Karanlığa Gömülen Hayaller -t...

By Sekersizbonibonlar

388K 33K 19.5K

'Kafamın içindeki çığlıkları, senin ruhunun fısıltısı susturdu.'~Ayza A. *ESKİ İSİM: ABİLERİM Mİ?* ... Bir kı... More

Bölüm 1~
Bölüm 2~
Bölüm 3~
Bölüm 4~
Bölüm 5~
Bölüm 6~
Bölüm 7~
Bölüm 8~
Bölüm 9~
Bölüm 10~
Bölüm 11~
Bölüm 12~
Bölüm 13 ~
Bölüm 14~
Bölüm 15~
Bölüm 16~
Bölüm 17~
Bölüm 18~
Bölüm 19~
Bölüm 20~
Bölüm 21~
Bölüm 22~
Bölüm 23~
Bölüm 24~
Bölüm 25~
Bölüm 26~
Bölüm 27~
Bölüm 28~
Bölüm 29~
Bölüm 30~
Bölüm 31~
Bölüm 32~
Bölüm 33~
Bölüm 34~
Bölüm 35~
Bölüm 36~
Bölüm 37~
Bölüm 38~
Bölüm 39~
Bölüm 40~
Bölüm 41~
Bölüm 42~
Bölüm 43~
Bölüm 44~
Bölüm 45~
Bölüm 46~
Bölüm 47~
Bölüm 48~
Bölüm 49~
Bölüm 50~
Bölüm 51~
Bölüm 52~
Bölüm 53~
Bölüm 54~
Bölüm 55~
Bölüm 56~
Bölüm 57~
abilerim mi duyuru
Bölüm 58~
Bölüm 59~
Bölüm 60~
Bölüm 61~
Bölüm 62~
Bölüm 63~
Bölüm 64~
Bölüm 65~
Bölüm 66~
Bölüm 67~
Bölüm 68~
Bölüm 69~
Bölüm 71~
Bölüm 72~
Bölüm 73~
Bölüm 74~
Bölüm 75~
Bölüm 76~
Bölüm 77~
Bölüm 78~
FİNAL.
Özel Bölüm-1

Bölüm 70~

2.2K 260 214
By Sekersizbonibonlar


Arkadaşlar kitabı sakız gibi uzattıkça uzatmış gibi hissediyorum.. üç beş bölüm sonra final yapacağım ama hâlâ nasıl bağlayacağım bulamadım. İyi son veya kötü son mu olacak karar verdim ama Akar'lara ne yapacağımı bulamadım.

İMDAT!!

.
.
.

"Oğlum satılık değil."

"Ben oğlunuzu satın almıyorum, o zaten bana ait. Ben sizin ona vermediğiniz özgürlüğü satın alıyorum."

Ali& Ayza~

Küçük Ayza, bir doktor karşısında bu korkuyu yaşamıştı.

Ama şimdiki Ayza, tanımadığı bir adam karşısında, yıllar sonra aynı korkuyu yaşıyordu.

Hangisi daha korkunçtu?

"Ben.." Diye mırıldandım ama devamını getiremedim, elim ayağım boşalmış gibi hissediyordum. "Evet sen? Sen, oradaki adamın malını çaldın. Eğer uslu olmazsan o adama da söylerim küçük hırsız!" Demesiyle bir adım geriledim, ama o da bana yaklaşmıştı bir adım.

"Ne istiyorsun benden?!" Diye sorduğum da sesim beklediğimden daha sert çıkmıştı. "Sadece eğlenmek-" Dediği an eğilip yerdeki cam şişeyi alıp sertçe tekrar yere fırlattım ve birkaç adım geriye gittim. En büyük cam parçayı aldım ve sinirle ona doğru tuttum.

"Eğer, bir adım atarsan hiç düşünmeden saplarım camı!" Diye bağırdığımda sesim tenha sokakta yankılandı. Adam bir adım attı ve camlara basıp güldü. "Tch tch tch.. ama sen yaramazlık yapıyorsun?" Dediği an birkaç adım geriledim.

"Sakın yaklaşma!" Diye bağırdım bu seferde. Umursamadan sırıttı ve eğilip başka büyük bir cam parçası alıp ucunu bana doğru çevirdi.

"Şimdi eşitiz işte!" Dediğinde dişlerimi sıktım. Gözlerimden birkaç damla yaş aktığında en az öfke kadar korkuyu da hissediyordum.

"Yaklaşma!" Diye bağırdım da sesim olduğundan daha gür çıktı. Fakat hiç beklemediğim bir anda adam kolumu sertçe tuttu ve kendi elindeki camı fırlattı. Hemen ardından elimdeki cam parçasına uzandı. Her ne kadar uzaklaştırmaya çalışsam da başaramıyordum.

"Bırak beni, sapık!" Diye bağırdım avazım çıkana kadar. "Bırak şunu!" Diye bağırdı adam da karşılık olarak. Cam parçası elime sertçe battığında çığlık attım. Acıyla bağırarak ağlamaya başladığımda başka birinin sesini duydum.

"Hey! İyi misin sen?" Diye soran kadın ile çığlık attım. Eş zamanlı olarak sertçe yere düşünce ağlayarak kan akan ve cam parçası derime geçen elime bakmaya başladım. "Bir sorun mu var?" Diye sordu kadın tedirgince.

Başımı kaldırıp önce ona, sonraysa korkuyla sokağa baktım ama ikimizden başka kimse yoktu. Bakışlarım Demon ile birleşti, sadece sırıtmakla yetinmişti. Tekrar elime döndüğümde kanayan elimle daha çok ağlamaya başladım.

Kadın tereddüt etse de yavaş adımlarla yanıma yaklaştı ve eğilip elime baktı. "Neyin var?" Diye sorduğunda acıyla ona döndüm.

"Elimi kesti adam!" Dedim hıçkırıklarımın arasından. Kadın kanayan elime baktı, daha sonra öbür elime baktı ve en sonunda anlamayarak bana döndü.

"Elinde kesik yok.." Dediğinde acıyan elime döndüm. Kanlar kot pantolonuma damlarken camı çıkartıp acıyla parmağımı kesiğe değdirdim, hissettiğim kanla birkaç derin nefes aldım ve dudaklarımı araladım konuşmak için.

"Yerinde olsa hiçbir şey demez ve kalkıp gider, üstüne de kendimi asardım bücür!" Diyen Demon ile aralanan dudaklarımı tekrar kapattım ve ayağa kalktım.

"Yanlış anlamışım. Yerdeki camların üstüne düştüm, elimi kestim sandım ama kesilmemiş." Dediğimde hâlâ kan akan kesiğe bakıyordum. Nasıl olur da görmüyordu? Canım çok acıyordu oysaki.

"Anladım.. geçmiş olsun." Dedi ve bana tuhaf bir şeymişim gibi bakıp uzaklaştı.

Acıyla birkaç adım attım ve sokaktan çıkıp kalabalık caddelere geçtim. Endişeli bakışlarım etrafta gezinirken kendime gelmeye çalıştım.

Çantamda ki peçeteyi alıp kana bastırdım ve yürümeye başladım. Kalabalık caddenin ortasındaki banka oturdum ve öylece etrafı izlemeye başladım. Bu gece uyumayacak ve sabah o avukatı bulacaktım, bu şekilde daha çok zarar görecektim.

.
.
.

"O piti piti, kim kimi sikti!"

Demon parmağını bir çocuğun üstünde durdurdu ve heyecanla bana döndü. "Şu çocuğu öldürmelisin bücür!" Demesiyle yutkundum ve çocuğa baktım.

Kahverengi saçları alnına düşmüş, büyük gözleri etrafta dolaşırken annesinin elini tutmuştu sıkıca.

Sol elimle gözlerimi ovuşturdum ve boynumu kütletip yürümeye devam ettim. Birini gördüğümde yanına adımladım.

"Şey, telefonunuzu kullanabilir miyim?" Diye sormamla adam cevap bile vermeden yanımdan geçip gitti. Demon kahkaha atınca göz devirdim.

"Senin yerinde olsam utançtan kendimi asardım bücür!" Diyen Demon kocaman bir kahkaha attı. Cevap vermeden başka birinin yanına gittim.

"Pardon, telefonunuzdan birini arayabilir miyim? Çok kısa sürecek." Dememle birkaç saniye bana baktı. "Tamam ama burada konuş, uzaklaşma." Derken telefonunu uzattı. Alıp kişilere girdim ve zorlansam da numara yazılan yeri buldum.

Karta bakarak avukatın numarasını yazdım ve açmasını bekledim. "Alo?" Diye bir ses gelince gülümsedim.

"Avukat bey, sizinle görüşmemiz gerek." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. "Ayza?" Dedi başta emin olmak adına, onu onayladım. "Tamam, sen konum at ben hemen geliyorum." Demesiyle telefonu pat diye kapattım ve kapalı kadına döndüm.

"Şey, nasıl konum atıyoruz?" Diye sormam ile telefonu alıp aradığım numaraya konum attı. "Attım canım." Dediğinde teşekkür ettim, kadın cevap vermeden uzaklaştı.

Kaldırıma oturup gelen geçenlerin bakışlarını umursamadan onu beklemeye başladım. Bir süre sonra önümde bir araba durdu ve inen kişi avukattı. Ayağa kalktığımda hafifçe gülümsedi.

"Umarım sizi rahatsız etmedim?" Diye sormamla başını iki yana salladı. "Hayır, bende senden telefon bekliyordum." Derken kibarca gülümsedi.

Birlikte bir kafeye oturduğumuz da uzatmadan konuya girdim.

"Sizden bir şey isteyeceğim." Dememle kaşlarını kaldırdı söyle der gibi. "Bana birinin babasını bulmanız lazım, eğer yaşıyorsa." Dememle kaşları merakla çatıldı.

"Soru sormamanızı istemiyorum, sadece bulun." Dememle bir nefes verdi. Konuşmasına fırsat vermeden tekrar lafa girdim. "Akıl hastanesinde biri var, sevgilim." Dedim önce, bir sır veriyormuş gibi kısık sesle söylemiştim ve yanaklarının kızardığını hissedebiliyordum. Daha sonra hemen devam ettim. "Adı Ural, soyadını bilmiyorum. Ama bana onun babasını bulmanız lazım." Dememle dudaklarını ıslattı.

"Ne için bulmamı istiyorsun?" Diye sordu merakla. "Özel bir konu.. ama eğer istediğim gibi olursa işler, sizde öğreneceksiniz yakında. Ayrıca Cihangir beyin bana bıraktığı her şeyin bir listesi lazım." Dememle kaşları çatıldı. "Ona göre kalacak yer ve iş bulmaya çalışacağım." Diyerek yalan söylemem ile onayladı beni.

"Ne de güzel yalan söylemeye alıştın bücür! Yerinde olsam asardım kendimi!" Diyerek kahkaha attı Demon. Göz ucuyla ona baktım ve tekrar avukata döndüm.

"Liste ve babası hemen lazım. Mümkünse bugün bana ulaştırır mısınız?" Diye sormamla başını salladı. "İstersen büroya gelebilirsin benimle. Orada listeyi alırsın, bende sana babasının adını bulurum." Demesiyle onayladım onu. O sırada Demon'un söylediği şeyi umursamadım.

"Fahişeliğe de mi başvurdun bücür?"

.
.
.

Elimdeki listeyi inceledim uzun uzun.

%50 hisse, farklı bir şirketin tamamı ve birkaç anlamadığım şey.

"Buldum babasını," Diyen avukata döndüm hızla. "Adı Ali, Ali Yaman." Demesiyle duraksadım.

Yaman.

Ural Yaman.

"Soyadı adına hiç yakışmıyor bücür, bence intihar et!" Diyerek kahkaha attı Demon.

"Bana telefon numarasını da verir misiniz?" Dememle bir kağıda bir şeyler yazıp verdi. "Fakat yaptığım yasal değil, aramızda kalsın." Demesiyle onayladım.

"Telefonunuzu özel olarak kullanabilir miyim?" Diye sorduğumda ayağa kalktı ve odadan çıktı. Masanın üstünde duran telefona uzandım ve bir süre baktım, dokunmatik değil de ev telefonu gibiydi. Dikkatlice kağıtta yazan sayıları girip kulağıma götürdüm telefonu.

Bekledim, bekledim ve bekledim.

En sonunda açıldı.

"Alo?" Dedi telefonun ucunda ki adamın sesi. "Merhaba." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Kiminle görüşüyorum?" Diye sordu telefonun ucunda ki ses. "Adım Ayza," Dediğimde cümlemi böldü.

"Ayza Akar?" Diye sordu şaşkınlıkla. "Cihangir Akar'ın kızı?" Diye sorduğunda duraksadı ve yutkundum hafifçe.

Ben hiçbir zaman onların kızı olamamıştım.

"Evet." Dedim kısaca, sonrasında konuyu değiştirmek adına konuştum. "Sizinle görüşebilir miyiz?" Diye sordum kısık bir sesle.

"Hayır?" Dedi neden der gibi. "Ben olsam, bende senin gibi biriyle buluşmazdım bücür!" Diyerek kahkaha attı Demon.

Hızla lafa atladım.

"Ural'la ilgili ama." Dememle duraksadı ve bir süre sustu. "Oğlumu nereden tanıyorsun?" Diye sordu şaşkınca.

"Yakından tanıyorum." Dedim buluşmayı kabul etmesi için. "Buluşmamız gerek." Diyerek yeniledim cümlemi. Sesli bir nefes verdi.

Daha sonra bir yerin adını söyledi ve gelmemi isteyip kapattı. Kapalı telefona ben dik dik bakarken, Demon kahkaha attı.

"Bu gidişle anca mezara gidersin sen bücür!" Diyerek kahkaha attı. Bir şey demeden ayağa kalkarak odadan çıkınca, biraz ilerideki koltukta oturan avukatı gördüm. Yanına gittiğimde o da bana döndü.

"Beni Yaman Holding'e götürür müsünüz?" Diye sorduğumda ayağa kalktı. "Umarım yanlış bir şey yapmıyorsundur, Ayza."

"Sana ne lan lolipop!" Dedi Demon da.

.
.
.

Karşımda ki adamı inceledim bir süre. Saçlarına düşen beyaz tutamlar, hafif kırışmış yüzü ve keskin yüz hatları ile Ural ile zerre benzemediğini fark ettim.

"Evet, küçük hanım. Oğlumu nereden tanıyorsun?" Diye sorunca dudaklarımı ıslatarak gülümsedim ve ona döndüm.

"Tımarhaneden." Dememle duraksadı ve kaşları çatıldı. Bu ifadesine gülerek arkama yaslandım. "Konuyu uzatmamıza gerek yok. Ural'ı oradan çıkartmanı istiyorum." Dememle alayla güldü.

"Bunu neden yapayım? Benim oğlum hasta ve orada iyileşecek." Demesi ile göz devirdim. "Yapacaksın ama." Dedim ve dudaklarımı ıslattım. Ona o kadar odaklanmıştım ki Demon'u duymuyordum bile.

"Bakın, oğlunuz hasta falan değil tamam mı? Gayet iyi, fakat siz onu delirtiyorsunuz." Dememle kaşlarını sinirle çattı. Konuşacakken ayağa kalkarak onu susturdum.

"Bakın buraya," Diyerek elimle odayı gösterdim. "Onun kaldığı oda böyle bile değil. Küçük bir oda, minicik penceresi var. Bahçeye çıkamıyor, gezemiyor, insanlarla tanışamıyor, telefona bakamıyor. Orada gençliği geçiyor ve onun yaptığı tek şey ilaç alıp iyileşmeyi beklemek." Dedim ve sebepsizce içimdeki kini karşımda ki adama kusmak istedim.

"O küçük oda onu iyileştirmez, delirtir! İzin vermediniz ki onun hayatını yaşamasına!" Dedim ve derin bir nefes aldım. "Oğlunuzu hastaneden çıkarmanız karşılığında Akar'ların Holdinginde ki hisselerimi geçici olarak size devrederim ve gelirlerin yarısı sizin olur." Dememle güldü.

"Batmak üzerler, oradan gelecek kazanç benim akşam yemeğim ile eş değer." Demesiyle kaşlarım çatıldı. "Üstünlük taslarsınız." Dedim ne diyeceğini bilemeyerek. "En çok hisse bana ait, bütün söz hakları siz de ve bende olur. Beni temsil edersiniz." Dememle bir süre beni inceledi.

"Oğlum satılık değil." Dedi dakikalar sonra. Alayla baktım ona.

"Ben oğlunuzu satın almıyorum, o zaten bana ait. Ben sizin ona vermediğiniz özgürlüğü satın alıyorum." Dememle kaşları çatılsa da gülümsedi.

O sırada beklemediğim bir şey söyledi.

"Anlaştık."

.
.
.

-Kestiiikkkk!! Bugüne kadar en sevmediğim bölüm bu oldu..

-Sürekli sahne atladım çünkü yazacak hiçbir şey yoktu gerçekten de.

-Ali Yaman?

-Anlaştılar, sizce Ural çıkınca ne olacak?

-Ural ile Ayza'yı yarım bırakmak istemedim :")

-Vee son olarakk.. Akar'lara ne yapsak??

-Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalıııınnnn!!! 💗💗💗

Continue Reading

You'll Also Like

414K 24.6K 74
(Tamamlandı✔) Kitabın tüm hakları; Asel'in motoruna olan aşkın'da Efo'nun alp'e olan takıntılı aşkın'da Alp'in efo'ya olan yoğun sabır'nda Çağan'ı...
690K 16.2K 55
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
3.1M 162K 55
17 yıl önce verilen yanlış bir karar bir ailenin hayatını nasıl etkileyebilir? Ya da yapılan hatalar hangi aşamadayken kurtarılabilir? Defne, kötü ve...
319K 25.6K 41
"Uyan, kavga et, sigara iç, dolandır, uyu. Hayır, ben bundan ibaret değilmişim.." K.T. Bir dolandırıcı çetesinin üyesi olan Karmen, çeteyle birlikte...