİSİN?"
Heyecandan yerinden sıçrarken Denki gülmesini bastırmaya çalışıyordu. "To-tooru, sakin ol. Elbette ciddiyim. İzini hallettim bile. Sana üniversiteyi gezdireceğim."
"Sen harikasın Denki-ni-chann!" Ona sıkıca sarıldığında karşılık verdi. "Şu konuda anlaşalım. Bana abi demene gerek yok. Denki yeterlidir." Kız ondan ayrıldı. "Öylesin ama tamam. Denki."
Gülümsedi ve saatine baktı. "Kahveyi bitirelim de sonra kalkalım. Ei bizi alacağını söylüyordu." Kız kıkırdadı. "Siz de harikasınız."
"T-Teşekkür ederim." Yanaklarının yandığını hissediyordu. Bunu sevse de başkaları onlara iltifat ettiğinde kizarmasına engel olamıyordu. "Çok tatlısın Denki. Ama hala 2. favorimsiniz."
"Hey, nedenmiş o?"
Zafer işareti yaptı. "Katsu-ni-chan'a ihanet edemem. Kalbim doğacak ikiz kardeslerimde."
Kikidadi. "Bu konuda haklısın galiba."
...
Bölümü yayınlamayı unutmuşum xbbxbxbx
Kusura bakmayın